Skip to main content
Category

Felaket Kurtarma ve İş Sürekliliği

KOBİ’ler İçin Büyük Tehlike: Siber Saldırılar KOBİ’leri Nasıl Çökertiyor? 

Küçük işletmeler için Büyük Tehlike: Siber Saldırılar KOBİ'leri Nasıl Çökertiyor?
Küçük işletmeler için Büyük Tehlike: Siber Saldırılar KOBİ'leri Nasıl Çökertiyor?
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

KOBİ’ler artan siber saldırılardan etkilenmeye devam ediyor. Maalesef ki KOBİ’lerin “kim bize niye siber saldırıda bulunsun?” şeklinde düşündüğü bir gerçek fakat bu düşünce gerçeği yansıtmıyor. ESET KOBİ Dijital Güvenlik Hassasiyeti Raporuna göre 2023 yılında 1200’den fazla KOBİ’nin %69’u ihlal yaşadığını belirtti. Bu saldırılar KOBİ’lerde baş edilemez sorunlar yaratabiliyor. Özellikle maddi kayıp ve veri kaybı sonrası yaşanan itibar düşüşleri KOBİ’lerin kapılarını kapatmasına kadar gidebiliyor. 

Küçük İşletmeler Siber Saldırıların Hedefinde 

KOBİ’lerin sınırlı bütçeleri sebebiyle güvenlik harcamalarını minimize etmeye çalıştığı ya da gerekli güvenlik önlemlerini almayı ertelediği bir gerçek. Fakat bunu saldırganlar da farkında. İnanmak istemeseniz de işte siber saldırıların KOBİ’ler üzerindeki artışı ile ilgili bazı veriler:   

Yaqup M.’in 25+ Küçük İşletme Siber Saldırı İstatistikleri ve Sayıları (2024 Güncellemesi)’ne göre  

  • Fidye yazılımı saldırılarının %82’si küçük işletmeleri hedef alıyor. 
  • COVID-19 pandemisi sebebiyle siber suçlar %600 arttı. 
  • KOBİ’lerin aldığı 323 e-postadan en az biri kötü niyetli. 
  • Küçük işletmelerin yaklaşık %40’ı siber saldırı sonrası veri kaybı yaşadı. 

Fidye yazılımlarını yapan saldırganların para talep etmesinin yanı sıra saldırı sırasında operasyonlar durduğu için büyük kayıplar yaşandığı da biliniyor. Sophos The State of Ransomware 2023 raporunda belirtildiğine göre verileri geri almak için yedeklemeleri kullanan kuruluşlar; 

  • 375.000 dolarına karşılık kurtarma maliyeti ile karşılaşırken fidye ödeyerek kurtarmaya çalışan kuruluşlar 750.000 dolar kurtarma maliyeti ile karşılaştı. 
  •  Ayrıca fidye ödenmesi iyileşme süresini de uzatıyor, yedekleme kullanan kuruluşların %45’i bir hafta içerinde iyileşirken yedeklemesi olmayan ve fidye ödemek zorunda kalan kuruluşlar’ın %39’u bir hafta içinde iyileşebiliyor. 

Siber Saldırıların KOBİ’ler Üzerindeki Etkileri 

Siber Saldırıların KOBİ’ler Üzerindeki Etkileri 

Bahsettiğimiz gibi küçük ve orta ölçekli işletmelerin siber güvenlik ve yedekleme çözümlerine yatırım yapmaması onlara daha pahalıya patlıyor. Fidye yazılımları sadece para istemekle kalmıyor aynı anda operasyonel kesinti yüzünden beklenmedik maliyetler çıkartıyor. Veri kayıpları ise işlerin sürekliliğini bozuyor ve işleri devam ettirememeye kadar gidiyor. 

Yaqub M.’e ve IBM ve  Ponemon enstitüsüne göre  

  • Küçük işletmelerin %60’ı bir siber saldırıdan sonraki altı ay içinde kapanıyor. 
  • Fidye yazılımlarının ortalama maliyeti 26,000 dolar. 
  • 2023 yılında veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,45 milyon dolar gibi rekor bir seviyeye ulaştı. 
  • Siber saldırıya maruz kalan KOBİ’lerin %42’si finansal kayıp ve %32’si ise müşteri kaybı yaşadı. 
  • Ortalama fidye ödemesi 2023’te 400,000 dolardan 2 milyon dolara yükseldi. 

KOBİ’ler İçin Temel Siber Güvenlik Önlemleri 

KOBİ’lerin siber güvenlik önlemlerini arka plana atmaması işletmelerinin devamlılığı için çok önemli. KOBİ’ler için önerilen bazı siber güvenlik önlemleri: 

Verilerin yedeklenmesi ve saklanması 

Siber saldırılar esnasında veri kaybı ve saldırı sonrası verilerin doğru şekilde geri yüklenememesi  sıkça görülen bir problemdir. Verilerin geri yüklenememesi operasyonlarınızı kesintiye uğratır. Verilerinizin güvenli şekilde saklanması için 3-2-1 kuralını uygulayın. 3 farklı kopya, 2 ortamda ve  1’i fiziksel olacak şekilde saklanır. 

Güçlü şifreler ve çok faktörlü doğrulama 

Siber saldırılardan kurtulmanın en kolay yöntemlerinden biri güçlü şifreler olabilir. Güçlü ve tekrarlamayan şifreler kullanmak, çok faktörlü doğrulama ile de bu önlemi güçlendirmek siber saldırılardan etkilenme riskinizi büyük ölçüde azaltacaktır. 

Çalışanlar için farkındalık eğitimleri 

Çalışanlarınıza düzenli olarak eğitim vermeniz ve bilgilerini güncel tutmanız insan kaynaklı hataların önüne geçmede önemli bir rol oynar. E-mail ve telefon dolandırıcıları hakkında bilinçlendirmek, bilgisayarlarındaki kritik verileri koruma yöntemlerini anlatmak insan kaynaklı hataların önemli bir bölümünün önüne geçecek.  

Düzenli testler 

Düzenli testler, önlemlerinizin gerçekten yeterli olup olmadığını anlamak için gereklilik. Yedeklemelerin gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamak için yedekleme testleri, network ve ağ testleri ayrıca güvenlik açıklarınızı belirlemek için sızma testleri yapılmalı. Böylece açıklarınızı belirleyebilir ve gerekli önlemleri alabilirsiniz. 

Yönetilen hizmet sağlayıcılar (MSP) 

KOBİ’lerin çoğu maliyetlerden veya kalifiye çalışan bulamadığından güçlü güvenlik önlemi alamıyor. Bunun en kolay çözümü yönetilen hizmet sağlayıcılar ile çalışmak olacak. MSP network ve ağ güvenliğinizi sürekli izler ve anında müdahalede bulunur böylece sizin aksiyon almanıza gerek kalmadan risklerden kaçınmış olursunuz. 

Küçük İşletmeler İçin Saldırıdan Kurtulma Stratejileri 

Küçük işletmeler saldırıya uğradıkları anda hızlı aksiyon almalı ve müdahalede bulunmalı. Sonrasında hasarı tespit etmeli, verileri kurtarmak ve geri  yüklemek üzerine çalışmalı. Etkilenen taraflara ve yetkililere durumu bildirmeli.  Sonraki saldırılar için ise önceden önlem almalı. 

KOBİ’ler güçlü önlemler almakta farklı nedenlerden kaynaklı zorlanabilir bu nedenle MSP tercih etmeleri hem maliyet hem de iş gücü açısından onlar için daha avantajlı olacaktır. MSP’ler yönetilen network ve güvenlik hizmetleri ile sürekli koruma sağlar ve olaylara anında müdahale eder bunun yanı sıra sistemlerinizin güvenliği için en güncel güvenlik önlemlerini kullanırlar. 

Eğer siz de kuruluşunuz için güçlü siber güvenlik önlemleri almak istiyorsanız Eclit çözümlerine  göz atabilirsiniz! 

Şirketinizin IT Altyapısı Ne Kadar Güçlü Bunu Test Etmenin 5 Yolu! 

Şirketinizin IT Altyapısı ne kadar güçlü bunu test etmenin 5 yolu

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

IT altyapınızın güçlü olması operasyonlarınız için bir gereklilik. Yedekleme, siber güvenlik, otomasyon gibi iş süreçlerine uyum, IT altyapınızın sağlam olmasını gerektirir. Hızlı ve güvenli bir IT altyapısı iş süreçlerini kesintisiz yönetmenize destek olur ve bu sayede müşteri memnuniyetini artırarak, rekabet avantajı kazanabilirsiniz. IT altyapınızın gücünü, düzenli testler yaparak öğrenebilirsiniz. Zafiyetlere karşı önlem almak için hangi yolları izleyebilirsiniz, gelin birlikte göz atalım.

