Skip to main content
Category

Yönetilen Hizmetler

Turizm Sektörü İçin KVKK Uyumlu Veri Güvenliği: Müşteri Bilgilerinizi Nasıl Korursunuz? 

Turizm sektöründe veri güvenliği
Turizm sektöründe veri güvenliği
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Turizm işletmeleri işlerin doğası gereği kişilerin kimlik numarası, kart bilgileri, pasaport bilgileri gibi kritik ve kişisel bilgilerine ihtiyaç duyan ve veri tabanında saklayan bir sektördür. Müşteriler bu sektör ile çalışırken verdikleri bilgilerin sadece verdikleri izinler doğrultusunda kullanılmasını bekler ve verilerinin güzenle saklanmasını ister. Fakat durum her zaman istenen doğrultuda gitmeyebilir, özellikle turizm sektörüne karşı yapılan siber saldırıların artması müşteri verilerini riske atıyor ve işletmlerin itibarını zedeleyebiliyor. Bu yazımızda da sizlere turizm şirketlerinin KVKK’ya uygun bir şekilde nasıl veri güvenliği sağlayacağını anlatacağız. 

KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) Nedir? 

KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu), hem kamu hem de özel sektörü kapsayan kişisel verilerin kullanımını ve bu verilerin güvenliğini konu alan temel yasa çerçevedir.  

KVKK Kanunun Amaçları 

  • Bireylerin kişisel verileri üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlamak. 
  • Verilerin hukuka uygun kullanılmasını sağlamak. 
  • Kişisel verilerin kullanımını kısıtlamak. 
  • Verilerin kötü kullanımı karşısında yaptırım uygulamak. 
  • Uluslarası veri güvenliği standartlarını sağlamak. 

Turizm Sektöründe Toplanan Kişisel Veriler 

Turizm sektöründe kişisel verilerin toplandığından bahsettik, bu verilerin neden bu kadar önemli olduğunu anlamak adına bu verilerin neler olduğundan da bahsedelim: 

  • Kimlik Bilgileri: 
  • Ad ve soyad 
  • T.C. kimlik numarası 
  • Pasaport bilgileri 
  • Doğum tarihi 
  • Cinsiyet 
  • İletişim Bilgileri: 
  • Telefon numarası 
  • E-posta adresi 
  • İkamet adresi 
  • Seyahat ve Konaklama Bilgileri  
  • Kişi sayısı 
  • Konaklama adresi 
  • Uçuş detayları 
  • Ödeme Bilgileri 
  • Kredi kartı bilgileri 
  • Fatura adresi 
  • Sağlık Bilgileri 
  • Sağlık durumu 
  • Engel durumu 
  • Alerji bilgileri 

Gibi kişinin hayatının her noktasından toplanan kişisel veriler, seyahatimiz sırasında paylaşılan bilgilerden sadece bir kaçı. Bu gibi bilgilerin kötü amaçlarla kullanılması müşterilere maddi ve manevi zarar verir. Şirketinizin hukuki yaptırımlara maruz kalmasına sebep olabilir. 

KVKK Kapsamında Dikkat Edilmesi Gerekenler 

Şirketinizde verileri KVKK’ya uygun şekilde saklamak istiyorsanız uymanız gereken bazı temel ilkeler var. 

Hukuka ve Dürüstlük Kurallarına Uygun İşleme 

Kişisel verileri şeffaf, iyi niyetli şekilde toplanmalıdır. Müşteriden gizli bilgi toplanmamalıdır. 

Doğru ve Gerektiğinde Güncel Olma 

Veriler düzenli olarak güncellenmeli ve yanlış olanlar düzeltilmeli. 

Belirli, Açık ve Meşru Amaçlarla İşleme 

Veriler açıkça belirtilmiş , belirli ve meşru nedenler ile işlenmeli. “İleride lazım olabilir” düşüncesi ile veri toplanmamalı. 

Veri Minimasyonu (İşlendikleri Amaçla Bağlantılı, Sınırlı ve Ölçülü Olma) 

Veri yalnızca ihtiyaç duyulan kadar toplanmalı, ihtiyaç duyulmayan veriler işlenmemeli. 

İlgili Mevzuatta Öngörülen Süre Kadar Muhafaza Edilme 

Verilerl gerekli olduğu süreç boyunca saklanmalı, ihtiyaç duyulmayan veriler yok edilmeli veya anonim hale getirilmeli. 

KVKK Uyumlu Veri Güvenliği Uygulamaları 

KVKK toplanan verilerin nasıl korunması ve işlenmesi gerektiğini de düzenler. Kişisel Verileri Koruma Kanun’un 12. Maddesine göre veri sorumluları veri güvenliğini sağlamak, verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır. Aldığınız teknik ve idari tedbirler bir zorunluluk olsa da müşteri güvenini sağlmak için ayrıca bir şanstır. 

Teknik Tedbirler: 

Teknik tedbirler veri güvenliğini sağlamak amacıyla yazılımsal donanımsal yapılan önlemlerdir. Bu önlemler: 

  • Erişim Kontrolü 
  • Veri Maskeleme ve Şifreleme 
  • Güvenlik Duvarı ve Antivirüs Kullanımı 
  • Loglama (Kayıt Tutma) 
  • Yedekleme ve Felaket Kurtarma Planları 

İdari Tedbirler: 

İdari tedbirler, organizasyonel süreçlerde veri güvenliği açısından alınan önlemlerdir. 

  • Personel Eğitimi 
  • Veri İşleyenlerle Sözleşme Yapılması 
  • Politika ve Prosedür Oluşturulması 
  • Aydınlatma Yükümlülüğü ve Açık Rıza Süreçleri 

Olası Riskler ve Yaptırımlar 

KVKK’yı ihlal ettiğiniz vakit şirketinize bazı idari para cezaları uygulanabilir. 

Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na göre: 

  • Aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 5.000 Türk lirasından 100.000 Türk lirasına kadar para cezasına 
  • Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 15.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar 
  • Kurul tarafından verilen kararları yerine getirmeyenler hakkında 25.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar 
  • Veri Sorumluları Siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında 20.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar 
  • Bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 50.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar 

idari para cezası verilir. 

Yukarıda da görebilceğiniz gibi KVKK’yı ihlal etmeniz sonucunda veri sorumlusu 5.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar idari para cezası ile karşılaşabilir. 

Fakat şirketler sadece para cezası ile karşı karşıya kalmaz. Özellikle turizm gibi müşteri ile bağ kuran bir sektörde, müşterinin güvenini kaybetmek itibar kaybına ve sonucunda müşteri kaybına sebep olabilir.  

Şirketinizin itibarını korumak ve maddi kayıplar yaşamamak adına KVKK uyumlu veri güvenliği ile müşteri bilgilerinizi korumanızı öneriyoruz. 

Eğer siz de KVKK uyumlu veri güvenliği çözümleri ile ilgileniyorsanız, bize ulaşabilirsiniz! 

Turizmde IT Problemleri: Sektörü Zorlayan 5 Büyük Sorun 

Turizm sektöründeki 5 IT problemi
Turizm sektöründeki 5 IT problemi
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Turizm sektörü de bütün sektörler gibi dijital dönüşümün etkisi ile hızla değişmektedir. Müşterilerin rezervasyon yapmasından işletmelerin müşteri bilgilerini saklamasına kadar çeşitli ve farklı bir çok süreç artık dijital dönüşümün etkisinde kalarak dijital araçlar ve sistemler üzerinden yürütülmektedir. Fakat günümüzde işletmelerin tümü, dijital dönüşüm süreçlerine %100 uyum sağlayabilmiş değil. Dijital dönüşüm sürecine başladıklarında bazı sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu yazımızda turizm sektöründe karşılaşılan en büyük 5 IT sorununu inceleyeceğiz…  

Sorun 1: Entegrasyon Eksikliği ve Veri Uyumsuzluğu 

Turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler farklı operasyonlar için farklı sistemler kullanmaktadır: Rezervasyon, CRM, ödeme, envanter gibi birçok farklı veri için farklı yazılım sistemler bulunmaktadır. Bu yazılım sistemlerinin birbiri ile entegre olarak çalışmaması ise veri uyumsuzluğu ve eksik veriler gibi sorunlara yol açar. Örneğin: Rezervasyonunu ve ödemesini tamamlamış bir müşterinin verilerinde uyumsuzluk olması muhasebe süreçlerinş olumsuz etkileyebilir ve yıl sonu raporlarında sorunlara yol açar. 