Performans ve Yük Testleri Yapın

IT altyapınızın yoğun trafik altında nasıl çalıştığını görmek istiyorsanız performans ve yük testleri yapabilirsiniz. Performans testinde systemin genel hızı ve verimliliği ölçülür. Performans sorunlarını belirlemek için kullanılır. Yük testi ise sistemin yoğun yük altında nasıl performans gösterdiğini test eder. Sistemin üst limitini belirlemede kullanılır çünkü sisteme yollanan yük sürekli aratarak eşiği bulmanızda yardımcı olur. Performans ve yük testi ile IT altyapınızın genel performansını ölçebilir, bu ölçümler sonucunda performans arttırıcı düzenlemeler yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra IT altyapınızın üst limitini bulur ve yoğun trafik anlarına hazırlıklı olursunuz.

Siber Güvenlik Testlerini Gerçekleştirin 

IT altyapınızın iç ve dış güvenlik tehditlerine ne kadar hazır olduğunu ölçmek adına siber güvenlik testleri gerçekleştirmelisiniz. Siber güvenlik testleri ile sistmenizindeki zayıf noktaları bulabilirsiniz ve farklı saldırı senaryolarına karşı hazırlıklı olursunuz. İşte kullanabileceğiniz bazı siber güvenlik testi çeşitleri: 

Penetrasyon Testleri 

Penetrasyon testi yapılırken gerçek bir saldırı senaryosu kullanılır. Testi yapan ekip gerçek bir saldırgan gözü ile bakarak sisteme girmeye çalışır. Testin sonunda güvenlik açıkları testpit edilir ve bu veriler üzerinden bir geliştirme planı hazırlanır.

Güvenlik Açığı Tarama 

Güvenlik açığı tarama, IT altyapınızdaki güvenlik açıklarını tespit etmenizi sağlar. Güvenlik açıklarını tespit etmeniz saldırganlara karşı önlem alabilmeniz için önemli. 

Sosyal Mühendislik Testleri 

Sistemlerinizin teknik açıdan güçlü olması tek başına yeterli değildir, çalışanlarınızın da siber saldırı ve tehditlere karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Sosyal mühendislik testleri çalışanlarınızın atlayabileceği noktaları görmeniz ve insan kaynaklı manuel hataları önlemeniz açısından önemli. Sosyal mühendislik testi, çalışanların e-posta yoluyla kritik bilgileri paylaşma, zararlı dosyalara tıklama veya telefon görüşmeleri sırasında hassas bilgileri ifşa etme gibi güvenlik hatalarını tespit etmeyi amaçlar. Testin sonucuna göre çalışanlarınızın farkındalığını arttırmak adına eğitimler düzenleyebilir, insan kaynaklı hataları en aza indirmek adına çalışmalar yapabilirsiniz. 

Yedekleme ve Felaket Kurtarma Planınızı Test Edin 

Verilerinizin doğru yedeklenmesi iş sürekliliğiniz için çok önemli. Bir kesinti sırasında kaybedeceğiniz veya çalışanınızın yanlışlıkla sileceği kritik bir veri, müşteri kaybetmenizden operasyonlarınızın kesintiye uğraması gibi bir çok farklı soruna yol açar. Yedekleme testi ile verilerinizin bütünlüğü ve doğru yedeklenip yedeklenmediğini, kesinti sonrası geri yüklemenin eksiksiz olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Felaket kurtarma planı ile ise felaket anında kurtmarma planınızın ne kadar etkili ve güvenilir olduğunu öğrenebilirsiniz. Felaket kurtarma planınızı test ederken gerçek bir felaket senaryosunda nasıl bir yol izleneceği ve planınızın ne kadar efektif olduğunu analiz edebilirsiniz. Tetslerin sonuçlarında çıkan verilere göre yedeklerinizin doğru korunup korunmadığı ve felaket anında eksiksiz bir şekilde geri yükleme yapılıp yapılmadığını öğrenirsiniz, gerçek bir saldırıya maruz kalmadan gerekli iyileştirmeleri yapmak için fırsatınız olur.

Ağ Altyapınızı ve Bant Genişliğinizi Test Edin 

Şirketinizin IT altyapısın güçlü olması için ağ altyapınız da güçlü olmalıdır. Ağ altyapınızın sağlam, hızlı ve güvenli olduğunu öğrenmek için ağ altyapınızı ağ ve bant testleri ile test etmelisiniz. Ağ testleriz ile ölçmeniz gereken bazı noktalar: 

  • İndirme ve yükleme hızı 
  • Ağ güvenlik duvarı 
  • Ağdaki trafik aktiviteleri 
  • Ağ kesinti süresi 
  • Ağ dayanıklılığı 

Ağ testleri ile ağınızın farklı noktalardaki gücünü tespit edebilir ve güçsüz kaldığı yerde uygun çözümlerden yararlanabilirsiniz.  

Kullanıcı Deneyimi ve Erişilebilirliği Test Edin

Kullanıcı deneyimi ve erişebilirliği testleri ile kullanıcıların IT altyapınızla etkileşimi sırasında yaşadığı deneyimi değerlendirirsiniz.  

Kullanıcı deneyimi testi: 

  • Arayüz kullanımı 
  • Yüklenme süresi 
  • Geri bildirim  
  • Mobil uyumluluk 

gibi noktaları kullanıcı grupları seçerek test ederken, erişilebilirlik testi: 

  • Görme engelli kullancılar için ekran uyumluluğu 
  • Sesli komutların doğruluğu 
  • Yazı tipi ve boyutu 

gibi noklara değinerek insan kitlelerine olan uyumluluğunu test eder. 

IT altyapınızı uygun testler ile değerlendirerek eksiklerini görebilir ve bu eksikliklere uygun olacak çözümler geliştirebilirsiniz. Böylece güçlü ve güvenli bir IT altyapısına sahip olursunuz. 

Eğer siz de kuruluşunuz için güçlü bir IT altyapısına sahip olmak istiyorsanız Eclit çözümlerine  göz atabilirsiniz! 

Ucuz Antivirüs Kullanmak Pahalıya Mal Oluyor! 

Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır.
Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır.

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır. KOBİ’lerin düşük maliyet sebebiyle niteliksiz antivüslere yöneldiği bir gerçek fakat fark etmedikleri şey ise uzun vadede bu antivirüslerin sağlamadığı korumanın daha kritik sorunlara sebebiyet vererek yüksek maliyetli kurtarma çözümleri kullanmaya yol açacak olması. 

KOBİ’lerin, gittikçe sıklaşan siber saldırılardan etkilenme ihtimali oldukça yüksek. Örneğin bir araştırmaya göre KOBİ’ler, %60 daha fazla siber saldırıya maruz kalıyor. Yani anlayacağınız, niteliksiz antivirüs her zaman sandığınızdan daha pahalıya patlıyor. Gelin, bu yazımızda kaliteli bir antivirüs kullanmanın sizi nelerden kurtarabileceğine birlikte göz atalım…

Ucuz Antivirüs Yazılımlarının Gerçek Maliyeti 

KOBİ Aktüel’e göre siber saldırıların %43’ü KOBİ’leri hedef alıyor ve saldırıya uğrayan KOBİ’lerin %60’ı 6 ay içerisinde iflas ediyor. Yaşanan siber saldırılar sonrası kaybedilen itibar ve müşteri güveni, iş kesintileri firmaların kazançlarını düşürüyor ve yaşanan veri kaybı toparlanma sürecini uzatıyor. Düşük fiyatlı ve cazip görünen antivirüslerin sağladığı yetersiz korumanın firmalar üzerinde iflasa kadar varan sonuçları oluyor.  

Gerçek Dünya Örnekleri ve İstatistikler 

Veriler de KOBİ’lere karşı artan siber saldırıları ve KOBİ’lerin yaşadığı mali kayıpları destekler yönde. 

Komron Rahmonbek’in 35 Alarming Small Business Cybersecurity Statistics for 2025 ve Nivedita James Palatty’nin 51 Small Business Cyber Attack Statistics 2025 yazılarındaki verilere göre: 

  • KOBİ’lerde siber güvenlik olaylarının %95’inin maliyeti 826 ila 653.587 dolar arasında değişiyor. 
  • %40’a yakın küçük işletme saldırı sonucunda kritik verilerini kaybettiğini belirtiyor. 
  • Küçük işletme çalışanları, büyük işletmelerdeki çalışanlara göre %350 daha fazla sosyal mühendislik saldırısına maruz kalıyor. 
  • Veri ihlalleri yaşayan şirketlerde tekrar eden müşteri sayısında keskin bir düşüş görülüyor. 

Neden Güçlü Bir Antivirüs ve Güvenlik Önlemi Şart? 

Niteliksiz antivirüsler ancak temel tehditlere karşı koyabilir ve hatta bunu yaparken dahi yetersiz koruma sebebiyle veri kayıplarına yol açabilir. Veri kayıpları işi aksatır ve bu sürede mali kayıplar yaşanır. Eğer güçlü bir antivirisünüz varsa iş sürekliliğiniz büyük bir oranda garanti altındadır. Ayrıca kaliteli ve kapsamlı bir antivirüs tercih ettiğinizde, antivirüsünüz güncelliğini korur. Fakat düşük bütçeli, kapsamsız bir antivirüs tercih ettiğinizde tehditlere hızla açık hâle gelebilirsiniz. 

KOBİ’ler İçin En Doğru Siber Güvenlik Yaklaşımı 

Sizlere KOBİ’niz için en doğru siber güvenlik yaklaşımının nasıl olması gerektiğinden bahsedelim: 

Güçlü Bir Antivirüs Yazılımı Seçin 

KOBİ’ler güçlü antivirüsü uzun dönemli bir yatırım olarak görmeli ve sağladığı avantajları göz önünde bulundurmalı. Satın aldıkları antivirüsün güvenilir ve güncel bir kaynaktan olduğundan emin olmalı böylece siber saldırılara karşı tam kapsamlı korumadan yararlanabilir. 

Antivirüs Programınızı Güncel Tutun

Gelişen ve değişen antivirüs programları gibi siber saldırılar da gelişiyor ve değişiyor. Antivirüs programınızın güncel olması bu saldırılara karşı tam kapsamlı koruma sağlamanıza yardımcı olur. 

Antivirüs Yazılımınızı Test Edin

Simülasyonlar ve seneryolar ile antivirüs yazılımınızı test etmeniz gerçek bir saldırı durumunda etkileri azaltmanızda yardımcı olur. 

Çalışanları Bilgilendirin

Çalışanlarınıza insan odaklı siber saldırılar hakkında bilgilendirin ve farkındalık eğitimleri verin. Böylece çalışanlarınızdan kaynaklı ihlalleri azaltmış olursunuz. Nivedita James Palatty’nin 51 Small Business Cyber Attack Statistics 2025 yazısına göre siber güvenlik ihlallerinin %95’i insan hatasından kaynaklanıyor. 

Yedekleme Planı Oluşturun 

Siber saldırı sonrası yaşanabilecek veri kaybını engellemek adına yedekleme ve kurtarma planı geliştirmelisiniz. Böylece kesintiler sonrası kritik verilerinizi kaybetmeden operasyonlarınız devam eder. 

Yedeklemenizi Test Edin 

Yedeklerinizin doğru bir şekilde tutulduğundan emin olmak için periyodik testler ile kontrol etmelisiniz böylece gerçek bir saldırı durumunda sorunsuz bir şekilde yedeklerinize erişebilirsiniz. 

Çok Katmanlı Güvenlik Yaklaşımı Benimseyin 

Antivirüs çok önemli olsa da tek başına yeterli olmayabilir, antivirüs korumanızı farklı güvenlik yaklaşımları ile güçlendirmeniz daha güçlü bir savunma sağlayacaktır. 

Eğer siz de kuruluşunuz için network ve güvenlik hizmetinden yararlanmak istiyorsanız Eclit çözümlerine göz atabilirsiniz!  

Veri Kaybı Sağlık Kuruluşları İçin Sessiz Tehdit 

veri-kaybi-saglik-kuruluslari-icin-sessiz-tehdit

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Verilerin güvenliği her türden işletme ve kurum için önemli olsa bile sağlık sektöründe kritik bir konumda. Hastaların verilerinin kaybolması ya da çalınması ihtimali hastanın tedavi gördüğü kurumun itibarını düşürmekle birlikte kalıcı hasarlar da bırakabilir. Bu yazımızda sağlık kuruluşlarında veri kaybının sonuçları ve bu kayıpları nasıl engelleyeceğiniz üzerinde duracağız. 

Sağlık Sektöründe Veri Güvenliğinin Önemi 

Veriler sağlık sektöründe çok önemli kritiktir. Hastaların tanısının ve tedavisin yapılması verilere göre karar verilir. Sağlık kuruluşundaki yeterli malzeme, kapasite ve cihazlar da eldeki verilere göre kullanılır. Sağlık kuruluşlarındaki veriler ayrıca hastaların kişisel bilgilerini içerir, hastanın mahremiyeti sayılır. Bu nedenle sağlık kuruluşları hastaların güvenlerini sarsmamak ve olumsuz sonuçlar yaşamamak adına verilerine karşı ihlallere izin vermemeli. 

Sağlık Kuruluşlarında Veri Kaybının Yaygın Nedenleri 

Sağlık kuruluşlarında veri kaybı bir çok nedenden gerçekleşebilir. İşte sağlık kuruluşlarında yaygın görülen veri kaybı nedenleri:

Siber Saldırılar 

Fidye virüsü ve kötü amaçlı yazılım gibi siber saldırılar sadece veri kaybına yol açmakla kalmaz. Siber saldırıyı yapan kişiler verileri manipüle edebilir ve verilerin bütünlüğünü bozabilir. 

İnsan Hatası  

Veri kaybı insan hatalarından kaynaklı da gerçekleşebilir. Yanlışlıkla veri silme ve değiştirme, dolandırıcılık girişimlerine kanarak kritik bilgileri paylaşma, basit ve tekrar eden şifreler ile düşük güvenlik önlemleri alma insan hatalarından birkaçıdır.  

Doğal Afetler 

Sel, yangın veya deprem gibi doğal afetlere hazırlıklı olmamanız geri dönüşü olmayan veri kayıplarına sebebiyet verebilir. Doğal afetler sonucu altyapınızın zarar görmesi iş kesintilerine sebep olur, veri kaybı da yaşamanız durumunda kurumunuz için kritik verileri kaybedebilirsiniz. 

Yedekleme Hatası

Eksik ve yanlış yedekleme yapmanız saldırılara ve ihlallere gerek kalmadan verilerinizi kaybetmeniz demek. Yedekleme hatalarının en büyük nedeni eski yedekleme yöntemlerini kullanmaktır. Güncel yöntemleri kullanarak verilerinizi doğru şekilde yedekleyip sızıntı ve geri yükleme hatalarına karşı testler ile periyodik olarak kontrol etmelisiniz. 

Sistem Arızaları 

Sistem arızaları, disklerde ve fiziksel depolamada yaşanan arızalar, verilerin kaybına yol açabilir. Bunun önüne geçmek adına verileri tek ortamda yedeklememek ve bulut (cloud) tabanlı yedekleme ile yedekleme stratejinizi desteklemek. Fiziksel sistemlerinizde meydana gelen arızaların önüne geçmenizde destek olur. 

Veri Kaybının Sağlık Kurumlarına Olası Zararları 

Sağlık kurumunuzda gerçekleşecek veri kaybı size yüksek mali kayıplar yaşatabilir. Fakat sadece mali kayıpla sonuçlanmaz, yaşadığınız veri kaybı sonrası sağlık kurumunuzun itibarı düşebilir. İtibarınızın zedelenmesi hastaların, kurumunuza olan güvenini sarsar ve hasta sayınızın azalmasına sebebiyet verir. Hastalarınızın kritik bilgilerinin çalınması veya değişmesi hastalar ile hukuki anlaşmazlıklar yaşamanıza neden olur. Yanlış veya kayıp veriler ile yapılan yanlış ve eksik tanı, yanlış ilaç veya tedavi, hasta kaybı gibi korkunç sonuçlara sebebiyet verebilir.  

MSP Çözümleri ile Sağlık Kuruluşlarının Veri Güvenliği 

MSP’ler sağlık kuruluşunuz için kolay çözümler sunar böylece sizleri IT altyapısının karmaşıklığından kurtarır ve işinizi kolaylaştırır.  

Yönetilen Network ve Güvenlik 

MSP’niz network altyapınızı ve güvenliğinizi 7/24 izleyerek anında müdahale ile sorunları çözer. Tehditlere karşı koruma sağlarken aynı zamanda güvenliğinizi de arttırmış olur. Periyodik güncellemelerle korumanızı en üst seviyede tutar ve saldırılardan alınacak hasarları minimize etmiş olur. 

Yönetilen Yedekleme

Hizmet sağlayıcınız profesyonel bir şekilde verilerinizi yedekler, verilerin güvenliğini sağlar ve veri kaybı riskini ortadan kaldırır. Yönetilen yedekleme ile verileriniz felaket anlarında erişilebilir olur.

Yönetilen İzleme

MSP’niz yönetilen izleme hizmeti ile IT altyapınızı 7/24 izler böylece anlık felaket ve saldırılara anında müdahale ile iş sürekliliğin devamlılığını sağlar.