Sorun 2: Siber Güvenlik ve Kişisel Verilerin Korunması 

Turizm sektöründeki işletmeler işlerinin ihtiyaçları gereği müşterilerin kritik bilgilerine saahip olurlar. Rezervasyon işlemleri sırasında toplanan ad, soyad, pasaport bilgisi, kimlik bilgisi veya kredi kartı bilgileri bunlardan sadece birkaçıdır. Bu bilgilerin siber saldırı veya güvenlik açıkları sırasında açığa çıkması sadece müşterinin perspektifinden bir sorun değildir. Kritik bilgilerin çalınması müşterilerin firmaya olan güvenini sarsar ve itibarını düşürür, ayrıca yasal sorunlara da yol açarak işletmenize maddi olarak zarara sokar. Bu nedenlerle, işletmelerde kişisel verilerin korunması kritik bir konudur. 

Gerçek Örnekler: 

 

Sorun 3: Dijitalleşme ve Nitelikli Personel Eksikliği 

Dijitalleşme ile gelen yeni yetkinlikleri personellerinizin de edinmesi çok önemli. Kurduğunuz yeni ve dijital sistemlerden en iyi verimi almanız için çalışanlarınız bu sistemleri nasıl en iyi şekilde kullanacağını bilmeliler. Çalışanlarınızın sistem üzerinde yaptığı hatalar, sistemlerin durmasına ve verilerin kaybolmasına neden olabilir. Bu nedenle çalışanların yazılımlar hakkındaki bilgilerini güncel tutmak müşteri memnuniyetini sağlamak açısından çok önemlidi. Özellikle sürekli eğitimler ile çalışanların bilgileri güncel tutularak dijital araçları sorunsuz kullanmaları sağlanabilir. 

Sorun 4: Teknolojik Yatırımların Maliyeti ve Geri Dönüş Süresi 

Dijital dönüşümün önündeki engellerden biri de dijitalleşmenin ve teknolojik yatırımların yüksek maliyetidir. Güncel yazılımlar bulmak ve bu yazılımları control edip sorunlarını çözebilecek bir ekip kurmak özellikle küçük işletmeler için yüksek maliyetlidir. Fakat teknolojik yatırımlar anlık olarak yüksek maliyetli gözükse bile uzun dönem yatırımlar olarak düşünülmelidir. 

Sorun 5: Dijitalleşmenin Rehberlik ve Müşteri İlişkilerine Etkisi 

IT uygulamalarının artması sektördeki verimliliği ve operasyonlardaki hızı arttırsa da müşteri ilişkilerinde doğru bir şekilde konumlandırmak önemli hâle geliyor. Özellikle yapay zeka asistanlarının müşteri deneyiminin artan bir parçası olması müşteri menuniyetinin dijital süreçler ile entegre olmasına neden oluyor. Yapay zekanın özellikle farklı isteklere hakimiyeti ve müşterilerin duygularına ne kadar dokunabildiği konuları soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.

Zendesk 2025 yılı 59 AI müşteri hizmetleri istatistiği verilerine göre: 

  • CX liderlerinin %70’i, üretken yapay zekanın kuruluşların müşteri deneyimlerini yeniden değerlendirmelerine yol açtığını söylüyor. 
  • CX liderlerinin %70’i, iki yıl içinde üretken yapay zekayı birçok müşteri temas noktasına entegre etmeyi planlıyor. 

Turizm sektöründeki bu beş büyük IT sorununu çözmek müşteri ile iç içe olan bu sektörde dijitalleşmede başarıya adım adım yaklaşmakla eş değerdir. Bu 5 IT sorununun getirdiği karmaşa, maddi zarar ve itibar kaybı; işletmenizin hizmet sunma kabiliyetini sekteye uğratabilir. Ancak doğru yazılımlara yapılan bilinçli yatırımlar ile dijitalleşmenin ve dijital uygulamaların avantajlarını işletmenizde verimli bir biçimde kullanabilirsiniz. Bu nedenle, IT’ye yatırımları uzun dönem yatırımlar olarak görmek ve bilinçli olmak çok önemli. 

Eğer işletmenizde dijitalleşme çözümleri ile ilgileniyorsanız bize ulaşabilirsiniz! 

Tıbbi Stok Yönetimi Dönüşümü: Manuel Takip Artık Yeterli Değil! 

Tıbbi Stok Yönetimi Dijital Dönüşümü: Manuel Takip Artık Yeterli Değil!
Tıbbi Stok Yönetimi Dijital Dönüşümü: Manuel Takip Artık Yeterli Değil!
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Tıbbi stok yönetimi, medikal kurumun doğru ve eksiksiz çalışması için tedarikçiden hastanın kullanımına kadar uzanan cihazların yönetimine denir. Sağlık personellerinin hastalarını efektif ve en iyi şekilde tedavi edilebilmesi adına tıbbi malzeme ve cihazların yeterli kapasitede olması gereklidir. Bu cihaz ve malzemelerin stok takibinin manuel yapılması zamandan kaybettirirken tıbbi personelin değeri yüksek işlere odaklanmasını da engellemektedir. Neden manuel takibin artık yeterli olmadığını gelin, birlikte inceleyelim. 

Dijital Tıbbi Stok Yönetimi Çözümleri  

Stok yönetiminde karşılaşabilinecek sorunları en aza indirgemek ve stoklarınızı optimize etmek için dijital stok yönetimi çözümlerini değerlendirebilirsiniz. Bazı dijital stok yönetimi çözümleri: 

Otomatik Takip ve Raporlama 

Anlık olarak verilerin güncellenmesi ve raporlanması için otomatik takip ve raporlama sistemleri kullanılır. Stoklar sürekli takip edilir ve raporlarda stok hatalarına yer verilmez, böylece acil anlarda bile eksik veya hatalı stok bulunmaz. 

Utah Üniversitesi İlaç Bilgi Servisi tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen bir ankete göre;

  • Hastanelerde ve sağlık sistemlerinde çalışan eczacıların %99’u ilaç tedarik sıkıntısı yaşadığını bildirdi. Bu durumların %33’ünün kritik, %63’ünün ise orta düzey etkili olduğu belirtildi. Üstelik ilaç stok takibinin düzenli sağlanamamasının tedarik sıkıntısını tetiklediğinden de bahsedildi.

Yapay Zeka Tabanlı Sistemler 

Yapay zeka tabanlı sistemler kullanarak stokların giriş ve çıkış bilgilerini doğru şekilde, zahmetsizce takip edebilir ve stoklarınızı optimum seviyede tutabilirsiniz. Siparişlerinizi veriye dayalı bir şekilde verebilirsiniz ve stoklarınızın yetersiz kalma ihtimalini minimize edersiniz. 

Bulut Tabanlı Entegrasyonlar  

Bulut tabanlı entegrasyonlar ile veri kayıplarına karşı güçlü önlem alırsınız, felaket veya siber saldırı sonrasında eksiksiz şekilde verilerinizi geri yükler ve operasyonlarınızda kesintiyi önlersiniz. Özellikle yönetilen yedekleme hizmetlerinin sağladığı arttırılmış güvenlik ile verilerinizi yüksek düzeyde güvenlik önlemleri ile korursunuz. Ayrıca verilerinize kolayca erişir ve kaynaktan tasarruf sağlarsınız. 

Dijital Stok Yönetiminin Sağlık Kuruluşlarına Avantajları 

Dijital tıbbi stok yönetimi sağlık kuruluşlarına maliyet, zaman, hız gibi bir çok farklı yönden avantaj sağlar. Bu avantajlar kuruluşun operasyonlarını iyileştirirken ayrıca değer katan işlere de odaklanma şansı verir.  

Maliyet Tasarrufu 

Dijital stok yenileme otomatik sipariş mekanizması ile stokları optimum seviyede tutar. Malzemelerin bitmesinin önüne geçmesinin yanı sıra gereksiz alımları da engeller böylece fazla malzeme almazsınız ve gereksiz maliyetlerin önüne geçersiniz. 

Hızlı Karar Alma 

Stoklarınız anlık güncellendiği için hızlı karar alabilirsiniz, en son ve güncel veriler her zaman elinizde olur. 

Personel Verimliliğini Artırma 

Dijital tıbbi stok yönetimi sayesinde sağlık çalışanlarının manuel stok sayımı gibi zamanlarından alan işler yerine asıl işlerine daha çok efor ve zaman harcabilir. 