Felaket Kurtarma Hizmeti (DRaaS)

DRaaS ile kritik verilerinizi yedeklenir ve güvence altına alınır. Kriz anlarında hızlı ve sorunsuz bir şekilde geri yüklenerek operasyonlarınıza kaldığınız yerden devam etmenizi sağlar. Mali kayıp ve müşteri memnuniyetsizliği yaşamanızı engeller.

Sağlık Kuruluşlarının Veri Güvenliği İçin Atması Gereken Adımlar

Sağlık kuruluşları veri güvenliğini arttırmak istiyorsa

  • Güçlü siber güvenlik altyapısı kurmalı
  • Veri yedekleme ve kurtarma planları oluşturmalı
  • Periyodik testler ile veri güvenliğini control etmeli
  • Felaket kurtarma planı oluşturmalı
  • Çalışanlarına siber güvenlik ile ilgili kapsayıcı eğitim vermeli
  • Profesyonel ve yetkin IT ekibi kurmalı

Sağlık kuruluşları veri güvenliği için yukarıdaki adımları izleyebilir fakat bu adımları tek başlarına yapmaları hem karmaşık hem de maliyetli olur. Bu adımlar yerine yönetilen hizmet sağlayıcıları (MSP) ile çalışmak karmaşıklıktan kurtulmanıza yardımcı olur ve uzun vadede maliyetinizi düşürür.

Eğer siz de verilerinizi koruma altına almak ve onların düzenli şekilde güvenle yedeklenmesini sağlamak istiyorsanız Eclit’in sunduğu çözümlere göz atabilirsiniz.

Afetlere Hazırlıkta Teknolojinin Rolü 

afetlere hazırlanırken teknolojiyi nerede kullanıyoruz? MSP'lerle afetlere hazırlık ve uygulamalar
afetlere hazırlanırken teknolojiyi nerede kullanıyoruz? MSP'lerle afetlere hazırlık ve uygulamalar
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Afetlere Hazırlıkta Bir MSP’niz Olması Neden Önemli? 

MSP (Yönetilen hizmet sağlayıcısı) müşterilerinin altyapı, veri tabanları, network ve güvenliklerini sürekli olarak izleyen ve yöneten hizmet sağlayıcılardır. Artan siber saldırılara, afetlere karşı veri tabanlarınızı ve altyaplarınızı korumanız çok önemli. Maruz kaldığınız siber saldırının etkileri kurumunuzda iş süreçlerinin aksamasına ve mali kayıplara neden olabilir. Bu aynı zamanda kurumunuzun itibarının zedelenmesine sebep olabilir. Güvenilir MSP’niz olması sizi operasyonel yüklerden kurtarırken sürekli izleme avantajı ile kesintisiz bir işleyiş sağlar ve kritik verilerinizi afetlere karşı korur. Kendi IT sistemlerinizi yönetme yükünden kurtulmak istiyorsanız kurumunuz için tecrübeli bir hizmet sağlayıcı seçmenizi öneririz.

Yapay Zeka ve Büyük Veri ile Afet Tahmini ve Risk Analizi 

Yapay zeka destekli tahmin sistemleri ve verilerin analizini kullanan MSP’ler afetleri önceden tahmin ederek risk analizi yapar böylece farklı senaryolara karşı kendini hazırlamakla birlikte oluşabilecek büyük hasarlara karşı öncesinde koruma sağlanmış olur. 

Gelin, birlikte yapay zeka destekli uygulamalara bakalım: 

Deprem Tahmin Sistemleri 

Yapay zeka desteği ile yer altındaki fayların hareketini analiz ederek yorumluyor ve depremleri tahmin etmeye çalışıyor. Son zamanlarda sosyal medyada sık sık gördüğümüz Samsung telefonlardaki deprem uyarı sistemleri bu uygulamaya bir örnek. 

Hava Durumu Modelleri 

Hava durumu modelleri, meteorolojik verileri analiz ederek gerçekleşecek hava durumunu tahmin eden yapay zeka destekli sistemlerdir. Google’ın geliştirdiği, hava olaylarını 10 gün önceden tahmin eden GraphCast modeli de yapay zeka destekli hava durumu modellerinden biridir. 

Sel Tahmin Sistemi 

Google Research’ün yapay zeka kullanarak geliştirdiği sel tahmin sistemi (flood forecasting) verileri kullanarak su seviyesini tahmin eder ve 7 güne kadar doğru tahminler almanıza yarar.

IoT ve Uzaktan İzleme ile Altyapı Güvenliği 

IoT (Internet of Things) fiziksel nesnelerin, bulutla ya da kendi aralarındaki iletişimini kurmasını sağlayan teknolojidir. IoT sayesinde veriler toplanarak MSP tarafından yönetilir ve yedeklenir. Böylece verileriniz bulut üzerinde güvenilir ve erişilebilir bir biçimde saklanmış olur. Ayrıca IoT cihazlarının sürekli olarak performansı izlenir, iç ve dış tehditlere karşı korunma sağlanır ve anlık müdahalelerde bulunulabilir. Bunun yanı sıra IoT üzerinden gelen veriler ile operasyonlarınızda sağlanan otomasyon, iş verimliliğinizi daha yüksek seviyeye çıkarmanızda yardımcı olacaktır. Böylece ekipleriniz katma değeri daha yüksek işlere odaklanabilir. 

İş Sürekliliği ve Felaket Kurtarma (DR) Çözümleri 

MSP’lerin müşterilerine sağladığı en büyük avantajlar felaket kurtarma ve iş sürekliliği olabilir. MSP’ler kullandıkları yedekleme teknolojileri ve sürekli izleme hizmetleri ile kritik verileri korur ve afet durumlarında iş süreçlerinde kesinti olmaması için çalışır. Yönetilen network ve güvenlik hizmetleri ile altyapınızı ve güvenliğinizi 7/24 izleyerek tehditlere anında müdahale edilir.

Network cihazlarının performansı ve güvenliği izlenir, sistemlerinizi firewall ve antivirüs uygulamaları ile zararlı yazılımlara karşı korur. Yönetilen yedekleme hizmeti ile sistemlerinizi veri kaybına karşı korunaklı hâle getirir böylece hem manuel hatalardan hem de afetlerden kaynaklı kayıplara karşı kendinizi güvence altına alabilirsiniz.

Siber Güvenlik ve Afet Dayanıklılığı 

Afetler sırasında durumu fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli siber saldırılarda artış gerçekleşebilir. Bu nedenle Afet esnasında da size iş süreçlerinizi koruyacak bir MSP seçmeniz çok önemli. Kriz anında hem verilerinizi korumak hem de doğru erişim izinleri vermek kurumunuzun sürekliliği açısından çok önemli. Rocco Alfonzetti’ye göre kurumlar doğal afetlerden toparlanmaya çalışırken kimlik hırsızlığı, kredi kartı dolandırıcılığı, doküman hırsızlığı, ön görülemeyen ziyaretçiler gibi saldırılara maruz kalabilir. Bu saldırılar kurumların toparlanma süreçlerine aksatmakla birlikte geri dönüşü olmayan zararlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle doğru MSP’yi seçerek doğal afetler sırasında ve sonrasında kurumunuzu korumalısınız. 

Afetlere Karşı MSP’lerin (Yönetilen Hizmet Sağlayıcıları) Sunduğu Çözümler 

Bulut Yedekleme 

Verileri bulut (cloud) ortamına yedekleyerek veri kaybını önler ve daha güvenli bir ortamda veri depolama imkanı sağlar. 

Sürekli İzleme 

MSP’ler, sistemlerinizi ve altyapınızı sürekli izleyerek kritik anlarda hızlı kararlar alabilir ve iş sürekliliğini sağlar. Afet anlarında veya sizlerin müdahale edemeyeceği zamanlarda bile MSP’niz sizin için önlemler alır. 

Siber Güvenlik Önlemleri 

MSP’niz yönetilen antivirüs ve firewall ile siber tehditlere karşı etkili koruma sağlar. Ayrıca ağ erişim noktalarınızı yöneterek ağınızın güvenli kalmasına destek olur. 

Acil Müdahale 

7/24 izleme sayesinde kriz anında hızlı aksiyon alarak anlık olarak müdahale gerçekleştirir. Böylece sisteminizde kalıcı hasar kalmaz ve verileriniz en güvenli şekilde korunmaya devam eder. 

Siz de Eclit’in network ve güvenlik çözümleri ile ilgili bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz!

Kaynaklar

Google. (n.d.). Global flood forecasting. Google Research. https://sites.research.google/gr/floodforecast 

Google. (2022, Haziran 16). Google AI global flood forecasting. Google Blog. https://blog.google/technology/ai/google-ai-global-flood-forecasting/ 

Sızma Testi Nedir? Neden Gereklidir?

Sızma testi nedir
sızma testi nedir ve neden gereklidir?
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Sızma Testi Nedir?

Sızma testi (penetrasyon testi) sistemdeki güvenlik açıklarını bulup bu açıklara müdahale edebilmek adına yapılır. Sızma testi sayesinde sistemdeki açıklar tespit edilir ve bu açıklara karşı gerekli önlemler alınır. Firmaların kendi güvenlik açıklarını bulması adına önemli olan sızma testi, olası saldırı senaryosuyla yapılır. Sızma testinin sonuçlarına göre firmalar zayıf noktalarını tespit edebilir ve güvenlik önlemlerini, olası bir tehdite karşı güçlendirebilir.

Sızma Testi Çeşitleri Nelerdir?

Sızma testi hedeflediğiniz sisteme göre farklı türlerde yapılabilir işte bazı çok kullanılan sızma testi türleri:

White Box Testi

Kapsamlı bir test olan whitebox, test yapan ekibin hedef hakkında tüm bilgilere sahip olması ile yapılır. Daha detaylı ve kapsamlı bir tarama yapılır, sistemdeki tüm güvenlik açıkları belirlenmek amaçlanır.

Black Box Testi

Test ekibi hedef hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadan testi gerçekleştirir. Test dışardan saldırgan bakış açısıyla yapıldığı için dış kaynaklı ihlaller ve saldırıların sonuçlarını daha iyi anlamanıza yardımcı olur.

Grey Box Testi

Bu testte ekip kısıtlı bilgiye sahiptir, White Box testindeki gibi bütün bilgiler detaylıca verilmez. Bu test genelde iç tehdit veya sınırlı erişime sahip dış tehditlerin sonuçlarını anlamanız için yapılır.

Bu üç testte sizin güvenlik açıklarınızı tespit etmeniz içindir. Hangi teste ihtiyacının olduğu firmanızın gereksinimleri ile değişkenlik gösterir.

Network (Ağ) Sızma Testi

Kurumların networklerinin güvenliğini değerlendirmek için yapılır, saldırılara karşı ne derece güvende olduğunu gösterir. Ağda bulunan güvenlik açıklarını tespit eder ve açıkları kapatmanızda gerekli önlemleri almanıza yardımcı olur.

Web Uygulama Sızma Testi

Web uygulamalarındaki açıkları tespit etmek için kullanılan sızma testi türüdür.

Sosyal Mühendislik Sızma Testi:

Test ekibi, organizasyondaki bireylerden güvenlik bilgileri, parola ve diğer bilgileri almaya çalışır. İnsan hatalarını kontrol etmek ve çalışanlarınızın kritik verilerinizi hangi derecede koruyabildiğini görmek için önemli bir testtir.

Sızma Testi Neden Yapılır?

Sistemdeki açıkları görmek ve buna uygun müdahelelerde bulunup, olası saldırılara karşı şirketi hazırlamak için sızma testi yapılır. Siber saldırı, afetler, iç ve dış saldırılar gibi nedenlerden şirketinizin işleyişi ve kritik verileri zarar görebilir. Bu olumsuzluklara karşı önlem almanın yolu ise sızma testi yapılması ve güvenlik açıklarının tespiti ile gerçekleşir. Uygulanan sızma testinin sonuçlarıyla güvenlik önlemlerinizi güçlendirebilirsiniz.

Sızma Testi Nasıl Yapılır?

Sızma testi olası bir saldırı senaryosunu gereçkleştirerek yapılır, testi yapan ekip saldırgan bakış açısı ile sisteme sızar ve güvenlik zafiyetlerini bulmayı hedefler. Bulduğu güvenlik açıklarının sisteme sızmak adına nasıl kullanılıcağını belirler, sonrasında hak yükseltme ile sisteme sızan saldırganın erişim arttırma kabiliyetini test eder. Sistemde kalıcı hasar bırakmamak adına testi yapan ekip bıraktığı izleri ve yaptığı değişiklikleri temizler. Bulduğu açıkları ve alınması gereken güvenlik önlemlerini raporlayan ekip, iyileştirmeler sonrasında takip sağlayarak sızma testi sürecini tamamlar.

Bu şekilde fazla kompleks gözükebilen sızma testini sizler için adım adım yazdık:

Planlama ve Hedef Belirleme

Testten beklentiyi ve testin hedefini belirleme.

Keşif

Hedef sistem hakkında bilgi toplanır.

Zafiyet Taraması

Sistemdeki güvenlik açıklarını tespit etme.

Açıkların Kullanılması

Açıklar aracılığıyla sisteme sızma.

Hak Yükseltme

Sızılan sistemde yetkiyi yükseltme, sisteme sızan kişi kendi yetkisini bir admin gibi yükseltmeyi amaçlar.

İzleme ve Temizlik

Testin sistemde hasar bırakmaması için sistem açığını ararken bırakılan izlerin ve değişikliklerin temizlenmesi.

Raporlama

Keşfedilen açıkların raporlanması, sorunlara uygun çözüm önerileri sunulması.

Son Test ve Takip

Sistemde açıkların kapanması için gerekli önlemler alındıktan ve yükseltmeler uygulandıktan sonra yapılan değişikliklerin yeterli olup olmadığının tespit edilmesi.

Hedeflenen sisteme göre değişiklik gösteren adımlar olsa da tüm sızma testlerinin genel şablonu bu şekildedir.

Sızma Testi Yaptırırken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Kurmunuzda sızma testi yaptırırken dikkate almanız gerken önemli husular mevcuttur. Sızma testleri saldırganın bakış açısıyla yapıldığı için sisteminizde kalıcı hasar bırakmaması adına güvenilir bir hizmet sağlayıcı ile çalışmanız kritiktir. Çalıştığınız ekip doğru şekilde raporlama yapmalı ve size en uygun çözüm önerilerini sunmalı. Çözüm önerileri uygulandıktan sonra yeterli olup olmadığını gözetmeliler ve yetersiz ise tekrardan farklı çözüm önerileri ve güçlendirmeler uygulanmalı.

Veri Güvenliği (Data Security) Nedir? Neden Önemlidir?

veri güvenliği nedir
veri güvenliği nedir
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Veri güvenliği, kritik varlıkların yetkisiz erişimlerden, kayıplardan ve zarar görmekten korunmasını amaçlayan bir disiplindir. Peki, veri güvenliği tam olarak neleri kapsar? Neden önemlidir? Veri güvenliğini tehdit eden unsurlar nelerdir? Nasıl engellenir? gibi soruların detaylı cevapları için rehber içeriğimizi inceleyebilirsiniz!

Veri Güvenliği Nedir?

Veri güvenliği, dijital ya da fiziksel ortamda tutulan bilgilerin yetkisiz erişim, kullanım, değiştirilme, ifşa veya yok edilme risklerine karşı korunmasını ifade eder. İşletmeler ve bireyler için kritik bir öneme sahip olan bu kavram, hem çalışanlarının hem de müşterilerinin hassas bilgilerini koruma sorumluluğunu kapsar. Veri güvenliği sağlanmadığı sürece iş sürekliliği ve verimlilikten bahsedilemez.

Dijital Dünyada Veri Güvenliğinin Önemi

Dijitalleşme ile hayatımızda yer alan veri inanılmaz bir hız ile artıyor ve bu verileri korumak gittikçe zorlaşıyor. Verileri koruyamamak şirketler için itibar kaybından yasal yaptırımlara kadar müşteri güvenini zedeleyen ve iş süreçlerini aksatan sonuçlar doğurabiliyor.

Dijitalleşen dünyada veri güvenliğinin önemini daha iyi anlatabilmek için bazı bilgileri derledik:

  • IBM Cost of a Data Breach Report (2024)’e göre, 2024 yılında dünya genelinde bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,9 milyon ABD doları.
  • TechCrunch, Coinbase says its data breach affects at least 69,000 customers yazısına göre kripto devi Coinbase aylar süren veri ihlali sırasında 69 bin müşterisinin kişisel ve finansal bilgilerinin çalındığını açıkladı.
  • TechCrunch, Marks & Spencer confirms customers’ personal data was stolen in hack yazısında Birleşik Krallık’ın perakende devi Marks & Spencer, geçtiğimiz ay gerçekleşen siber saldırı sonucu müşetilerin kişisel bilgilerinin çalındığını ve çevrim içi hizmetlerinde hâlâ aksaklıklar yaşandığını doğruladı.
  • VPNRank, Data Breach Statistics: A Projected 4,306 Breaches by 2025 – How Prepared Are We? yazısında 2025 yılı itibarıyla veri ihlalinin ortalama maliyetinin 5,32 milyon dolara kadar yükselebileceğini belirtiyor.

Veri Güvenliği Neden Önemlidir?