Öncelikli Ürün Tespiti 

Acil durumlarda kullanmak için kritik ürünlere önceliklendirme yapar ve stok seviyelerini yeterli tutmaya çalışır. Ayrıca, tarihi geçen veya yaklaşan ürünleri tespit eder ve önceliklerine göre sipariş verir. 

Gelecek Trendleri ve Uygulama Örnekleri 

Stok yönetiminde dijitale geçiş büyük hastaneler tarfından da uygulamaya konuluyor.  

SAPinsider’ın yazısında John Hopkins hastanesinde stok yönetimini nasıl geliştirdiklerini ve dijitalleştirdiklerini anlatıyor. İşte John Hopkins hastanesinde yapılan bazı farklılıklar: 

  • Envanter süreçlerini optimize etmek için sistem entegrasyonu ve otomasyonu oluşturuldu. 
  • Hastane sistemine SAP ERP uygulandı. 

Sonuç olarak manuel tıbbi stok yönetimi sağlık sektörü için verimsiz bir hal aldı. Dijital tıbbi stok yönetimi çözümlerini kullanmak ve avantajlarından yararlanmak işinizi büyük ölçüde kolaylaştırırken asıl işlerinize odaklanmanız için bir gereklilik. Hızlı gelişen ve değişen bu dijital dünyada sağlık kuruluşlarının da geri kalmaması için dijital dönüşüme ayak uydurmaları çok önemli. 

Eğer siz de dijital çözümler ve dijital dönüşüm ile ilgileniyorsanız Eclit’in sunduğu çözümlere göz atabilirsiniz. 

Ucuz Antivirüs Kullanmak Pahalıya Mal Oluyor! 

Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır.
Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır.

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Her zaman uygun fiyatlı olan cazip görünse de niteliksiz antivirüsler gerçek bir koruma sağlamaz, sadece güvende olduğunuz hissini yaratır. KOBİ’lerin düşük maliyet sebebiyle niteliksiz antivüslere yöneldiği bir gerçek fakat fark etmedikleri şey ise uzun vadede bu antivirüslerin sağlamadığı korumanın daha kritik sorunlara sebebiyet vererek yüksek maliyetli kurtarma çözümleri kullanmaya yol açacak olması. 

KOBİ’lerin, gittikçe sıklaşan siber saldırılardan etkilenme ihtimali oldukça yüksek. Örneğin bir araştırmaya göre KOBİ’ler, %60 daha fazla siber saldırıya maruz kalıyor. Yani anlayacağınız, niteliksiz antivirüs her zaman sandığınızdan daha pahalıya patlıyor. Gelin, bu yazımızda kaliteli bir antivirüs kullanmanın sizi nelerden kurtarabileceğine birlikte göz atalım…

Ucuz Antivirüs Yazılımlarının Gerçek Maliyeti 

KOBİ Aktüel’e göre siber saldırıların %43’ü KOBİ’leri hedef alıyor ve saldırıya uğrayan KOBİ’lerin %60’ı 6 ay içerisinde iflas ediyor. Yaşanan siber saldırılar sonrası kaybedilen itibar ve müşteri güveni, iş kesintileri firmaların kazançlarını düşürüyor ve yaşanan veri kaybı toparlanma sürecini uzatıyor. Düşük fiyatlı ve cazip görünen antivirüslerin sağladığı yetersiz korumanın firmalar üzerinde iflasa kadar varan sonuçları oluyor.  

Gerçek Dünya Örnekleri ve İstatistikler 

Veriler de KOBİ’lere karşı artan siber saldırıları ve KOBİ’lerin yaşadığı mali kayıpları destekler yönde. 

Komron Rahmonbek’in 35 Alarming Small Business Cybersecurity Statistics for 2025 ve Nivedita James Palatty’nin 51 Small Business Cyber Attack Statistics 2025 yazılarındaki verilere göre: 

  • KOBİ’lerde siber güvenlik olaylarının %95’inin maliyeti 826 ila 653.587 dolar arasında değişiyor. 
  • %40’a yakın küçük işletme saldırı sonucunda kritik verilerini kaybettiğini belirtiyor. 
  • Küçük işletme çalışanları, büyük işletmelerdeki çalışanlara göre %350 daha fazla sosyal mühendislik saldırısına maruz kalıyor. 
  • Veri ihlalleri yaşayan şirketlerde tekrar eden müşteri sayısında keskin bir düşüş görülüyor. 

Neden Güçlü Bir Antivirüs ve Güvenlik Önlemi Şart? 

Niteliksiz antivirüsler ancak temel tehditlere karşı koyabilir ve hatta bunu yaparken dahi yetersiz koruma sebebiyle veri kayıplarına yol açabilir. Veri kayıpları işi aksatır ve bu sürede mali kayıplar yaşanır. Eğer güçlü bir antivirisünüz varsa iş sürekliliğiniz büyük bir oranda garanti altındadır. Ayrıca kaliteli ve kapsamlı bir antivirüs tercih ettiğinizde, antivirüsünüz güncelliğini korur. Fakat düşük bütçeli, kapsamsız bir antivirüs tercih ettiğinizde tehditlere hızla açık hâle gelebilirsiniz. 

KOBİ’ler İçin En Doğru Siber Güvenlik Yaklaşımı 

Sizlere KOBİ’niz için en doğru siber güvenlik yaklaşımının nasıl olması gerektiğinden bahsedelim: 

Güçlü Bir Antivirüs Yazılımı Seçin 

KOBİ’ler güçlü antivirüsü uzun dönemli bir yatırım olarak görmeli ve sağladığı avantajları göz önünde bulundurmalı. Satın aldıkları antivirüsün güvenilir ve güncel bir kaynaktan olduğundan emin olmalı böylece siber saldırılara karşı tam kapsamlı korumadan yararlanabilir. 

Antivirüs Programınızı Güncel Tutun

Gelişen ve değişen antivirüs programları gibi siber saldırılar da gelişiyor ve değişiyor. Antivirüs programınızın güncel olması bu saldırılara karşı tam kapsamlı koruma sağlamanıza yardımcı olur. 

Antivirüs Yazılımınızı Test Edin

Simülasyonlar ve seneryolar ile antivirüs yazılımınızı test etmeniz gerçek bir saldırı durumunda etkileri azaltmanızda yardımcı olur. 

Çalışanları Bilgilendirin

Çalışanlarınıza insan odaklı siber saldırılar hakkında bilgilendirin ve farkındalık eğitimleri verin. Böylece çalışanlarınızdan kaynaklı ihlalleri azaltmış olursunuz. Nivedita James Palatty’nin 51 Small Business Cyber Attack Statistics 2025 yazısına göre siber güvenlik ihlallerinin %95’i insan hatasından kaynaklanıyor. 

Yedekleme Planı Oluşturun 

Siber saldırı sonrası yaşanabilecek veri kaybını engellemek adına yedekleme ve kurtarma planı geliştirmelisiniz. Böylece kesintiler sonrası kritik verilerinizi kaybetmeden operasyonlarınız devam eder. 

Yedeklemenizi Test Edin 

Yedeklerinizin doğru bir şekilde tutulduğundan emin olmak için periyodik testler ile kontrol etmelisiniz böylece gerçek bir saldırı durumunda sorunsuz bir şekilde yedeklerinize erişebilirsiniz. 

Çok Katmanlı Güvenlik Yaklaşımı Benimseyin 

Antivirüs çok önemli olsa da tek başına yeterli olmayabilir, antivirüs korumanızı farklı güvenlik yaklaşımları ile güçlendirmeniz daha güçlü bir savunma sağlayacaktır. 

Eğer siz de kuruluşunuz için network ve güvenlik hizmetinden yararlanmak istiyorsanız Eclit çözümlerine göz atabilirsiniz!  

Veri Kaybı Sağlık Kuruluşları İçin Sessiz Tehdit 

veri-kaybi-saglik-kuruluslari-icin-sessiz-tehdit

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Verilerin güvenliği her türden işletme ve kurum için önemli olsa bile sağlık sektöründe kritik bir konumda. Hastaların verilerinin kaybolması ya da çalınması ihtimali hastanın tedavi gördüğü kurumun itibarını düşürmekle birlikte kalıcı hasarlar da bırakabilir. Bu yazımızda sağlık kuruluşlarında veri kaybının sonuçları ve bu kayıpları nasıl engelleyeceğiniz üzerinde duracağız. 