Bilginin dijital ortamlarda depolanmasının artması, veri güvenliğinin sağlanmasını daha da kritik hale getirmiştir. Birçok nedenle veri güvenliği kritik bir öneme sahiptir. O nedenlerden bazıları şöyle sıralanabilir:

  1. Yasal Yükümlülükler: Veri koruma yasaları (KVKK, GDPR gibi) şirketlerin müşteri bilgilerinin korunmasını zorunlu kılar.
  2. İtibar: Verilerini koruyamayan bir şirket, müşteri güvenini kaybedebilir ve itibar zedelenmesi yaşar.
  3. Finansal Kayıplar: Veri ihlalleri önemli meblağlarda ceza alınmasına ve güven zedelenmesi nedenli gelir kaybına yol açabilir.
    • Purplesec The True Cost Of A Data Breach To Small Business yazısına göre veri ihlallerinin maliyeti duruma göre değişiklik gösterse de, küçük işletmelerin bir güvenlik ihlali sorununu çözmek için 2025 yılında ortalama 120.000 ila 1,24 milyon dolar arasında bir maliyetle karşılaşması bekleniyor.
  4. İş Sürekliliği: Kritik verilere erişememek, operasyonları aksatabilir ve işletmeyi zarara uğratabilir. Veri kaybı, verimliliği ciddi anlamda sekteye uğratabilir.
  5. Müşteri Güveni: Veri ihlalleri ve özellikle müşteri bilgilerinin çalınması ile sonuçlanan veri ihlallerinin müşterin güveni üzerinde negatif bir etkisi bulunuyor.
    • Security Magazine’de yayımlanan Data breaches affect consumer trust yazısında tüketicilerin %58’inin veri ihlali yaşayan markaları güvenilir bulmadığını, %70’inin ise böyle bir güvenlik olayı yaşayan markayla alışveriş yapmayı bırakacağından bahsediyor.

Veri Güvenliğini Tehdit Eden Unsurlar Nelerdir?

Veri güvenliğini tehdit eden birçok unsur bulunur. Bunlar fiziksel felaketler olabileceği gibi dijital saldırılar ya da operasyon hatası kaynaklı kesintiler de olabilir. Veri güvenliğini tehdit eden başlıca unsurlar şöyle sıralanabilir:

  • Siber Saldırılar: Fidye yazılımları, zararlı yazılımlar, phishing (oltalama) süreçleri vb.
  • İç Tehditler: Şirket içerisindeki çalışanların kasıt ya da hata ile veri sızdırması.
  • Güvenlik Açıkları: Yazılımlardaki ya da sistemlerdeki giderilmemiş güvenlik açıkları.
  • Doğal Afetler: Yangın, sel veya deprem gibi durumlarda fiziksel veri merkezlerinin zarar görmesi.
  • Yetkisiz Erişim: Şifrelerin ele geçirilmesi veya çok faktörlü doğrulamanın olmaması.

Veri Güvenliği Nasıl Sağlanır?

Veri güvenliğini sağlamak için kolaylıkla alınabilecek önlemler mevcuttur. Bunlardan bazıları:

  1. Şifreleme: Verilerin aktarılması ve saklanması sırasında şifreleme teknolojilerinin kullanılması önemlidir. Büyük, küçük harflerden oluşan, tekrar eden karakterler içermeyen, özel karakter içeren, zorluk seviyesi yüksek şifreler kullanmak güvenliğinizi artırır.
  2. Erişim Kontrolleri: Yetkilendirme seviyelerine göre erişim haklarını sınırlandırmak kritiktir. Örneğin; web sitenizi yönetirken yalnızca blog yazacak bir kullanıcıyı yazar ya da editör olarak eklemeniz yeterlidir. Adminlik yetkisine ihtiyacı olmayacaktır.
  3. Sürekli Güncelleme: Sistemlerin ve yazılımların güncel tutulması oluşabilecek riskleri bertaraf edebilir.
  4. Eğitim: Çalışanlara siber farkındalık eğitimleri verilmesi ve bu eğitimlerde öğretilenleri kendi günlük hayatlarına da uygulamaları, siber güvenlik konusunda bilinç geliştirmelerine destek olacaktır.
  5. Yedekleme: Verilerin düzenli olarak yedeklenmesi ve felaket kurtarma planlarının hazır tutulması belki de en önemlisidir. Düzgün şekilde yedeklenen veriler, uygun sistemler kurulu ise kısa bir süre içerisinde geri döndürülebilir.

Gibi güvenlik önlemleri kurumunuzu veri ihlalleri karşısında korumanız ve proaktif önlem almanız açısından size avantaj ve güzen sağlayacaktır. Eğer bu adımlar size fazla ve karmaşık geldiyse veri güvenliğiniz açısından uzun vadede bir yönetilen hizmetler sağlayıcısı (MSP) ile çalışmanızı öneririz.

Veri güvenliğini sağlamak için belirli stratejiler uygulanabilir:

  • Siber Risk Analizi: Şirketin siber tehditlere karşı hassasiyetinin analiz edilmesi.
  • Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA): Kullanıcıların kimlik doğrulama işlemlerinde ek bir güvenlik katmanı oluşturulması.
  • Ağ Güvenlik Sistemleri: Firewall, VPN gibi teknolojilerin kullanılması.
  • Denetimler: Veri güvenliği politikalarının düzenli olarak incelenmesi.
  • Bulut Tabanlı Hizmetler: Veri yedekleme ve kurtarma için bulut tabanlı çözümler kullanılması.

Veri Güvenliğini Artıran Teknolojiler

Gelişen teknolojiler sayesinde veri güvenliğini daha etkin bir hale getirebilirsiniz. Bunun için kullanabileceğiniz çok sayıda araç ya da hizmer bulunuyor. Bu teknolojiler neler, derseniz işte bu teknolojilerden bazıları:

  1. Yapay Zeka Destekli Güvenlik Sistemleri: Yapay zeka (AI), veri güvenliğini tehdit eden unsurları önceden algılar ve otomatik olarak çözüm sunar.
  2. Blockchain Teknolojisi: Blockchain, verilerin değiştirilmesini zorlaştırarak şeffaf ve güvenli bir ortam sunar.
  3. Veri Kaybı Önleme (DLP): DLP teknolojisi, hassas verilerin yetkisiz kişilere ulaşmasını engeller.
  4. SIEM Sistemleri: SIEM (Security Information and Event Management), sistemlerdeki çelişkili olayları analiz eder ve tehditleri tespit eder.
  5. Uç Nokta Güvenliği (Endpoint Security): Çalışan cihazlarını hedef alan siber tehditleri önler.
  6. Sıfır Güven Mimarisi (Zero Trust): Hiçbir kullanıcı veya cihaza otomatik olarak güvenmeyen bu yaklaşım, yetkisiz erişimleri önler.
  7. Veri Maskeleme: Hassas bilgileri gizlemek için orijinal verilerin yerini alır.
  8. Post-Kuantum Kriptografi: Kuantum bilgisayarların tehditlerine karşı geliştirilen bu teknoloji, şifrelemeyi daha dayanıklı hale getirir.

Eclit ile Veri Güvenliği

Veri güvenliği ve yedeklemesi konusunda profesyonel bir destek almak isterseniz size sunabileceğimiz birçok çözüm (WAF, DRaaS, firewall, load balancer vb.) bulunuyor.

Özellikle DRaaS (Disaster Recovery as a Service) hizmetimiz, şirketinizin veri kayıplarına karşı en etkin çözümlerden biridir. DRaaS sayesinde:

  • Felaket senaryolarında veri kurtarma ve iş sürekliliğini sağlayabilirsiniz.
  • Hassas verilerinizi bulut tabanlı teknolojilerle koruma altına alabilirsiniz.

Patch Management hizmeti, yazılım güncellemelerini otomatikleştirir ve böylece oluşabilecek güvenlik açıklarının önünü keser. Sistemlerinizin sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam etmesi için oldukça kritiktir.

Veri güvenliği, sürekli gelişen dijital tehditlere karşı güçlü bir savunma hattı oluşturmayı gerektirir. Şirketlerin, teknolojik yeniliklerle uyumlu stratejiler geliştirerek hem kendi operasyonlarını hem de müşteri bilgilerini koruması bir zorunluluktur. Eclit olarak bu yolculukta yanınızdayız. Dijital varlıklarınızın güvenliği için bizimle iletişime geçin!

Herkes Felaket Kurtarmaya İhtiyaç Duyar mı?

felaket kurtarma
felaket kurtarma
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Kimileri, felaket kurtarmanın bir yatırım olduğunu ve ertelenebilir olduğunu düşünse de felaket kurtarma, artık bir zorunluluk haline gelmiş olabilir. Bugünün dünyasında veri kaybı tolere edilemez, kritik bir kayıp olduğundan verileriniz için bir yedekleme ve koruma planını devreye almayı önceliklendirmelisiniz.