Sağlık Sektöründe Veri Güvenliğinin Önemi 

Veriler sağlık sektöründe çok önemli kritiktir. Hastaların tanısının ve tedavisin yapılması verilere göre karar verilir. Sağlık kuruluşundaki yeterli malzeme, kapasite ve cihazlar da eldeki verilere göre kullanılır. Sağlık kuruluşlarındaki veriler ayrıca hastaların kişisel bilgilerini içerir, hastanın mahremiyeti sayılır. Bu nedenle sağlık kuruluşları hastaların güvenlerini sarsmamak ve olumsuz sonuçlar yaşamamak adına verilerine karşı ihlallere izin vermemeli. 

Sağlık Kuruluşlarında Veri Kaybının Yaygın Nedenleri 

Sağlık kuruluşlarında veri kaybı bir çok nedenden gerçekleşebilir. İşte sağlık kuruluşlarında yaygın görülen veri kaybı nedenleri:

Siber Saldırılar 

Fidye virüsü ve kötü amaçlı yazılım gibi siber saldırılar sadece veri kaybına yol açmakla kalmaz. Siber saldırıyı yapan kişiler verileri manipüle edebilir ve verilerin bütünlüğünü bozabilir. 

İnsan Hatası  

Veri kaybı insan hatalarından kaynaklı da gerçekleşebilir. Yanlışlıkla veri silme ve değiştirme, dolandırıcılık girişimlerine kanarak kritik bilgileri paylaşma, basit ve tekrar eden şifreler ile düşük güvenlik önlemleri alma insan hatalarından birkaçıdır.  

Doğal Afetler 

Sel, yangın veya deprem gibi doğal afetlere hazırlıklı olmamanız geri dönüşü olmayan veri kayıplarına sebebiyet verebilir. Doğal afetler sonucu altyapınızın zarar görmesi iş kesintilerine sebep olur, veri kaybı da yaşamanız durumunda kurumunuz için kritik verileri kaybedebilirsiniz. 

Yedekleme Hatası

Eksik ve yanlış yedekleme yapmanız saldırılara ve ihlallere gerek kalmadan verilerinizi kaybetmeniz demek. Yedekleme hatalarının en büyük nedeni eski yedekleme yöntemlerini kullanmaktır. Güncel yöntemleri kullanarak verilerinizi doğru şekilde yedekleyip sızıntı ve geri yükleme hatalarına karşı testler ile periyodik olarak kontrol etmelisiniz. 

Sistem Arızaları 

Sistem arızaları, disklerde ve fiziksel depolamada yaşanan arızalar, verilerin kaybına yol açabilir. Bunun önüne geçmek adına verileri tek ortamda yedeklememek ve bulut (cloud) tabanlı yedekleme ile yedekleme stratejinizi desteklemek. Fiziksel sistemlerinizde meydana gelen arızaların önüne geçmenizde destek olur. 

Veri Kaybının Sağlık Kurumlarına Olası Zararları 

Sağlık kurumunuzda gerçekleşecek veri kaybı size yüksek mali kayıplar yaşatabilir. Fakat sadece mali kayıpla sonuçlanmaz, yaşadığınız veri kaybı sonrası sağlık kurumunuzun itibarı düşebilir. İtibarınızın zedelenmesi hastaların, kurumunuza olan güvenini sarsar ve hasta sayınızın azalmasına sebebiyet verir. Hastalarınızın kritik bilgilerinin çalınması veya değişmesi hastalar ile hukuki anlaşmazlıklar yaşamanıza neden olur. Yanlış veya kayıp veriler ile yapılan yanlış ve eksik tanı, yanlış ilaç veya tedavi, hasta kaybı gibi korkunç sonuçlara sebebiyet verebilir.  

MSP Çözümleri ile Sağlık Kuruluşlarının Veri Güvenliği 

MSP’ler sağlık kuruluşunuz için kolay çözümler sunar böylece sizleri IT altyapısının karmaşıklığından kurtarır ve işinizi kolaylaştırır.  

Yönetilen Network ve Güvenlik 

MSP’niz network altyapınızı ve güvenliğinizi 7/24 izleyerek anında müdahale ile sorunları çözer. Tehditlere karşı koruma sağlarken aynı zamanda güvenliğinizi de arttırmış olur. Periyodik güncellemelerle korumanızı en üst seviyede tutar ve saldırılardan alınacak hasarları minimize etmiş olur. 

Yönetilen Yedekleme

Hizmet sağlayıcınız profesyonel bir şekilde verilerinizi yedekler, verilerin güvenliğini sağlar ve veri kaybı riskini ortadan kaldırır. Yönetilen yedekleme ile verileriniz felaket anlarında erişilebilir olur.

Yönetilen İzleme

MSP’niz yönetilen izleme hizmeti ile IT altyapınızı 7/24 izler böylece anlık felaket ve saldırılara anında müdahale ile iş sürekliliğin devamlılığını sağlar.

Felaket Kurtarma Hizmeti (DRaaS)

DRaaS ile kritik verilerinizi yedeklenir ve güvence altına alınır. Kriz anlarında hızlı ve sorunsuz bir şekilde geri yüklenerek operasyonlarınıza kaldığınız yerden devam etmenizi sağlar. Mali kayıp ve müşteri memnuniyetsizliği yaşamanızı engeller.

Sağlık Kuruluşlarının Veri Güvenliği İçin Atması Gereken Adımlar

Sağlık kuruluşları veri güvenliğini arttırmak istiyorsa

  • Güçlü siber güvenlik altyapısı kurmalı
  • Veri yedekleme ve kurtarma planları oluşturmalı
  • Periyodik testler ile veri güvenliğini control etmeli
  • Felaket kurtarma planı oluşturmalı
  • Çalışanlarına siber güvenlik ile ilgili kapsayıcı eğitim vermeli
  • Profesyonel ve yetkin IT ekibi kurmalı

Sağlık kuruluşları veri güvenliği için yukarıdaki adımları izleyebilir fakat bu adımları tek başlarına yapmaları hem karmaşık hem de maliyetli olur. Bu adımlar yerine yönetilen hizmet sağlayıcıları (MSP) ile çalışmak karmaşıklıktan kurtulmanıza yardımcı olur ve uzun vadede maliyetinizi düşürür.

Eğer siz de verilerinizi koruma altına almak ve onların düzenli şekilde güvenle yedeklenmesini sağlamak istiyorsanız Eclit’in sunduğu çözümlere göz atabilirsiniz.

Ama Kendi IT Ekibimiz Var, Neden Yönetilen Hizmetler Desteği Alalım?

IT yönetilen hizmetler
IT yönetilen hizmetler
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Şirketinizin bir IT ekibi olabilir ancak bu her zaman, ekibin her şeye yetişebileceği anlamına gelmez. Ayrıca bazı konular, alanında uzmanlaştırma gerektirir. Peki, kendi ekibiniz varken neden profesyonel IT desteğine ya da yönetilen hizmet sağlayacısına ihtiyacınız var?

Gelin birlikte göz atalım.

1. IT Ekibiniz Her Konuyu Çözemeyebilir

IT, geniş bir alan ve farklı uzmanlık gerektiren birçok bileşene sahip. Siber güvenlikten bulut altyapısına, veri yönetiminden yazılım optimizasyonuna kadar birçok konu, derin bilgi gerektirir. Kendi IT ekibiniz bu alanlardan bazılarına hâkim olabilir, ancak her konuda uzmanlık beklemek gerçekçi değildir.

TÜBİSAD verilerine göre 2024 yılında, global Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) pazar büyüklüğünün 4,8 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenmektedir. Bu büyüklük, şirketlerin uzmanlık gerektiren alanlarda MSP desteğine ne kadar ihtiyacı olabileceğini ortaya koyuyor.

2. Operasyonel Yükü Hafifletmek ve Verimliliği Artırmak

Şirket içi IT ekipleri, genellikle günlük operasyonların yoğun temposu içinde çalışır. Sunucu bakımları, ağ yönetimi, güvenlik kontrolleri ve kullanıcı destek talepleri derken, ekibinizin stratejik projelere vakit ayırması zorlaşır.

Bu nedenle birçok işletme, IT yönetimi süreçlerini optimize etmek için dış kaynaklara yönelir. Yönetilen hizmet sağlayıcıları, operasyonel yükü hafifletirken verimliliği artırır ve maliyetleri optimize edebilir.

3. 7/24 Kesintisiz Destek ve Kriz Yönetimi

IT problemleri her zaman mesai saatleri içinde yaşanmaz. Gece saatlerinde, hafta sonlarında veya resmi tatillerde bile kritik bir sistem arızası yaşanabilir. Bu tür durumlarda, kesintisiz destek sağlayan bir iş ortağıyla çalışmak, operasyonel sürekliliği korumak açısından büyük bir avantaj sağlar. Yönetilen hizmetler ile 7/24 kesintisiz destek alabilirsiniz.

4. En Güncel Teknolojilere Erişim

Teknoloji hızla gelişirken IT ekiplerinin her yeniliği takip etmesi ve uygulaması zor olabilir. Şirketler, yeni nesil bulut teknolojilerine, güvenlik çözümlerine ve otomasyon sistemlerine erişmek için bir servis sağlayıcısı ile iş birliği yapabilir.

5. Maliyet Optimizasyonu: Beklenmedik Masrafları Önlemek

IT yatırımları yüksek maliyetli olabilir. Donanım yenilemeleri, yazılım lisansları, güvenlik önlemleri ve eğitimler derken bütçeniz zorlanabilir.

Bu noktada, bir MSP ile çalışmak, işletmelerin IT bütçelerini daha verimli yönetmelerine yardımcı olur. Şirketlerin gelişmiş IT altyapısına erişmesini sağlarken, gereksiz maliyetleri azaltır ve ölçeklenebilir çözümler sunar.

6. Siber Güvenlik ve Uyumluluk Gereksinimleri

Siber saldırılar günümüzde büyük tehdit oluşturuyor. Veri ihlalleri, fidye yazılımları ve siber saldırılar, işletmeler için büyük riskler taşıyor. IT ekibinizin güncel tehditleri takip etmesi ve sürekli güvenlik önlemleri alması gerekir.

7. Bulut ve Hibrit Altyapı Yönetimi

Bulut teknolojilerinin, şirketlerin iş yapış şeklini değiştirdiği su götürmez bir gerçek. Tam da bu nedenle gelişmelerden faydalanabilmek adına bulut altyapısını doğru yönetmek ve optimize etmek uzmanlık gerektiriyor. Tam da burada bulut geçiş süreçlerini yönetmek ve verimli çalışmasını sağlamak MSP’ler devreye girerek sürecin operasyonel zorluklarını üzerinizden alabilir.

8. IT Stratejisi ve Dijital Dönüşüm Danışmanlığı

IT, sadece teknik bir destek birimi değil, aynı zamanda şirketin büyümesini ve rekabet gücünü artıran stratejik bir unsurdur. Şirketler, dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak ve IT stratejilerini güçlendirmek için profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilir.

IT Operasyonlarınızı Güçlendirmek İçin Doğru İş Ortağı Seçimi Önemli

IT süreçlerinin yönetimi her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Stratejik IT yönetimi için doğru iş ortağıyla çalışmak işletmelere büyük avantajlar sağlıyor. Şirketlerin birçoğu, 7/24 destek, siber güvenlik, bulut çözümleri ve maliyet avantajı sunan MSP hizmetlerinden faydalanarak IT operasyonlarını daha etkin hale getiriyor.

IT destek sağlayıcıları, yalnızca teknik çözümler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerine rehberlik ediyor ve uzun vadeli büyüme stratejilerini destekliyor.

İşletmeniz için daha güvenli, daha ölçeklenebilir ve daha verimli bir IT altyapısı oluşturmak istiyorsanız, Eclit’in yönetilen hizmetlerine göz atmanız faydalı olabilir!

Şirketinizin Yönetilen Hizmetlere İhtiyacı Olduğunu Gösteren 7 İşaret 

Şirketinizin Yönetilen Hizmetlere İhtiyacı Olduğunu Gösteren 7 İşaret. Neden yönetilen hizmetler sağlayıcısı kullanmalısınız, avantajlatı nelerdir?

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

IT altyapınız artık büyüyen işinizin hızına yetişemiyor mu? Sürekli yaşanan teknik aksaklıklar operasyonlarınızı aksatıyor ve IT maliyetleriniz öngörülemez hâle mi geliyor?  

Bu sorular artık tanıdıksa şirketinizin bir yönetilen hizmet sağlayıcısına (MSP) ihtiyacı olabilir. Tüm bu işaretleri göz önünde bulundurarak IT süreçlerinizi daha verimli ve güvenli hâle getirmek için yönetilen hizmetlere geçiş yapmayı düşünmenizin zamanı gelmiş demektir. 

1) IT Sorunları, Operasyonlarınızı Aksatıyorsa 

IT altyapınız, işinizin büyümesine ayak uyduramıyorsa sistem hataları ve kesintiler artık günlük rutininizin bir parçası haline geldiyse artık burada ciddi bir durum var demektir. 

Operasyonlarınız, tüm bu kesintilerden ciddi şekilde etkileniyor olabilir. Çalışanlarınızın en küçük teknik sorunları çözmek için saatler harcaması, iş verimliliğinin ve müşteri memnuniyetinin düşmesine sebep olacaktır. Özellikle IT departmanınızın kaynakları sınırlıysa ekibiniz sürekli “yangın söndürme modunda” çalışıyor, sorunları yalnızca geçici çözümlerle gidermeye çalışıyorsa bu işleyiş uzun vadede sürdürülemez hâle gelir. Yönetilen hizmet sağlayıcılar (MSP’ler), tam da bu noktada devreye girer. Bu tür sorunları önlemek için proaktif izleme ve bakım hizmetleri sunarak, sistemlerinizi 7/24 gözlem altında tutar ve olası kesintileri henüz gerçekleşmeden önler. Böylece hem IT ekibiniz asıl stratejik projelere odaklanabilir hem de iş süreçlerinizin kesintisiz bir şekilde devam etmesi sağlanır. 

2) IT Maliyetiniz Kontrolün Dışına Çıkıyorsa 

IT bütçeniz her ay, aylık bütçenin üzerinde seyrediyor ise öngörülemeyen harcamalar iş planlarınızı sekteye uğratıyor olabilir. 

Donanım arızaları, güvenlik ihlalleri veya yazılım güncellemeleri gibi beklenmedik durumlar nedeniyle sürekli ekstra maliyetlerle karşılaşıyorsanız geleneksel IT yönetimi size yeterli gelmeyerek işinize zarar veriyor olabilir. 

Yönetilen hizmet sağlayıcıları (MSP’ler), IT maliyetlerinizi sabit ve öngörülebilir bir seviyeye taşıyarak sürpriz harcamaları ortadan kaldırır. Abonelik bazlı hizmet modeli sayesinde şirketinizin ihtiyaçlarına göre ölçeklenebilir çözümler sunar ve yalnızca kullandığınız kadar ödersiniz. Bu da hem bütçenizi daha verimli yönetmenizi sağlar hem de IT altyapınızı geleceğe güvenle taşımanıza yardımcı olur. 

3) Siber Güvenlik Riskleri Artıyorsa 

Siber tehditler her geçen gün daha karmaşık hale gelirken daha çok kişiyi tehdit ediyor. Şirketinizin ve müşterilerinizin verilerini korumak artık yalnızca güçlü parolalarla mümkün değil. Maalesef fidye yazılımları, phishing saldırıları ve veri sızıntıları işletmenizin güvenliğini tehdit ediyor.  

Çoğu şirket, güvenlik açıklarını fark ettiğinde çoktan iş işten geçmiş oluyor çünkü saldırganlar genellikle uzun süre boyunca fark edilmeden sistemlerde gizlenerek güvenlik saldırılarını gerçekleştiriyorlar. Eğer güvenlik iyileştirmelerini zamanında yapamıyor, verilerinizi düzenli olarak yedeklemiyor ve çalışanlarınıza siber güvenlik farkındalığı kazandıramıyorsanız, her iki dakikadan birinde saldırı olan bir dönemde büyük bir risk altındasınız. 

İşte tam da bu noktada yönetilen hizmet sağlayıcıları (MSP’ler) devreye girerek 7/24 izleme, tehdit analizi ve veri yedekleme hizmetleri sunuyor. Sürekli olarak sistemlerinizi denetleyen, anormal aktiviteleri tespit eden ve tehditlere karşı proaktif önlemler alan MSP’ler, saldırılar gerçekleşmeden önce savunma mekanizmalarını devreye sokarak güvende kalmanıza yardımcı oluyor.  