Gelin, DRaaS’ın neden önemli olduğuna birkaç vaka inceleyerek göz atalım.

Kritik Bir Sunucu Çöktü

Düşünün ki bir sabah şirketinizin IT departmanından acil bir arama alıyorsunuz. Veri merkeziniz üzerinde kritik bir sunucunun çöktüğünü ve şirket içi çalışma sistemlerinin tamamen devre dışı kaldığını bildiriyorlar. Çöküşün nedeni bir fidye yazılım saldırısı ya da donanım arızası olabilir. Ancak bunun ne olduğu o an için pek fark etmiyor; önemli olan sistemlerin tekrar ne kadar hızlı çalışabilir hale getirilebileceği.

Bulut Altyapısına Taşınma Kararı

Bir başka senaryoda; bir şirket, bulut altyapısına taşınma karanı almış ancak bu taşıma işleminden önce veri merkezlerinin yedekleme stratejisini tamamen yenilemek zorunda. Mevcut yöntemleri karmaşık ve zaman alıcı, bir kurtarma testi yapmak bile günler sürebiliyor.

Ne olsa çözülürdü?

Bulut altyapısına taşınma kararı alan şirketteki örnek senaryoya dönelim. Bu şirketin, veri merkezindeki kritik uygulamaların sorunsuz bir şekilde taşınması gerekiyor. Geleneksel yöntemlerle bu sürecin aksaması, şirket için ciddi maliyetlere yol açabilir. Ancak şirket, eğer altyapılarını kapsayacak şekilde modern bir kurtarma platformu kullanıyorsa bu taşıma işlemi hem daha az riskli hem de daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir. Örneğin, veri merkezinizdeki sanal makineleri, çok minimal kesintilerle buluta replike edebilir ve taşıyabilirsiniz.

Sağlık Kurumunda Elektrik Kesintisi

Diğer örnekte ise bir sağlık kurumunda gece yarısı bir elektrik kesintisi yaşanıyor. Kritik hasta bilgilerinin bulunduğu veri tabanına ulaşılamıyor ve doktorlar manuel kayıtlara geri dönmeye çalışıyorlar. Ancak bu da yanlış ilaç dozajları gibi kritik hatalara yol açabilecek bir durum.

Ne olsa çözülürdü?

Sağlık kurumundaki elektrik kesintisi senaryosuna gelirsek, burada sorun sadece sistemlerin tekrar ayağa kalkmasından öte, herhangi bir veri kaybının kabul edilemez olması. Modern kurtarma çözümleri, hasta bilgileri gibi kritik verilerin gerçek zamanlı olarak korunmasını sağlayabilir. Elektrik geldiğinde bu sistemler çok kısa bir süre içinde kaldıkları yerden çalışmaya devam edebilir.

Ortak Çözüm: Disaster Recovery as a Service

Bu senaryoların her birinde ortak bir özellik var: disaster recovery ihtiyacı.

Bu sistemlerin kesintisiz işleyebilmesi ya da olabilecek en az kayıpla tekrar çalışabilir hale gelmesi şirketler için kritik öneme sahip. Ancak bu kolayca halledilebilecek bir mesele değil. Yedekleme ve kurtarma işlemleri genelde çok fazla manuel müdahale, karmaşık planlama ve pahalı altyapı yatırımları gerektiriyor.

DRaaS Avantajı: Hızlı Replikasyon Yeteneği

İşte bu noktada, felaket kurtarma süreçlerini modernleştiren yazılım çözümleri devreye giriyor. Örneğin yukarıda bahsedilen fidye yazılım saldırısı durumunda, Zerto gibi bir platform ile sistemlerinizi çok hızlı bir şekilde saldırıdan hemen önceki bir duruma geri döndürebilirsiniz. Burada kritik olan, RPO (Recovery Point Objective) ve RTO (Recovery Time Objective) hedeflerinin ne kadar düşürülebildiği. Geleneksel yedekleme sistemleriyle bu hedeflere ulaşmak çok zorken Zerto gibi modern platformlar saniyeler içinde kurtarma sağlayabilir. Platformun hızlı replikasyon yetenekleri sayesinde, sistemleriniz neredeyse gerçek zamanlı olarak koruma altında tutulur ve veri kaybı en aza indirilir.

DRaaS Artık Bir Zorunluluk!

Tüm bu örnekler, modern felaket kurtarma çözümlerinin farklı senaryolarda ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Veri merkezlerinin ve bulut altyapılarının giderek karmaşıklaşan yapısı, eski yöntemlerle bu süreçleri yönetmeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Ancak yeni nesil çözümler, karmaşık yapıları sadeleştirirken şirketlerin çok daha az eforla kritik sistemlerini korumalarına olanak tanıyor.

Her şirkette, kritik sistemlerin devre dışı kalmasının maliyeti farklı olabilir, ancak şüphesiz ki bu maliyetler genellikle çok yüksek. Bu nedenle felaket kurtarma planlarınızı yenilemek ya da modern bir altyapıya geçmek, şirketiniz için bir yatırımdan öte hayati bir gereklilik hâline gelmiş olabilir.

Siz de işletmenizin verilerini korumak için bize ulaşarak felaket kurtarma hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz!

Zero Trust Nedir? 

zero trust nedir

Zero Trust Nedir? 

Sıfır güven modeli siber saldırılara karşı, şirketi iç ve dış tehditlere karşı koruyan doğrulama olmadan erişim sağlamayan güvenlik metodudur, gelenksel güvenlik yaklaşımının aksine zero trust ağdaki hiç bir kullanıcı veya cihaza güvenmez. Erişim isteyen her kullanıcı ve cihazı doğrulama ve yetkilendirme sürecinden geçirene kdar erişim sağlamaz. 

Zero Trust Neden Gerekli? 

Şirketinizin kritik verilerini hem iç hem de dış tehditlerden korumak için sıfır güven (zero trust) modelini benimseyebilirsiniz. Sıfır güven modeli,dijital varlıklarınızı ve tedarik zincirinizi koruyarak kesinitisiz işleyişinizi sağlar, veri sızıntılarını önler ve şirket itibarınızı güçlendirir. 

Maddy Ell ve Saman Rizvi’ye göre 2023- 2024 yıllarında şirketlerin yaklaşık 50%’si, hayır kuruluşlarının ise yaklaşık 32%’si son 12 ayda siber güvenlik ihlali ya da saldırısına uğramış. Artan siber saldırılara karşı zero trust modelini şirketinize entegre etmeniz önem arz ediyor, Gartner Inc.’e göre dünya çapındaki kuruluşların %63’ü kısmen ya da tamamen sıfır güven mimarisini kuruluşlarına entegre etmiş durumda.  

Zero Trust Nasıl Çalışır? 

Sıfır güvenlik modelinde kullanıcılar erişim sağlayabilmek için sıkı bir güvenlik kontrolünden geçer, bu güvenlik kontrolleri sürekli olarak devam eder ve her cihaz, kullanıcı ve ağ sürekli denetimden geçer, zero trust hiçbir cihaza ve kullanıcıya güvenmez, her kullanıcıya verilebilecek en az izni verir, mikro segmentasyon ilkesi ile ağı daha küçük bölgelere bölerek ağ üzerinden gerçekleşen bir ihlalin bütün ağa yayılmasını önler. Zero trust modeli (sıfır güven modeli) kimlik ve erişim yönetimi, çok faktörlü kimlik doğrulama, ağ segmentasyonu, sürekli izleme ve analiz, en az ayrıcalık ilkesi, veri şifreleme ve koruma, mikro segmentasyon gibi yöntemleri birbirini tamamlayacak şekilde kullanır.  

Zero Trust Avantajları Nelerdir? 

Sıfır güvenlik mimarisi, kullanılan otomotik tepki ve yanıt özellikleriyle kişiyi, ağı ve cihazları sürekli olarak izleyerek çok katmanlı güvenlik doğrulamaları ile şirket içindeki önemli ve hassas veriyi iç ve dış kullanıcı, ağ veya cihaz üzerinden gerçekleşen saldırılardan korumak için çalışır. 

Zero trust geleneksel güvenlik yaklaşımlarına göre daha kapsamlı ve etkili bir koruma sağlar. 

Zero trust (Sıfır güven) modelinin sağladığı bazı avantajlar: 

  1. Farklı Ortamlara Uyum 
  1. Değişen İş İhtiyaçlarına Uyum 
  1. Ağ Trafiğinin Detaylı Analizi 
  1. Güvenlik Olaylarının Hızlı Tespiti 
  1. Otomatik Olay Yönetimi 
  1. İnsani Hatayı En Aza İndirme 
  1. Verimlilik Artışı 
  1. Uzun Vadede Maliyet Azaltımı 
  1. Uzaktan Çalışanların Güvenliği 
  1. Tedarik Zinciri Güvenliği 
  1. Duyarlı Verilerin Korunması 

Zero trust modeli sağladığı avantajlar ile işletmelere siber saldırılara karşı etkili bir koruma sağlar.  

Zero Trust Nasıl Uygulanır? 

Zero trust modelini şirketinize entegre etmek için şu adımları izlemelisiniz: 

  1. Mevcut Durum Analizi 
  1. Hedeflerin Belirlenmesi 
  1. Strateji Geliştirme 
  1. Kimlik ve Erişim Yönetimi 
  1. Yetkilendirme Modelleri 
  1. Sürekli Doğrulama 
  1. Ağ Mikro Segmentasyonu 
  1. Güvenlik Politikaları 
  1. Uç Nokta Güvenliği 
  1. Cihaz Yönetimi 
  1. Veri Kaybı Önleme 
  1. Veri Şifreleme 
  1. Log Analizi 
  1. Anormal Aktivite Tespiti 
  1. Olay Yönetimi 
  1. Çalışan Eğitimi 
  1. Farkındalık Kampanyaları 

Adımlarını uygulayarak şirketinizde zero trust (sıfır güven) güvenlik modelini kullanabilirsiniz…

Fakat gördüğünüz gibi bu kurulum, oldukça fazla süreç içeriyor. Bu süreçlerle uğraşmak zorunda kalmadan sizin için uygulayacak doğru hizmet sağlayıcıyı bulmanız hem daha profesyonel bir modele sahip olmanız hem de uzun vadede maliyetinizin azalması açısından faydalı olacaktır.

Siz de altyapı güvenliğinize dair endişeler taşıyorsanız yönetilen network ve güvenlik hizmetlerimize göz atabilirsiniz!

Daha fazla bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz!

Felaket Kurtarma Hizmeti (DRaaS) Nedir?

Felaket kurtarma hizmeti
disaster recovery as a service
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Dijitalleşme arttıkça sahip olunan verileri koruma sorumluluğu da artıyor. Bu veriler, her zamankinden daha değerli ve önemli. Verileri korumanın bu kadar kritik olduğu bir dünyada bunu “nasıl yapacağız” sorusunu soruyorsanız sizi Disaster Recovery as a Service (DRaaS), yani Felaket Kurtarma Hizmeti ile tanıştırmak istiyoruz. Gelin, bu hizmetin ne olduğunu ve neden önemli olduğunu birlikte inceleyelim.

Dijital Felaket Nedir?

Bir şirketin ya da işletmenin dijital varlıklarını, sistemlerini ve iş süreçlerini etkileyen ani ve beklenmedik, hasar yaratabilecek krizleri, dijital felaketler olarak tanımlayabiliriz. Bu krizler birçok sebepten oluşabilir. En yaygın olanlar ise şunlardır:

  • Siber saldırılar,
  • Veri merkezinde yaşanan teknik arızalar,
  • Doğal afetler (deprem, sel, yangın),
  • İnsan hatası kaynaklı veri kayıpları.
  • Yazılım hataları
  • Donanım hataları

Hazırlıksızken karşılaşılan bu krizler, operasyonel kesintilere yol açarak ve veri kaybına sebep olarak şirketlere büyük zarar verebilir. Felaketlere karşı hazırlıklı olmak, iş sürekliliği açısından kritik öneme sahiptir.

DRaaS Nedir?

Disaster Recovery as a Service (DRaaS), şirketlerin IT sistemlerini ve verilerini güvence altına almak için kullanılan bulut tabanlı bir felaket kurtarma çözümüdür. Bu hizmet, felaket durumlarında sistemlerin hızla geri yüklenmesini sağlar. Bu hızlı kurtarma sayesinde operasyonel kesintiler en aza indirilir ve iş sürekliliği korunur.

DRaaS, genellikle bir bulut sağlayıcısı tarafından sunulan şu özelliklere sahiptir:

  • Veri yedekleme ve replikasyon,
  • Felaket anında hızlı geri yükleme,
  • Düzenli testler ve izleme süreçleri.

Felaket Kurtarma Hizmetinin Avantajları Nelerdir?

Felaket kurtarma hizmeti, şirketlerin kritik iş verilerini ve sistemlerini koruma amacıyla sunulan bir çözümdür. Felaket kurtarma hizmeti, sadece bir yedekleme çözümü değil, aynı zamanda bir koruma stratejisi oluşturmakla ilgilidir. Bu strateji, hem felaket anında hem de sonrasında şirketlerin operasyonlarını devam ettirebilmelerini hedefler. Bu nedenle de DRaaS, verilerini korumaya ihtiyaç duyan işletmelere büyük avantajlar sağlar.

Felaket kurtarma hizmetinin temel faydaları şunlardır:

  • Veri kaybının önlenmesi,
  • Hızlı sistem geri yükleme,
  • İş süreçlerinde süreklilik,
  • Maliyet tasarrufu.

Felaket Kurtarma Hizmeti Neden Önemli?

Beklenmedik bir krizin ya da felaketin etkilerini atlatmak, genellikle ciddi maliyetli ve uzun bir süreçtir. Bir krizle karşı karşıya kalmak yalnızca teknik ya da operasyonel iş süreçlerini değil, şirket itibarını da etkileyebilir. Bu nedenle, proaktif bir yaklaşım benimsemek, şirketler için hayati önem taşır. Disaster Recovery as a Service (DRaaS) şu nedenlerle önemlidir:

  1. Siber Tehditlere Karşı Koruma: Artan siber saldırılar nedeniyle, verilerinizi güvence altına almanızı sağlar. Böylece büyük bir veri kaybı yaşamaktan, dolayısıyla da size iflasın eşiğine sürükleyebilecek krizlerden korunmuş olursunuz.
  2. Doğal Afetlere Dayanıklılık: Doğal afetlerden kaynaklı veri kayıplarını DRaaS ile engelleyebilirsiniz.
  3. İş Sürekliliği: DRaaS, operasyonel kesintilerin önüne geçtiği ve hızlıca veri geri yüklemesi yapabildiği için iş sürekliliğinin sağlanmasını destekler. Felaket kurtarma hizmeti sayesinde operasyon sürekliliğiniz güçlenir.

DRaaS Kimler İçin Gerekli?

Felaket kurtarma, sadece büyük şirketler için değil, her büyükteki şirket için bir gerekliliktir. İşletmelerin küçük, orta ölçekli ya da büyük olmaları fark etmeksizin verilerinin ve itibarlarının korunmasına ihtiyaçları vardır. Bu nedenle birbirinden çeşitli amaçlarla DRaaS, veri sahibi olan herkes için bir ihtiyaçtır.

DRaaS Gerekli Değil Diyorsanız…

Bir daha düşünün deriz.

  • Büyük veri kaybı yaşayan işletmelerin %93’ü takip eden yıl içinde işleri toparlayamıyor ve iflas ediyor.
  • Siber saldırıya uğrayan şirketlerin, %60’ı, 6 ay bile geçmeden tamamen kapanıyor.

Neden Şirket İçi Bir DR Kurmak Yerine DRaaS Tercih Etmelisiniz?

Şirket içi bir DR kurmak için insan kaynağı, donanım kaynağı, dokümantasyon, 7/24 izleme gibi birçok şey gerekiyor. Bunların tümü maliyet ve insan kaynağı yönetimi demek. Oysa DRaaS hizmetini tercih ettiğinizde maliyet, operasyon, kaynak yönetimi ve izlenebilirlik gibi alanların tümü sizin yerine kontrol edilerek iş sürekliliğiniz sağlanıyor ve fazla maliyetten kurtulmuş oluyorsunuz.

Eclit DRaaS

Eclit Disaster Recovery as a Service (DRaaS) sunar. Bu hizmetin avantajları da şöyle sıralanabilir:

  • Özelleştirilebilir Hizmetler: Şirketinize özel yedekleme ve kurtarma stratejileri geliştirir.
  • 7/24 Destek: Teknik destek sunarak felaketleri önlemeye yardımcı olur ve herhangi bir felaket yaşanması durumunda destek verir.
  • Hızlı Geri Yükleme: Minimum kesintiyle sistemlerinizi yeniden ayağa kaldırır.

Eclit’in felaket kurtarma hizmeti, işletmelerin dijital varlıklarını koruması ve her türlü krize karşı hazırlıklı olması için kritiktir.

Siz de hemen harekete geçerek dijital varlıklarınızı koruma altına alabilirsiniz!

Eclit’in felaket kurtarma hizmeti hakkında daha çok bilgi almak isterseniz bize buradan ulaşabilirsiniz!