4) IT Ekibinizin İş Yükü Gittikçe Artıyorsa 

Çalışanlarınızın günlerinin büyük bir kısmı yazılım hatalarını düzeltmek, sistem güncellemeleri yapmak veya kullanıcı sorunlarını gidermekle mi geçiyor? 

Eğer IT ekibiniz yalnızca hataları düzeltmek ve olası problemleri önlemek için çalışıyor ve proje geliştirmeye zaman ayıramıyorsa bu hem ekibinizin motivasyonunu düşürür hem de şirketinizin büyümesini yavaşlatır. Sürekli aynı problemlerin tekrar etmesi, yetenekli çalışanların yenilikçi projelerde yer alma fırsatını ortadan kaldırarak iş gücü kaybına ve tükenmişliğe yol açar. 

MSP’ler, IT ekibinizin üzerindeki operasyonel yükü alarak onların asıl işlerine odaklanmasını sağlar. Günlük sistem bakımları, yazılım güncellemeleri, güvenlik izleme ve kullanıcı desteği gibi tekrarlayan görevleri MSP’lere devrederek ekibinizin daha kritik ve katma değerli projelere yönelmesine olanak tanıyabilirsiniz. 

5) Altyapınız Güncelliğini Kaybettiyse 

Güncelliğini kaybederek eskiyen teknoloji altyapıları, iş süreçlerini yavaşlatır. Güvenlik açıkları oluşturur ve rekabet gücünüzü azaltır.  

Güncellenmemiş ERP ve CRM sistemleri müşteri verilerini doğru işleyemediğinden verimi azaltır. Bulut entegrasyonu olmayan sistemler de işinizi hantallaştırabilir. Yönetilen hizmet sağlayıcıları, IT altyapınızı sürekli güncel tutarak kesintisiz işleyiş ve maksimum verimlilik sağlar. Yüksek maliyetli yatırımlar yerine ölçeklenebilir çözümler sunar, dijital dönüşümünüzü hızlandırarak bulut, yapay zeka ve otomasyon gibi yeni teknolojilere kolayca adapte olmanızı sağlar. Böylece işiniz daha çevik ve güvenli hâle gelir. 

6) Uzaktan Çalışmada Güvenlik Problemleri Yaşıyorsanız 

Uzaktan çalışma modeli veya hibrit çalışma düzeni şirketlere esneklik sağlarken erişim ve güvenlik problemlerini de beraberinde getirebilir. 

Çalışanlarınız ofis dışında çalışırken VPN bağlantıları yavaşlıyor veya kritik sistemlere erişimde sorun yaşanıyorsa iş süreçleriniz sekteye uğrayabilir. Özellikle yeterli güvenlik önlemleri alınmadığında veri sızıntısı olma ihtimali ve siber saldırıya uğrama ihtimali büyük bir risk haline gelir. 

MSP’ler, gelişmiş uzaktan erişim çözümleri sunarak VPN performansını artırır, güvenli bağlantı altyapıları oluşturur ve erişim yönetimini merkezi hale getirir. Çalışanlarınız her yerden hızlı ve güvenli bir şekilde şirket sistemlerine erişebilirken, çok faktörlü kimlik doğrulama, sıfır güven mimarisi (Zero Trust) ve uç nokta güvenliği gibi önlemlerle verileriniz korunur.  

7) Yasal Uyumluluklar Konusunda Şüpheleriniz Varsa 

Yasal düzenlemelere uyum sağlamak, işletmeler için karmaşık ve uzun bir süreç olabilir. 

KVKK, GDPR ve diğer veri gizliliği düzenlemelerine tam uyum sağlanmadığında ağır cezalarla karşılaşabilir ve itibar kaybı yaşayabilirsiniz. Özellikle veri saklama protokolleriniz, erişim yönetiminiz ve güvenlik protokolleriniz yeterince sağlam değilse şirketiniz risk altında olabilir. Bu süreci ne şekilde yönetmeniz gerektiğinden emin değilseniz süreci bir MSP’ye devretmek çok daha makul olabilir. 

MSP’ler, uyumluluk gereksinimlerini sürekli takip ederek sistemlerinizi en güncel düzenlemelere uygun hale getirir. Veri şifreleme, erişim kontrolleri, düzenli güvenlik denetimleri ve otomatik raporlama çözümleri sunarak hem riski en aza indirir hem de denetim süreçlerinizi kolaylaştırır. Böylece şirketiniz yasal yükümlülükleri eksiksiz yerine getirirken veri güvenliğinizi de en üst seviyeye taşıyabilirsiniz. 

Siz de Eclit’in yönetilen hizmetleri ile ilgili bilgi almak istiyorsanız bize ulaşabilirsiniz!

Bulut Tabanlı WAF Tercih Etmek İçin 5 Neden

Bulut tabanlı WAF tercih etmek için 5 sebep
Bulut tabanlı WAF tercih etmek için 5 sebep
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Bugünün dünyası, siber tehditleri bertaraf etmeyi gerektirdiğinden daha önce WAF’ın işletmeler için öneminden ve avantajlarından bahsetmiştik. Bu yazımızda ise neden bulut tabanlı WAF kullanmanız gerektiğine dair 5 nedeni aktaracağız.

WAF Çeşitleri: Donanım Tabanlı ve Bulut Tabanlı

WAF, işletmenizi DDoS saldırılarından, kötü niyetli isteklerden, güvenlik açıklarından yani siber saldırıya uğramanıza neden olabilecek şeylerden korumak için önemli bir görev yapar. WAF’lar donanımsal ve bulut tabanlı olmak üzere ikiye ayrılır.

Tabanlı WAF Neden Tercih Ediliyor?

İşletmelerin bir kısmı donanım tabanlı WAF’ı tercih etse de zamanla değişen ve evrilen güvenlik ihtiyaçları, farklı çözümlerle ilerlemeyi gerektiriyor. Bu nedenle işletmeler, esneklik ve ölçeklenebilirlik gibi temel sebeplerle bulut tabanlı WAF’a geçiş yapıyor. Bulut tabanlı WAF, çoklu bulut ortamlarının uçtan uça güvenliğini sağlayabiliyor.

Bulut Tabanlı WAF Tercih Etmeniz İçin 5 Neden

Bulut tabanlı WAF tercih etmeniz için 5 neden şöyle sıralanabilir:

1. İhtiyaçlarınıza Özel Ölçeklenebilir

WAF hizmetinin ölçeklenebilir olması işletmeler için kıymetlidir. Bulut tabanlı WAF çözümlerinin en büyük avantajlarından biri; minimum gecikme ve maksimum kapsama sağlamak için küresel olarak dağıtılmış varlık noktalarıyla büyük ölçekli uç ağlarının gücünden ve ölçeklenebilirliğinden yararlanmasıdır.

Web trafiği herhangi bir nedenle beklenmedik bir şekilde artarsa bulut tabanlı WAF, bulut altyapısını kullanarak bu zorluğun üstesinden gelmek ve uç noktalarınızı gelen tehditlerden hızla izole etmek için yükselecektir. Böylece ihtiyaçlarınıza göre ölçeklenebilir.

2. Saldırıları Henüz Size Ulaşmadan Engeller

Siber saldırılardan veya potansiyel tehditlerden sağ çıkmanın en kritik yolu, onlar size henüz ulaşmadan ya da etki alanlarını genişletmeden onları, kendi sistemleriniz dışında etkisiz hâle getirmektir. Bulut tabanlı WAF da tam olarak bunu yapar. Tehditleri, sizin kritik alanlarınız dışında tutarak bertaraf eder.

3. Güvenliği Sağlama Açısından En Başarılı Sistemlerdendir

Çoklu bulut ortamlarına uyum sağlama açısından oldukça başarılıdır. İşletme ihtiyaçlarına göre şekillenebilen bulut tabanlı WAF, birden fazla barındırma ortamını destekler. Eclit WAF, sahip olduğunuz tüm uygulama ve API varlıklarınızı korur. Size varlıklarınızı koruyabileceğiniz güvenli bir platform sunar.

4. Yönetilen Hizmetler Yükünüzü Hafifletir

Bulut tabanlı yönetilen WAF hizmeti, IT alanındaki maliyetinizi azaltır, insan kaynağı gücünüzü dengeler ve tüm bunların sonucunda yönetilen hizmetler yükünüzü hafifletir. Yönetilen WAF’ın teknik olarak yükünüzü azalttığı kısım ise şöyledir: WAF yapılandırması, izleme ve ayarlama işleri sizin yerinize halledilir. Sürekli izleme, işletmenizi planlanmamış kesintilerden ve markanızın itibarına verilen zarardan korur. Bunun yanı sıra yönetilen hizmetler, temel işinize odaklanmak ve kâr marjını iyileştirmek için daha fazla zaman harcamanızı sağlar.

5. Sahip Olma Maliyetinizi Düşürür

Bulut tabanlı WAF; kaynaklara büyük bir ön yatırım yapılması gerekliliğini ortadan kaldırır. Bunun yanı sıra donanım kaynaklarının gerektirdiği bakım, değişim ve yazılım gerekliliklerine sahip olmadığından düşük maliyetler ile yüksek düzeyde web uygulaması güvenliğini sağlar. Bulut tabanlılar, dağıtım kolaylığı ve öngörülebilir abonelik fiyatlandırmaları sağlayabilir bu da bütçe planlamalarınızı kolaylaştırarak, sahip olma maliyetinizi düşürür.

Neden Eclit Yönetilen WAF Tercih Etmelisiniz?

Eclit Yönetilen WAF, web uygulamalarınızın yükünü dengeler ve güvenlik duvarı ile dijital tehditlere karşı koruma sağlar. Siz de WAF ile ilgili detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz!

2025’te MSP Pazarında Neler Olacak?

2025'te MSP Pazarı

2024 yılı, MSP (Yönetilen Hizmet Sağlayıcısı) pazarında önemli gelişmelere sahne oldu. Global IT harcamaları arttı. Gartner, 2024 yılında global IT harcamalarının %7,2 artarak 5,3 trilyon doları aşacağını tahmin etmişti. 2025 yılı içinse bunun daha da artarak %9,3’lük bir büyümeyle 5,74 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Gittikçe büyüyen ve değer kazanan MSP pazarında 2025’te yönetilen hizmet sağlayıcılarını neler bekliyor? MSP’lerden beklentiler neler?

Birlikte göz atalım.

2025’te MSP Yatırımları Artacak mı?

2025'te MSP Pazarı

Global birçok şirketin yürüttüğü çeşitli anketlere göre 2025 yılında MSP pazarının büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Örneğin; Jumpcloud’un ABD, Avustralya ve İngiltere genelindeki 900 IT uzmanıyla yaptığı bir ankete göre 2024’te MSP’ye yatırım yapılması fikri güçlenmiş.

2025’te bir yönetilen hizmetler sağlayıcısından hizmet alacağını belirten şirketlerin oranı 2024’ün 2. çeyreğinde %67 iken 4.çeyrekte %9 artarak %76 oranına yükselmiş.

2024 sonu itibarıyla anket katılımcılarının %76’sı 2025 ve sonrasında bir MSP yatırımı yapacağını belirtmiş.

Yine ikinci çeyrekte kararsız olduğunu belirten %17’lik kesim, 2024’ün son çeyreğinde soruya olumlu cevap vermiş ve kararsızların oranı %7 azalmış.

Yatırım yapmayı düşünmüyoruz diyenlerin sayısı ise %16’dan %14’e gerilemiş.

Tüm bunlar, 2025 ve sonrasında MSP pazarının büyüyeceğine dair ipuçları sunuyor.

Ayrıca Synergy Research Group’un, Cloud Market Growth Surge Continues in Q3 araştırmasına göre Son dört çeyrekte pazar neredeyse 16 milyar dolar büyüdü, önceki dört çeyrekte ise bu rakam 10 milyar dolardı. Bu büyümede yapay zekanın büyük etkisi olduğu da vurgulanıyor.

Bir MSP (Yönetilen Hizmet Sağlayıcısı) IT yönetiminizde ne kadar rol oynuyor?

Yine bir Jumpcloud araştırmasına göre 2024 yılında, bir hizmet sağlayıcısı IT yönetiminizde ne kadar rol oynuyor sorusuna verilen cevaplar şöyle:

%29 Bir MSP tamamen bizim IT programımızı yönetiyor: Şirketlerin %29’u, teknoloji, süreçler ve destek dahil olmak üzere tüm IT işlerini bir MSP’ye tamamen devretmiş durumda. (2024’te ise oran %5 artarak %34’e ulaşmış.)

%47 Bir MSP iç IT ekibimizi destekliyor: Şirketlerin %47’si, kendi iç IT ekibine ek olarak bir MSP’den destek alıyor. (Burada oran %41’e düşmüş)

%12 Bir MSP’yi değerlendiriyoruz ancak şu anda çalışmıyoruz (2023): 2023 yılında şirketlerin %12’si bir MSP ile çalışmayı değerlendiriyordu. (Bu oran 2024’te %17’ye yükselmiş.)

%12 Bir MSP ile çalışmıyoruz ve şu an için planlamıyoruz (2023): 2023 yılında şirketlerin %12’si bir MSP ile çalışmıyor ve planlamıyordu. (Bu oran 2024’te %7’ye düşmüş.)

Yani: Gelecekte bir MSP ile çalışmayı hedefleyen ve henüz bir MSP’ye sahip olmayan %5’lik bir kesim var, potansiyel artmış görünüyor. Sonuçlar, MSP kullanımının giderek arttığını ve şirketlerin IT işlerini dış kaynaklara devretmeye daha açık olduğunu gösteriyor.

Hizmet Alıcıların, MSP’lerin Güvenlik Önlemleri Noktasında Endişeleri Var!

Hizmet alıcılar, MSP’lerin aldıklarını güvenlik önlemleri noktasında endişlere sahipler. Özellikle KOBİ’lerde, MSP’lerin siber güvenlik süreçlerini nasıl yönettikleri konusunda artan bazı endişeler mevcut. Bu endişeler 2024 sonunda da artmaya devam ediyor. Bunun bir fırsat olduğunu anlayıp şeffaflık ve kapsayıcılık gösteren şirketlerde %5 oranında bir büyüme olduğu görülüyor. Güçlü bir “siber güvenlik”planı önemli.

Rekabette Güçlü Kalabilmek İçin AI Önemli Olacak!

SmarterMSP’ye göre sektör büyüdükçe beklentiler de genişlemeye başlayacak. Beklentiler genişledikçe rekabet etme noktasında gücün korunması için “yeniliklere” adapte olmak ve onları işlerimize entegre etmek gerekecek.

Örneğin; AI ile sağlanan otomatikleştirilmiş işlemler, müşteri hizmetlerini geliştirecek. Müşteri ile ilgili süreçleri güçlendiren şirketler, sorun çözme, hızlı cevap verme gibi alanlarad güçlenerek rekabet avantajı yakalayabilecekler.

Hizmet Alıcılar, MSP’lerin 2025’te Neyi Geliştirmesini İstiyor?

2025'te MSP Pazarı

Burada öne çıkan en kritik alt başlıklardan biri uygulama/araç yönetimi. Hizmet alıcılar, MSP’lerin şu an halihazırda yönetmediği, sahip oldukları uygulamaları da yönetmelerini istiyor. Jumpcloud araştırmasına göre bu konudaki öne çıkan veriler ise şöyle:

  • %45 Google Workspace: Katılımcıların %45’i, MSP’lerinin Google Workspace’i yönetmesini istiyor. Bu, Gmail, Google Drive, Google Calendar gibi Google’ın üretkenlik araçlarının yönetiminden bahsediyor.  (Özellikle son 10-15 yılda kurulan şirketler arasında Google Workspace kullanımı giderek artıyor.)
  • %60 Kendi SaaS Uygulamalarımız: Katılımcıların %60’ı, MSP’lerinin şirketin özel olarak kullandığı SaaS uygulamalarını yönetmesini istiyor. SaaS (Software as a Service), bulut tabanlı yazılım anlamına gelir ve şirketlerin kendi özel olarak kullandığı yazılımları ifade eder.
  • %41 Genişletilmiş Cihaz Yönetimi (Linux, Android vb.): Katılımcıların %41’i, MSP’lerinin sadece Windows bilgisayarları değil, aynı zamanda Linux, Android gibi farklı işletim sistemlerinde çalışan cihazları da yönetmesini istiyor.

Tabii ki araç/uygulama yönetiminin yanı sıra karşımıza 2025 yılı beklentilerinin belki de en büyüğü olan siber güvenlik meselesi çıkıyor. Siber güvenlik ile ilgili veriler ise şöyle:

  • %64 Siber Güvenlik: Katılımcıların %64’ü, MSP’lerinin şirketin siber güvenliğini yönetmesini istiyor. Bu, siber saldırılara karşı koruma, veri güvenliği gibi konuları kapsar.

Yine siber güvenlik ihtiyacı oldukça yüksek.

Son olarak…

Belki de 2025 için en kritik olan kısım:

Potansiyel Müşteriler MSP’lerini Nasıl Buluyor?

2025'te MSP Pazarı

Potansiyel müşteriler, MSP’leri seçerken tabii ki güvenlik, ürün/hizmet çeşitliliği, kârlılık gibi faktörleri önceliklendirse de MSP’yi bulma noktasında 2024 verileri, bize ilgi çekici bir istatistik sunuyor.

Yapılan anketlere göre 2024’te (KOBİ’ler) %45 oranıyla büyük kesim, MSP sağlayıcısını çevrimiçi araştırmalar sonucunda bulmuş. %41’lik kesim ise referans ile MSP’sini seçmiş. Geriye kalan %14’lük kesim ise birbirinden farklı şekillerde bulmuş.

Bu verilerde dikkat edilmesi gereken kısım özellikle büyük çoğunluğu yakalayıp, potansiyelin dönüşmesini sağlayan dijital pazarlama kısmı. Bu kısım, 2025 yılında dijital pazarlama alanına neden yatırım yapılması gerektiğini gösteriyor. SEO ve performans pazarlaması ile marka görünürlüğünün dijitalde artırılması tavsiye ediliyor.

Yönetilen hizmetler hakkında bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz!

Kaynaklar:

Jumpcloud, Jumpcloud’s Q4 2024 Partner Roadmap

Gartner, Gartner Forecasts Worldwide IT Spending to Grow 9.3% in 2025

SmarterMSP, 2025 IT spending forecast: Big growth ahead for MSPs

Deskday, Top 7 Managed Service Provider (MSP) Trends 2025

Synergy Research Group, Cloud Market Growth Surge Continues in Q3

Canalys, MSP Predictions 2024

Ağ Güvenliği Nedir? Network Security Neden Önemli?

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Veri hırsızlığı, kötü amaçlı yazılımlar ve siber saldırılar her geçen gün artıyor ve saldırıları tespit etmek zorlaşıyor. Veri güvenliğini tehdit eden bu tip durumlar nedeniyle şirketler yalnızca teknolojiyi kullanmakla kalmamalı, aynı zamanda kendi teknolojik varlıklarını korumaya da odaklanmalı.

Peki, ağ güvenliği nedir ve neden bu kadar kritik bir rol oynar? Blog yazımızda, ağ güvenliğinin temel prensiplerini, işletmeler için önemini ve tehditlere karşı nasıl etkili önlemler alınabileceğini ele alıyoruz.

Detaylar için okumaya devam edin!

Ağ Güvenliği (Network Security) Nedir?

Ağ güvenliği, bir organizasyonun dijital altyapısını korumak için alınan önlemlerdir. Bu, cihazlar, uygulamalar, kullanıcılar ve ağ trafiği arasında güvenli bir iletişim ortamı oluşturmayı amaçlar. Ağ güvenliğinin amacı; saldırılara karşı savunma mekanizmaları kurarak veri bütünlüğünü sağlamak ve yetkisiz erişimleri engellemektir. Şirketlerin operasyonel süreçlerini etkileyen veri ihlalleri, ağ güvenliği önlemleri sayesinde minimuma indirgenebilir.

Ağ Güvenliği Neden Önemli?

Ağ güvenliği neden önemlidir ya da genel ağı güvenli şekilde kullanmak neden önemlidir? gibi soruların cevabı aslında bizi hep aynı yere çıkıyor. Gelişen dijital dünyadaki ilişkilerin hızla büyümesi, işletmelerin ve bireylerin sürekli bağlantıda kalmasını zorunlu kılıyor. Ancak bu durum aynı zamanda veri hırsızlığı, kötü amaçlı yazılımlar ve ağ sızmaları gibi tehditleri beraberinde getiriyor. Özellikle müşteri bilgilerinin korunması, finansal verilerin güvende tutulması ve yasal yükümlülüklere uyum sağlanması, network güvenliği uygulamalarını daha da önemli hale getiriyor.

Güçlü bir ağ güvenliği yapısı kurmadan, gittikçe güçlenen siber tehditler nedeniyle bir şirketin itibarı, operasyonel sürekliliği ve müşteri güveni zarar görebilir.

Network Security Türleri Nelerdir?

Ağ güvenliği uygulamaları, katmanlı bir yapıyla çalışır. Network security türleri ise şunlardır; güvenlik duvarları, IDS/IPS, şifreleme, VPN, antivitüs yazılımları bulunur.

  1. Güvenlik Duvarları (Firewall): Yetkisiz erişimi engelleyen ve gelen-giden trafiği filtreleyen cihazlardır.
  2. Saldırı Tespit ve Önleme Sistemleri (IDS/IPS): Ağ içindeki şüpheli aktiviteleri tanımlar ve önler.
  3. Şifreleme (Encryption): Verilerin güvenli bir şekilde iletilmesini ve saklanmasını sağlar.
  4. VPN (Sanal Özel Ağlar): Uzaktan güvenli erişim sağlayarak özellikle hibrit çalışan ekipler için kritik önemdedir.
  5. Antivirüs ve Anti-Malware Yazılımları: Virüsler, fidye yazılımları ve diğer kötü amaçlı yazılımlara karşı savunma sağlar.
  6. Load Balancer/WAF: WAF, Web uygulamalarının yükünü dengeler, güvenlik duvarı işlevi ile saldırılara karşı koruma sağlar.

Her organizasyonun ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir güvenlik stratejisi oluşturması, tehditlere karşı dayanıklılığı artıracaktır.

ağ güvenliği nedir

İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Ağ Güvenliği Nasıl Sağlanır?

Bir şirket altyapısında ağ güvenliğini nasıl sağlanır sorusuna verilecek yanıt, şirketin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Birden çok yöntem kullanılabileceği gibi yalnızca bir yöntem de yeterli olabilir. Ağ güvenliğini sağlamanın yollarından birkaçı şunlardır:

  1. Güncel Yazılım ve Donanım Kullanımı: Güncel olmayan sistemler, siber saldırılara davetiye çıkarır.
  1. Yetkilendirme ve Erişim Kontrolleri: Sadece gerekli kişilerin doğru kaynaklara erişimini sağlamak, saldırı riskini düşürür.
  2. Ağ İzleme: Sürekli izleme, şüpheli etkinlikleri hızlıca tespit etmeyi mümkün kılar.
  3. Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlara düzenli olarak siber güvenlik eğitimi verilmesi, insan kaynaklı hataları azaltır.
  4. Yedekleme ve Felaket Kurtarma Planları: Veri kaybına karşı hazırlıklı olmak, olası bir siber saldırının etkisini minimize eder.

Karmaşık ağ yapılarını yönetmek ve korumak, uzman bir ekip ve gelişmiş araçlar gerektirir. Fakat işletmeler her zaman, ağ güvenliği için bir ekip kurmak ya da gereken donanımları satın almak için gerekli bütçeye sahip olmayabilir.

Ağ güvenliğinizi sağlama almak istiyorsanız fakat ekip kuracak ya da donanım sahibi olacak kadar bütçeniz yoksa Eclit’in sunduğu ağ ve network güvenliği hizmetleri, size büyük bir dertten kurtarabilir.

Ağ Güvenliğiniz Eclit ile Güvence Altında

Ağ güvenliği çözümlerini hayata geçirmek, karmaşık ve uzmanlık gerektiren bir süreç olabilir. Fakat bu zorlu süreci Eclit’in tecrübesiyle kolayca aşabilirsiniz. Eclit, iş sürekliliğinizi koruma altına alan ve işletmenizin ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirilmiş network güvenliği hizmetleri sunar.

Eclit’in yenilikçi ve proaktif yaklaşımı sayesinde tehditleri önceden tespit ederek işinizi kesintisiz bir şekilde sürdürebilirsiniz. Gelişmiş ağ izleme araçları, kapsamlı siber güvenlik önlemleri ve özelleştirilmiş güvenlik stratejileriyle Eclit, dijital altyapınızı koruyan bir ekip gibi hizmet verir. Böylece siz de ağ güvenliği mimarisini düşünmek yerine, işinizi büyütmeye odaklanabilirsiniz.

Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ya da network ve ağ güvenliği hizmetimiz için teklif almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz!