Skip to main content
Category

Bulut Dönüşüm

Dijital Dönüşüm Nedir? Dijital Dönüşüm Örnekleri 

dijital dönüşüm nedir
dijital dönüşüm nedir
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Dijital Dönüşüm Nedir? 

Dijital dönüşüm; kurumların her alanda dijitalleşmesi, teknolojiyi organizasyonun altyapılarına ve kültürüne, iş süreçlerinin her aşamasına entegre etmesi sürecidir. Dijital dönüşüm kurumların gelişen ve değişen iş dünyasına ayak uydurabilmesi için bir gereklilik haline gelmiştir. Kurumunuzda kapsamlı bir dijital dönüşüm gerçekleştirmeniz kurumunuzun işlevselliği ve devamlılığı için önemli bir adımdır. 

Dijital Dönüşümün Temelleri Nedir? 

Dijital dönüşümün temellerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: 

Yeni Teknolojilerin Entegrasyonu 

Dijital dönüşümden bahsederken ayrıca dijitalleşmeden de bahsediyoruz, bugünün dünyasına ayak uydurabilmemiz için iş süreçlerimize ve kurum kültürümüze yeni teknolojileri entegre etmeliyiz.  

Veri Odaklı Yaklaşım 

Yeni teknolojileri kullanarak ve iş süreçlerini dijitalleştirerek verileri işleme süreçlerini optimize edebiliriz. Veriler müşteri davranışlarını daha iyi anlamak, doğru yönetim kararlarının verilmesi, finans süreçlerinin ve iş süreçlerinin daha verimli işlemesi için kritiktir. 

Müşteri Deneyiminin İyileşmesi 

Verilerin müşteri davranışlarını daha iyi anlamak için önemli bir araç olduğundan bahsetmiştik. Dijital ve fiziksel verileri işleyerek müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir ve müşteriyi memnun edecek doğru ve kişileştirilmiş bir hizmet sunabiliriz. 

İş Süreçlerinin Dijitalleşmesi 

İş süreçlerinin dijitalleşmesi çalışanların işlerini daha verimli ve hızlı yürütmesine destek verir.  

Çevik Çalışma Modelleri 

Hızla değişen pazar ve müşteri taleplerine ayak uydurabilmeniz dijital dönüşümünüzde çevik bir modeli benimsemenizden geçer. Çevik bir model değişen davranışlara hızlı cevap vermenizi ve tepki sürenizi (response time) azaltmanızı sağlar. 

Siber Güvenlik 

Kurumunuzda dijital dönüşümü başlatırken dikkat etmeniz gereken konulardan biri de siber güvenlik sorunlarıdır. Cimcor Inc CEO’su Robert Johnson’a göre küçük işletmelerin %60’ı veri ihlalleri ve siber güvenlik saldırısına maruz kaldıktan 6 ay sonra faaliyetlerine son veriyorlar.  

Çalışan Eğitimi 

Çalışanlarınız dijital dönüşüme ayak uydurmak ve yeni yöntemlere, teknolojilere adapte olabilmek için sürekli güncel eğitimlerden geçmeliler. Böylece firmanızdaki dijital kaynaklar verimli bir şekilde kullanılabilir. 

Dijital Dönüşüm değişen teknoloji, pazar ve müşteriye uyum sağlayabilmek için gereklilik haline gelmişken kurumların ve yöneticilerin şirketlerine en uygun dijital dönüşümü uygulayabilmek için düşünmesi gereken çok fazla bileşen mevcut. Bu nedenle firmaların onları doğru yönlendirebilecek danışman ve hizmet sağlayan firmalarla çalışması çok önemli.  

Dijital Dönüşümün Faydaları 

Dijital Dönüşüm uygulamalarıyla firmanızı optimize edip daha verimli ve efektif şekilde yürütmenizde size destek olur, dijital dönüşümün firmanıza sağlayacağı bazı faydalar: 

Zaman Tasarrufu 

Bazı rutin işlerin dijitalleşmesi ve otomasyonu iş akışını hafifleterek daha kolay ve verimli bir iş süreci sağlar böylece çalışanlar da zamandan tasarruf etmiş olur. 

Maliyet Azaltma 

Dijital dönüşüm ile şirketler kaynak kullanımını optimize eder böylece maliyeti azaltırlar. 

Finansal Kaynakların Doğru Yönetimi 

Dijital dönüşüm, gerçek zamanlı veriler ile bütçeleme, yatırım ve finansal araçları destekleyebilir böylece finansal kaynaklar daha doğru yönetilir. 

Verilerin Verimli Yönetimi 

Bulut depolama çözümleri, veri güvenliği ile verilerinizi doğru yönetirsiniz ve istenmeyen veri kaybı gibi olumsuzluklardan kaçınmış olursunuz. 

Çalışan Verimliliği 

Rutin işlerin otomasyonu ile çalışanlar daha kritik işlere odaklanma imkanı bulur. 

Pazarlama ve Satış Süreçlerinde İyileştirme 

Müşteri davranışlarını daha iyi analiz etmek pazarlama ve satış süreçlerinde müşteriye dokunulmasını ve daha doğru bir iletişimde bulunulmasına destek olur. 

Karar Alma Süreçlerinde Hız Artışı 

Verilerin doğru konumlandırılması ve analizi ile doğru karar alma süreçlerinde hızlanma gerçekleşir. 

Şirket İçi ve Dışı İletişimde İyileşme 

Verilerin doğru kullanımı ve korunumu ile şirket içindeki ve dışındaki iletişim sorunsuz gerçekleşir.  

Müşteri Sadakati  

Müşterilere dokunmak için davranışlarını, tercihlerini analiz etmek ve kişileştirilmiş hizmetler sunmak, müşterinin ilgisini çeker ve sadakatini kazanır. 

Gelişmiş Güvenlik 

Dijital dönüşüm ile kurumunuzu marka itibarınızı düşürecek ve kesinti yaratacak siber saldırılara, veri bozulmalarına karşı koruyabilirsiniz 

Şirketinizde dijital dönüşümü başlatarak kaynaklarınızı daha doğru kullanabilir, kurumunuzun her alanında verimliliğinizi arttırabilirsiniz. Dijital dönüşüm çalışmaları, çalışanlarınızı daha doğru yönlendirmenize destek olur ve iş süreçlerindeki efektifliklerini arttırır. 

Dijital Dönüşüme Örnekler 

  • Netflix’in fiziksel DVD satmak yerine internet üzerinden içeriklerini müşteriler ile buluşturması ve bu başarılı dönüşümün neticesinde müşterilerin tüketim alışkanlığını köklü bir şekilde değiştirmesi. 
  • Spotify, dijital dönüşümü ile yakaladığı başarıyla müzik dinleme alışkanlıklarını dijitale taşımıştır. Ayrıca yıl sonu dinleme verilerinin analizi ile yaptıkları müşteriye yıl boyunca dinleme alışkanlıklarını gösteren ‘Spotify Wrapped’ veri analizinin dijital dönüşümdeki rolünü gözler önüne seriyor. Spotify, bu faaliyeti ile müşterinin firmaları ile yaşadığı deneyimi kişiselleştirmekle kalmıyor ayrıca müşterinin sadakatini de kazanıyor. 
  • Google, yapay zeka destekli arama motoru algoritmaları ve dil modelleriyle, kullanıcı davranışlarını analiz ederek daha kişiselleştirilmiş sonuçlar sunuyor. Bu kullanıcıların önüne doğru arama sonuçlarının çıkmasını ve Google üzerinde daha fazla gezinmelerini sağlıyor. 
  • Tesla, elektrikli araçları ve inovatif tasarımları ile bilinen araçlarını sensörler ve yazılımlar ile sürekli güncelliyor. Otomatik direksiyon, otomatik şerit değiştirme, otomatik park gibi özellikleri olan araçlar üreten Tesla sürekli olarak inovatif değişiklikler yaparak araçlarının özelliklerini güçlendiriyor ve dijital dönüşümde lider olarak hareket ediyor. 

Türkiyede Dijital Dönüşüm Örnekleri 

  • Getir, müşterilerine hem yemek hem de market alışverişlerini internet üzerinden hızlı ve güvenilir bir şekilde yapmayı sağlayan bir e-ticaret markası. Market ürünleri ve yemek servisi ile başlayan bu dijital dönüşüm, değişen tüketici alışkanlıklarına da uyum gösterebildi, özellikle pandemi sırasında insanlara evlerinden çıkmadan alışveriş kolaylığı sağladı. Getir şu anda farklı alanlarda da dijital dönüşüm gerçekleştirerek değişen teknolojiye ve trendlere ayak uyduruyor. Getir’in uygulamasında verdiği yeni hizmetler: getiriş, getirsu, getirfinans, getirbitaksi, getiraraç. 
  • Trendyol: Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından biri olan Trendyol, mobil uygulamasıyla kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunuyor. Aynı zamanda kendi markalı ürünlerini üreterek ve hızlı teslimat seçenekleri sunarak sektörde öne çıkıyor. 
  • Hepsiburada: Geniş ürün yelpazesi ve güvenilir ödeme sistemleriyle e-ticarette önemli bir oyuncu. Hepsiburada, yapay zeka destekli ürün önerileri ve kişiselleştirilmiş kampanyalarla müşteri memnuniyetini artırıyor. 

Dijital Dönüşümünüzü gerçekleştirirken Eclit Destekçiniz 

Yönetilen sistem altyapı, yönetilen uygulama ve database, yönetilen network ve güvenlik hizmetlerimiz ile ekiplerinizin katma değerli projelere odaklanmasısnı sağlamak için altyapı yönetimini daha verimli ve otomatik hale getiriyoruz.  

Güçlü güvenlik önlemleri ve sürekli izleme sayesinde verilerinizi güvende tutarak işlerinizin kesintisiz ilerlemesini sağlayarak dijital dönüşüm sürecinizde sizlere en iyi şekilde destek veriyoruz. 

Örneğin Opera Otel, IT altyapısını daha verimli hale getirmek, iş süreçlerini hızlandırmak ve süreç yönetimini güçlendirmek için desteğe ihtiyaç duyuyordu. Sağladığımız Bulut altyapısı ile işlerin sürekli ve kesintisiz çalışmasını sağladık, ayrıca veri depolama, erişim ve yönetim süreçlerini daha verimli hale getirdik. Opera Otel’in hem operasyonel yükü azaldı hem de verileri korunmuş oldu böylece Opera Otel’in iş akışındaki sürekliliği ve verimliliği arttı. 

Siz de işletmenizde dijital dönüşüm uygulamaları hakkında detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz! 

Yapay Zeka KOBİ’leri Nasıl Etkiliyor?

Yapay zeka kobileri nasıl etkiliyor

Yapay zeka, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) büyümesini şekillendiren en önemli yardımcı teknolojilerden biri haline geldi. Bir Salesforce araştırmasına göre KOBİ’lerin %91’i, yapay zeka sayesinde gelirlerinin arttığından bahsediyor. Yapılan bu küresel araştırma, işletmelerin yapay zekayı, büyümelerine destek için kullandığını ortaya konuyor. Bunun yanı sıra belki de küçük işletmeler için daha da önemli olan bir unsur, “rekabet avantajı” yapay zekanın sağladığı avantajlar arasında.

KOBİ’lerin Yapay Zeka ile İlişkileri Nasıl?

yapay zeka kobi
Yapay zekaya yatırım yapan kobilerin oranı

Salesforce, SMB İş Trendleri raporuna göre KOBİ’lerin %75’i yapay zekaya yatırım yapıyor. Bu işletmelerin üçte birinden fazlası, yapay zekayı, tamamen operasyonlarına entegre etmiş durumda. KOBİ’ler, yapay zekayı genellikle pazarlama kampanyalarını optimize etmek, e-posta ve blog yazısı gibi içerikler üretmek ve müşteri önerilerini kişiselleştirmek için kullanıyor.

Yapay Zeka Kullanan KOBİ’lerin Başarı Oranları

Aynı araştırmaya göre, yapay zeka kullanan KOBİ’lerin %90’ı, bu teknolojinin operasyonlarını daha verimli hale getirdiğinden bahsediyor. Yine AI kullanan işletmelerin %85’i, bu teknolojiden yatırım getirisi elde edeceklerini söylüyor.

Bunun yanı sıra KOBİ’lerin %75’i yapay zeka teknolojileriyle denemeler yapıyor ve bu işletmeler arasında büyüme oranlarının oldukça yüksek olduğu görülüyor. Bu oranın gelecek yıllarda daha da büyümesi bekleniyor.

Büyüyen işletmelerin çoğu önümüzdeki yıl yapay zeka yatırımlarını artırmayı planlarken yapay zeka kullanımını azaltacağını belirtenlerin oranı sadece %4.

Yapay zekadan faydalanan KOBİ’ler, bu teknolojiyi büyük bir fırsat olarak görüyor. Katılımcıların %78’i yapay zekanın işletmeleri için oyun değiştirici olduğunu ifade ederken operasyonları ölçeklendirme ve karlılığı artırma konusunda önemli faydalar sağladığını belirtiyor.

yapay zeka kobi
Yapay zekayı “oyun değiştirici” bulanların oranı

KOBİ’lerin Yapay Zekayı Kullandıkları Alanlar

KOBİ’lerin yapay zeka ile elde ettiği başarılar, farklı kullanım alanlarında kendini gösteriyor:

  1. Pazarlama Kampanyalarının Optimizasyonu: Yapay zeka kullanılarak doğru hedefleme yapılıyor ve böylece bütçe yönetimi sağlanıyor.
  2. İçerik Üretimi: Blog yazıları, sosyal medya içerikleri gibi materyaller yapay zeka destekli olarak zaman kaybetmeden hazırlanabiliyor.
  3. Müşteri Öneri Sistemleri: Yapay zeka, müşterilere özel ürün ve hizmet önerileri sunarak satışları artırıyor.
  4. Sohbet Botları: 7/24 müşteri desteği sunarak operasyonel yükü azaltıyor.

Yapay Zeka ile KOBİ’lerin Avantaj Sağlaması

KOBİ’ler, yapay zekadan maksimum verim alabilmek ve yapay zekayı işe entegre etme avantajlarını kullanabilmek için belirli stratejiler geliştiriyor. Bunlardan bazıları:

  • Entegrasyon: Yapay zeka teknolojilerinin tüm işletme süreçleriyle uyum içinde çalışması kritik öneme sahip. Bu sayede satış, pazarlama, müşteri hizmetleri ve arka ofis süreçleri tek bir veri ekosistemi üzerinden yönetilebiliyor.
  • Güvenlik ve Veri Yönetimi: Teknolojinin gelişimi ile veri güvenliği ve gizliliği çalışmaları, KOBİ’ler için önemli bir zorunluluk haline geldi. Hassas iş verilerinin korunması için modern güvenlik çözümlerinin devreye alınması önemli.
  • Veri Analizi: Yapay zeka, büyük veri kümelerini analiz ederek işletmelere daha isabetli stratejik kararlar alma imkanı sunabiliyor.
  • Otomasyon: Rutin işlemleri otomatikleştirerek zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor.
  • Risk Analizi: Yapay zeka, potansiyel riskleri önceden tespit ederek işletmelerin daha proaktif adımlar atmasına yardımcı oluyor.

KOBİ’ler İçin Yapay Zeka Entegrasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yapay zekanın başarılı bir şekilde entegrasyonu için KOBİ’lerin dikkat etmeleri gereken bazı faktörler bulunuyor. Bu faktörler:

  • Eğitim ve Farkındalık: Yöneticilerin ve çalışanların yapay zeka teknolojileri hakkında bilgi sahibi olmaları, entegrasyon sürecinin başarısı için önemli.
  • Veri Yönetimi ve Güvenliği: Yapay zeka uygulamalarının etkinliği, kaliteli veri kullanımına bağlı. Veri güvenliği ve gizliliği konularında gerekli önlemlerin alınması şart.
  • Maliyet ve Kaynak Yönetimi: Yapay zeka teknolojilerinin uygulanması maliyetli olabilir. Bu nedenle bütçe planlaması ve kaynak yönetimi dikkatlice yapılmalı.

Yapay Zekanın Geleceği ve KOBİ’lere Etkisi

KOBİ’ler yapay zeka yatırımlarını artırmaya devam ettikçe sektörlerinde daha büyük bir rekabet avantajı elde edecekler. Özellikle büyüyen işletmelerin yapay zekaya gösterdiği ilgi, AI teknolojisinin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor. Yapay zeka, sadece verimlilik ve karlılık sağlamakla kalmayıp KOBİ’lerin müşteri deneyimini geliştirmesi ve pazarda daha güçlü bir konuma ulaşması için de önemli bir araç haline geliyor.

Siz de Eclit hizmetleri ve Eclit’in kobilere sunduğu avantajlar ile ilgili bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz!

2025’te MSP Pazarında Neler Olacak?

2025'te MSP Pazarı

2024 yılı, MSP (Yönetilen Hizmet Sağlayıcısı) pazarında önemli gelişmelere sahne oldu. Global IT harcamaları arttı. Gartner, 2024 yılında global IT harcamalarının %7,2 artarak 5,3 trilyon doları aşacağını tahmin etmişti. 2025 yılı içinse bunun daha da artarak %9,3’lük bir büyümeyle 5,74 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Gittikçe büyüyen ve değer kazanan MSP pazarında 2025’te yönetilen hizmet sağlayıcılarını neler bekliyor? MSP’lerden beklentiler neler?

Birlikte göz atalım.

2025’te MSP Yatırımları Artacak mı?

2025'te MSP Pazarı

Global birçok şirketin yürüttüğü çeşitli anketlere göre 2025 yılında MSP pazarının büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Örneğin; Jumpcloud’un ABD, Avustralya ve İngiltere genelindeki 900 IT uzmanıyla yaptığı bir ankete göre 2024’te MSP’ye yatırım yapılması fikri güçlenmiş.

2025’te bir yönetilen hizmetler sağlayıcısından hizmet alacağını belirten şirketlerin oranı 2024’ün 2. çeyreğinde %67 iken 4.çeyrekte %9 artarak %76 oranına yükselmiş.

2024 sonu itibarıyla anket katılımcılarının %76’sı 2025 ve sonrasında bir MSP yatırımı yapacağını belirtmiş.

Yine ikinci çeyrekte kararsız olduğunu belirten %17’lik kesim, 2024’ün son çeyreğinde soruya olumlu cevap vermiş ve kararsızların oranı %7 azalmış.

Yatırım yapmayı düşünmüyoruz diyenlerin sayısı ise %16’dan %14’e gerilemiş.

Tüm bunlar, 2025 ve sonrasında MSP pazarının büyüyeceğine dair ipuçları sunuyor.

Ayrıca Synergy Research Group’un, Cloud Market Growth Surge Continues in Q3 araştırmasına göre Son dört çeyrekte pazar neredeyse 16 milyar dolar büyüdü, önceki dört çeyrekte ise bu rakam 10 milyar dolardı. Bu büyümede yapay zekanın büyük etkisi olduğu da vurgulanıyor.

Bir MSP (Yönetilen Hizmet Sağlayıcısı) IT yönetiminizde ne kadar rol oynuyor?

Yine bir Jumpcloud araştırmasına göre 2024 yılında, bir hizmet sağlayıcısı IT yönetiminizde ne kadar rol oynuyor sorusuna verilen cevaplar şöyle:

%29 Bir MSP tamamen bizim IT programımızı yönetiyor: Şirketlerin %29’u, teknoloji, süreçler ve destek dahil olmak üzere tüm IT işlerini bir MSP’ye tamamen devretmiş durumda. (2024’te ise oran %5 artarak %34’e ulaşmış.)

%47 Bir MSP iç IT ekibimizi destekliyor: Şirketlerin %47’si, kendi iç IT ekibine ek olarak bir MSP’den destek alıyor. (Burada oran %41’e düşmüş)

%12 Bir MSP’yi değerlendiriyoruz ancak şu anda çalışmıyoruz (2023): 2023 yılında şirketlerin %12’si bir MSP ile çalışmayı değerlendiriyordu. (Bu oran 2024’te %17’ye yükselmiş.)

%12 Bir MSP ile çalışmıyoruz ve şu an için planlamıyoruz (2023): 2023 yılında şirketlerin %12’si bir MSP ile çalışmıyor ve planlamıyordu. (Bu oran 2024’te %7’ye düşmüş.)

Yani: Gelecekte bir MSP ile çalışmayı hedefleyen ve henüz bir MSP’ye sahip olmayan %5’lik bir kesim var, potansiyel artmış görünüyor. Sonuçlar, MSP kullanımının giderek arttığını ve şirketlerin IT işlerini dış kaynaklara devretmeye daha açık olduğunu gösteriyor.

Hizmet Alıcıların, MSP’lerin Güvenlik Önlemleri Noktasında Endişeleri Var!

Hizmet alıcılar, MSP’lerin aldıklarını güvenlik önlemleri noktasında endişlere sahipler. Özellikle KOBİ’lerde, MSP’lerin siber güvenlik süreçlerini nasıl yönettikleri konusunda artan bazı endişeler mevcut. Bu endişeler 2024 sonunda da artmaya devam ediyor. Bunun bir fırsat olduğunu anlayıp şeffaflık ve kapsayıcılık gösteren şirketlerde %5 oranında bir büyüme olduğu görülüyor. Güçlü bir “siber güvenlik”planı önemli.

Rekabette Güçlü Kalabilmek İçin AI Önemli Olacak!

SmarterMSP’ye göre sektör büyüdükçe beklentiler de genişlemeye başlayacak. Beklentiler genişledikçe rekabet etme noktasında gücün korunması için “yeniliklere” adapte olmak ve onları işlerimize entegre etmek gerekecek.

Örneğin; AI ile sağlanan otomatikleştirilmiş işlemler, müşteri hizmetlerini geliştirecek. Müşteri ile ilgili süreçleri güçlendiren şirketler, sorun çözme, hızlı cevap verme gibi alanlarad güçlenerek rekabet avantajı yakalayabilecekler.

Hizmet Alıcılar, MSP’lerin 2025’te Neyi Geliştirmesini İstiyor?

2025'te MSP Pazarı

Burada öne çıkan en kritik alt başlıklardan biri uygulama/araç yönetimi. Hizmet alıcılar, MSP’lerin şu an halihazırda yönetmediği, sahip oldukları uygulamaları da yönetmelerini istiyor. Jumpcloud araştırmasına göre bu konudaki öne çıkan veriler ise şöyle:

  • %45 Google Workspace: Katılımcıların %45’i, MSP’lerinin Google Workspace’i yönetmesini istiyor. Bu, Gmail, Google Drive, Google Calendar gibi Google’ın üretkenlik araçlarının yönetiminden bahsediyor.  (Özellikle son 10-15 yılda kurulan şirketler arasında Google Workspace kullanımı giderek artıyor.)
  • %60 Kendi SaaS Uygulamalarımız: Katılımcıların %60’ı, MSP’lerinin şirketin özel olarak kullandığı SaaS uygulamalarını yönetmesini istiyor. SaaS (Software as a Service), bulut tabanlı yazılım anlamına gelir ve şirketlerin kendi özel olarak kullandığı yazılımları ifade eder.
  • %41 Genişletilmiş Cihaz Yönetimi (Linux, Android vb.): Katılımcıların %41’i, MSP’lerinin sadece Windows bilgisayarları değil, aynı zamanda Linux, Android gibi farklı işletim sistemlerinde çalışan cihazları da yönetmesini istiyor.

Tabii ki araç/uygulama yönetiminin yanı sıra karşımıza 2025 yılı beklentilerinin belki de en büyüğü olan siber güvenlik meselesi çıkıyor. Siber güvenlik ile ilgili veriler ise şöyle:

  • %64 Siber Güvenlik: Katılımcıların %64’ü, MSP’lerinin şirketin siber güvenliğini yönetmesini istiyor. Bu, siber saldırılara karşı koruma, veri güvenliği gibi konuları kapsar.

Yine siber güvenlik ihtiyacı oldukça yüksek.

Son olarak…

Belki de 2025 için en kritik olan kısım:

Potansiyel Müşteriler MSP’lerini Nasıl Buluyor?

2025'te MSP Pazarı

Potansiyel müşteriler, MSP’leri seçerken tabii ki güvenlik, ürün/hizmet çeşitliliği, kârlılık gibi faktörleri önceliklendirse de MSP’yi bulma noktasında 2024 verileri, bize ilgi çekici bir istatistik sunuyor.

Yapılan anketlere göre 2024’te (KOBİ’ler) %45 oranıyla büyük kesim, MSP sağlayıcısını çevrimiçi araştırmalar sonucunda bulmuş. %41’lik kesim ise referans ile MSP’sini seçmiş. Geriye kalan %14’lük kesim ise birbirinden farklı şekillerde bulmuş.

Bu verilerde dikkat edilmesi gereken kısım özellikle büyük çoğunluğu yakalayıp, potansiyelin dönüşmesini sağlayan dijital pazarlama kısmı. Bu kısım, 2025 yılında dijital pazarlama alanına neden yatırım yapılması gerektiğini gösteriyor. SEO ve performans pazarlaması ile marka görünürlüğünün dijitalde artırılması tavsiye ediliyor.

Yönetilen hizmetler hakkında bilgi almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz!

Kaynaklar:

Jumpcloud, Jumpcloud’s Q4 2024 Partner Roadmap

Gartner, Gartner Forecasts Worldwide IT Spending to Grow 9.3% in 2025

SmarterMSP, 2025 IT spending forecast: Big growth ahead for MSPs

Deskday, Top 7 Managed Service Provider (MSP) Trends 2025

Synergy Research Group, Cloud Market Growth Surge Continues in Q3

Canalys, MSP Predictions 2024

Hybrid Cloud (Hibrit Bulut) Nedir? Avantajları Nelerdir?

hybrid cloud
hybrid cloud
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Bulut teknolojileri, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerinde güçlü bir temel sağlarken farklı iş gereksinimlerine göre çeşitli çözümler sunmaktadır. Hybrid cloud, multi-cloud, public cloud ve private cloud gibi bulut seçenekleri, güvenlik, esneklik, maliyet verimliliği ve ölçeklenebilirlik ihtiyaçlarına göre çeşitlenmiştir. Her bir çözüm, işletmelere veri kontrolü, iş yükü yönetimi ve esneklik açısından farklı avantajlar sunar. Bu rehberde, her bulut modelinin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve hangi iş gereksinimlerine uygun olduğunu detaylandıracağız.

Hybrid Cloud Nedir?

Hybrid cloud ya da hibrit bulut olarak da bilinen bulut sistemi; özel ve genel bulut sistemlerinin karma bir hâlidir. Bu bulut ortamında, performans ve kapasite gerekliliklerine göre iş yükleri özel bulut ya da genel bulut arasında serbestçe hareket edebilir. Yani, iki bulut ortamı arasında sorunsuz veri akışı sağlayabilen, karma bir bulut ortamıdır.

Hibrit Bulut Ne İşe Yarar?

Hibrit bulut, değişen iş ihtiyaçlarına hızla cevap verebilen karma bir bulut ortamı olduğundan esnekliği ile öne çıkar. Hem özel hem de genel bulut sistem özelliklerini içinde barındıran hybrid cloud, iş süreçlerinde performans ve verimlilik artışı sağlanmasına yardımcı olur.

Hybrid Cloud Nasıl Çalışır?

Kritik ve hassas verilerin özel bulutta tutulduğu, yoğun operasyonun ise genel bulut güçleri ile desteklendiği hibrit bulut sistemi şöyle çalışır: Özel ve genel bulutlar arasında veri geçişinin doğru bir şekilde yapılmasını sağlayan bir yönetim katmanı bulunur. Bu yönetim katmanı; hangi verinin nerede saklanacağını ve ilgili işlemlerin hangi bulut üzerinden gerçekleştirileceğini kontrol eder. Bir nevi iş verimliliği için optimizasyon gerçekleştirir. Hibrit bulutun çalışma prensibi, kısaca böyle özetlenebilir.

Hybrid Cloud Avantajları Nelerdir?

Hybrid cloud, iş süreçlerinde esneklik ve performans artışı sağlanmasına yardımcı olur. Hybrid cloud faydaları yalnızca sağladığı esneklik ve performans artışı değildir. Bunun yanı sıra bu karma systemin sağladığı diğer bir avantaj; güvenliktir.

Hibrit bulutta güvenlik önceliği için kritik ve hassas veriler özel bulutta tutulurken yüksek işlem kapasitesi gerektiren operasyonlar, genel bulut gücü ile desteklenir. Tüm bu özellikler ile hibrit bulut, hem performans hem de güvenlik avantajları sunar.

Esneklik, güvenlik ve performans artışının yanı sıra hibrit bulut; maliyet tasarrufu da sunar. İş yüküne göre yalnızca gerektiği kadar kaynak kullandığından ihtiyaçlardan daha fazla satın alım yapmaya gerek kalmaz.

hybrid cloud
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Kimler Hybrid Cloud Kullanmalı?

Hibrit bulut; veri güvenliği, esneklik ve ölçülebilirlik ihtiyacı olan her işletme için uygundur. Özellikle orta ve büyük ölçekli işletmeler, ihtiyaçlarına uygun olması durumunda hibrit bulut yapısını kullanabilir.

Daha spesifik olmak gerekirse: Dönemsel yoğunluk yaşayan şirketler, güçlü güvenlik önlemlerine ihtiyaç duyan işletmeler, felaket kurtarma hizmetlerine ihtiyaç duyan işletmeler, dijital dönüşüm sürecindeki şirketler vs. hibrit bulut kullanabilir.

Hybrid Cloud vs Multi Cloud vs Public and Private Cloud

Bu kısımda; hybrid cloud vs multi cloud, public ve private cloud’a dair karşılaştırmalı bilgi edinebilirsiniz.

Hibrit Bulut:

Hibrit bulut, özel ve genel bulut ortamlarının bir birleşimidir. Gerekliliklere göre iki bulut sistemi arasında veri akışı olmasını sağlar. Yönetim katmanı sayesinde performansı doğru kullanarak verimliliği artırabilir.

  • Avantajları: Maliyet tasarrufu, esneklik, güvenlik.
  • Kullanıcıları: Kritik verilerle çalışan, uyumluluk gereksinimleri olan işletmeler.

Multi Cloud (Çoklu Bulut):

Birden fazla genel bulut sağlayıcısının farklı işler için kullanılmasıdır. Genellikle çeşitli sağlayıcıların sunduğu birbirinden farklı hizmetler için tercih edilir.

  • Avantajları: Uygun maliyet, hızlı ölçeklenebilirlik, kolay erişim.
  • Kullanıcıları: Maliyet avantajına ihtiyaç duyan, iş yükü daha az işletmeler.

Public Cloud (Özel Bulut):

Özel bulut, yalnızca bir şirket ya da işletme için ayrılmış alandır. Güvenlik ve uyumluluk gereksinimi yüksek olan şirketler, kritik verilerin depolanması için tercih edebilir. Çeşitli güvenlik önlemleri sayesinde kontrol tamamen yetkilendirilmiş işletmededir.

  • Avantajları: Yüksek güvenlik, veri üzerinde tam kontrol, uyumluluk.
  • Kullanıcıları: Kritik veri ile çalışan işletmeler.

Buluta Geçiş için 5 Neden

buluta geçiş 5 sebep
buluta geçiş 5 sebep
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

KOBİ’ler dünya ekonomilerinin atardamarlarıdır. Ekonomik büyümeye yüksek katkı sağlar. Bugünün rekabetçi ekonomisinde ayakta kalmak ve büyümek için ise teknolojik gelişmelere ayak uydurmaları şart. Bu modernizasyon ve dijitalleşme süreçlerini göz önünde bulundurarak birçok KOBİ buluta geçiş yapmayı tercih ediyor.

Peki, neden?

KOBİ’lerin Buluta Geçmesi İçin Beş Kritik Neden

1. Sayıca Yetersiz İnsan Kaynağı

KOBİ’ler çoğunlukla kaynak sıkıntısı çeker. Mevcut personel, her acil işi yapacak kadar yeterli zamana sahip değildir. BT altyapısı dışarıya devredilmediği takdirde, BT yöneticisi kuruluşu güvenli ve düzgün bir şekilde çalışır halde tutmak aşırı iş yükü gerektirebilir. Bulut altyapısına ve web uygulamalarına geçiş yapmak tam da bu noktada kurtarıcı hâle gelir.

Buluta geçiş, iş yükünü azaltır ve kuruluşun BT altyapısı uzaktan yönetilirken daha kritik projelere odaklanmalarını sağlar. Rekabet avantajı sağlamayan projelere harcanan zaman, mümkün olduğunca dış kaynaklara aktarılırsa, kurumun iş yükü hafifler.

2. Verimlilik Artışı

Birçok bulut çözümünün, hem KOBİ’lerin hem de MSP’lerin verimliliğini artırdığı bir gerçektir. Örneğin; buluta geçiş, IT ekibinizin iş yükünün bir kısmını dışarıya aktarmak demektir. Bu da elbette, ekibinizin daha önemli projelere daha çok vakit ayırabilmelerine yardımcı olacaktır.

BetterCloud verisine göre SaaS uygulamaları ile son kullanıcılar, %48 daha az e-posta, %30 daha az planlı toplantı ve %25 daha yüksek müşteri memnuniyetine ulaşabilir.

3. Esneklik

Fiziksel bir altyapının getirdiği kısıtlamaların aksine, bulut altyapısı ve web uygulamaları ile son kullanıcılar, ihtiyaçlarına en uygun çözümleri esnek şekilde kullanabilirler. Verilerin ihtiyaç duyulduğunda herhangi bir sorun olmadan dışa aktarılabileceğinden emin olmak kritik öneme sahiptir. Çünkü herhangi bir ihtiyaç durumunda geçiş ya da taşıma yapabilmeleri gerekir. İşte buluta geçişin sunduğu en büyük esneklik de tam olarak budur. Verilerinize herhangi bir cihazdan ve herhangi bir lokasyondan erişebilirsiniz. Bulut teknolojileri sayesinde anlık ihtiyaca göre depolama alanınızı artırabilirsiniz.

4. İşletme Giderleri (OpEx)

KOBİ’ler için nakit akışı oldukça önemlidir. Bu nedenle fayda göreceklerine emin oldukları yatırımlar yapma eğilimindelerdir. Her zaman pahalı teknoloji yatırımlarına ya da ürünlerine ayrılacak bütçeleri olmayabilir. Bulut altyapısı, sunduğu BT çözümleri ile satın almak ve sahip olmak zorunluluğunu tamamen ortadan kaldırdı. KOBİ’lerin artık sunucular, ağ ekipmanları, yazılımlar ve daha fazlası için ödeme yapmaları gerekmiyor.

Inbound logistics araştırmasına göre işletmeler buluta geçtiklerinde;

  • Operasyonel maliyetlerinde ortalama %16,
  • BT harcamalarında %15,
  • Ortalama BT bakım maliyetlerinde %17 azalma,

görüldü.

Bulut bilişim, işletmelerin mevcut büyüme modellerine uyum sağlar, hem çalışanların hem de müşterilerin uzaktan erişim sağlayabileceği daha erişilebilir çalışma alanları yaratmalarına olanak tanır. Bulut çözümlerinin büyük çoğunluğu aylık olarak satın alınabilir.

5. Sahip Olma Maliyeti

Bulut çözümleri, her zaman fiziksel çözümlerinden daha uygun fiyatlıdır. Bulut teknolojileri sayesinde temel maliyetler, yönetilen hizmetler, kurulum maliyeti, lisanslar, ve pahalı teknolojik aletlere bütçe ayırmanıza gerek kalmaz. Buluta geçiş yaptığınızda, hizmet sağlayıcınız sizin için tüm bu süreçleri yönetiyor olur.

buluta geçiş 5 sebep
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Hâlâ Buluta Geçişe İkna Olmadıysanız…

Kobi Özel Günü raporuna göre KOBİ’lerin %70’inin bir dijitalleşme stratejisi yok. Fakat gelecekte rekabet gücüne sahip olacaklar sadece dijitalleşenler olacak. Siz de vakit kaybetmeden dijitalleşme sürecine geçiş hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz  Eclit Buluta Geçiş kılavuzunu buradan indirerek konu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kara Cuma ve Siber Pazartesi İnternet Trafiği ile E-Ticaret Trendlerini Nasıl Etkiliyor?

Özel günlerin web site trafiğine etkisi
Özel günlerin web site trafiğine etkisi
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Black Friday, Cyber Week, Babalar Günü, Anneler Günü, Sevgiler Günü ve daha nice özel gün…

Bu özel günler, Dünya genelinde web site trafiklerinin patlama yaptığı ve e-ticaret trendlerinin hızla değiştiği zamanlardır. Böyle günlerde, ziyaretçileriniz artar, bununla birlikte talepleri de farklılık gösterebilir. Bu taleplere hazırlıklı olup “her şeyin yolunda olduğu” bir dönem geçirebilmeniz için altyapı, siber güvenlik gibi süreçlerinizi gözden geçirmeniz faydalı olabilir.

E-ticaretin hızla artış gösterdiği bu dönemlerde ne gibi değişiklikler oluyor, nelere dikkat etmelisiniz, gelin birlikte göz atalım!

Özel Günler Web Sitesi Trafiğini Nasıl Etkiliyor?

Özel günler, web sitesi trafiklerinin ve ziyaretçi sayısının normalin üzerinde arttığı, yıl içinde en çok satış yapılan günlerdir. Bu tip günlerin, web sitesi trafiğindeki artışı normalin en az üç katına kadar çıkarabileceği biliniyor. Cloudflare’e göre Dünya genelinde 2023’te en yüksek trafik Siber Pazartesi günü kaydedildi. Bugünü, en yüksek trafikle 2023 Black Friday günü takip ediyordu.

Queue.it’in bir raporuna göre ise 2022’de Black Friday’deki trafik, normal bir günden ortalama 3 kat daha fazlaydı. Bunun yanı sıra yine Queue.it’in yaptığı bir araştırmaya göre; Black Friday, Cyber Monday gibi günlerde web sitesi trafiğinin normalin 30 katına kadar çıkma şansı var.

Kara Cuma ve Siber Pazartesi İnternet Trafiği ile E-Ticaret Trendlerine Etkisi
Cloudflare, 2023 yüksek trafik verileri

Özel Günlerde Tüketici Davranışları Nasıl? Beklentileri Neler?

Cloudflare verilerine göre tüketicilerin en yoğun web sitesi ziyareti gerçekleştirdiği dönemler; Black Friday ve Cyber Monday dönemleri. Bu özel günlerde, tüketicilerin en büyük beklentisi; herhangi bir siber saldırı ya da web sitesi çökme sorunu yaşamadan aradıkları ürünü, indirimli fiyattan satın alabilmek. Hatta Queue.it verilerine göre; müşterilerin %80’i, akıllarındaki ürünü satın alabilmek için bir saatten fazla süre bile beklemeye razı. Bunun yanı sıra herhangi bir siber saldırıya uğramaktan da çekiniyorlar.

Yani temelde, müşterilerinizin bu günlerden en büyük isteği: Web sitesi çökmesi probleminin önüne geçebilmek için sağlam bir altyapıya sahip olmanız ve siber saldırı tehditlerini bertaraf edebiliyor olmanız.

E-Ticaret Platformlarının Altyapı Hazırlıkları Nasıl Olmalı?

Satış yapan mağazalar ya da perakendeciler, özel günler için ekstra hazırlıklı olmalı. Satış potansiyelinin, yılın en yüksek zamanına çıktığı özel günlerde, müşterilerin beklentilerini karşılamak ve onların sorunsuzca alışveriş deneyimini sonlandırmalarını sağlamak en büyük başarıdır. Bu nedenle her zaman, fakat özellikle özel günlerden önce web sitesi sağlığınıza ve performansınıza dikkat etmeniz gerekir. Ziyaretçi trafiğinin ve alışveriş potansiyelinin en yüksek olduğu anda çökme ihtimali olan bir sitenin, işletme için maliyeti çok ağır olabilir.

Yoğun Trafik Artışında Web Sitesi Neden Çöker?

Yoğun trafik artışı olduğunda bir web sitesinin çökmesinin en büyük sebebi; web sitesi altyapısının, bu yoğun trafiği taşıyamamasıdır. Kapasite düşük, trafik yüksek olduğunda web sitesi çökmesiyle karşı karşıya kalırız.

Aynı şekilde yoğun trafikli bir dönemde ziyaretçilerin web sitesinde; ürünü sepete ekleme, ürün arama, şifre girmesi gibi basit işlemler bile, kapasite yetersizliği durumunda sitenin donmasına ya da çökmesine sebebiyet verebilir. Bu da elbette, müşterilerin alışveriş deneyimini olumsuz etkileyerek hayal kırıklığı yaşamalarına sebep olacaktır.

Web sitesi çökmesi, olası birkaç nedenden dolayı da karşımıza çıkabilir. Bunlar;

  • İnsan kaynaklı hatalar
  • Ağ arızaları
  • Hosting sağlayıcı sorunları
  • Siber saldırılar

olabilir.

Web Sitenizin Çökmesini Nasıl Engellersiniz?

Özellikle ağ arızaları, hosting sorunları ve siber saldırıların önüne geçebilmek için güvenilir bir hizmet sağlayıcısı ile çalışarak olası sorunlara çözüm olabilecek farklı hizmetler almanız, web sitenizin çökmesini engelleyerek özel günlerdeki trafik yoğunluğunu lehinize çevirebilir.

Özel Günlerde Artış Gösterebilecek Siber Saldırılara Karşı Hazırlıklı mısınız?

Cyber Monday, Black Friday gibi özel günlerde sitenizde artan trafiği gördüğünüzde büyük bir başarı hissetmeniz çok olasıdır. Fakat bu ziyaret ve trafik verilerinin, satışa dönüşebilmesi için sitenizi çökmekten ve siber saldırılara uğramaktan korumanız gerekir.

Cloudflare verilerine göre; bu özel günlerde en çok DDoS saldırıları gerçekleştiriliyor. Bu saldıralar, genellikle ilgili özel günden bir hafta öncesine kadar uzanıyor. 2023 Black Friday verileri, bunu destekler durumda.

Siber saldırılardan korunmanın ve özel günleri, müşterilerinize ve işletmenize herhangi bir kriz yaşatmadan tamamlamanın iyi bir yolu var: İşinde uzman bir hizmet sağlayıcısından güvenilir bir hizmet almak.

Özel günlerin web site trafiğine etkisi
İçeriği analiz eden Bing AI Creator ile oluşturulmuştur.

Cyber Monday ve Black Friday İçin 2024 Tahminleri

Forbes’a göre; her yıl indirim söylemleri geçen yıllara göre biraz daha erken ortaya çıkıyor. Bu yıl da aynı şekilde olması bekleniyor.

Geçen yıllardaki analizlere göre;

Web sitesindeki trafiklerin %76’sı mobilden, %24’ü bilgisayarlardan geliyordu. Bu da demek oluyor ki yapmanız gereken ilk şey; web sitenizi mobil uyumlu hâle getirmek.

Optimizasyonun yanı sıra yine Forbes verilerine göre en yüksek satın alma davranışı, kampanya haftasının başında gerçekleşiyor. Bu nedenle tekliflerinizde biraz aciliyet yaratmanız size kazandırabilir.

Aynı döngünün, 2024 yılı kampanya döneminde de tekrar etmesi bekleniyor.

Elbette bu adımlara geçmek için önce sağlam bir altyapıya ve güvenlik duvarına sahip olduğunuzdan emin olmanız gerek.

Siz Bu Özel Günler İçin Hazırlıklı mısınız?

Eğer yukarıda anlattıklarımız size önemli geldiyse ve 2024’ün en yoğun trafik verilerini görmeden önce güvenilir bir altyapıya sahip olup olmadığınızdan emin olmak istiyorsanız bize ulaşın!

Hosting, siber güvenlik, yönetilen bulut ve felaket kurtarma gibi hizmetlerimiz ilginizi çekebilir!

SD WAN Nedir? Ne İşe Yarar?

sd-wan nedir

Periyodik güncellemelerle ağın etkin kalmasını sağlayan, performansı artıran ve iş sürekliliğini destekleyen SD WAN ne işe yarar, nasıl çalışır, SDN nedir, SD WAN avantajları nelerdir gibi soruların detaylı cevapları için içeriğimizi okumaya devam edin!

SD WAN Nedir?

Yazılım tabanlı geniş alan ağı olarak da bilinen SD WAN, çeşitli WAN bağlantılarına (geniş bant internet, LTE, 4G gibi) uygulanan SDN teknolojisinin özel bir uygulamasıdır. SD WAN, geniş alan ağlarını daha esnek hâle getirmeye yarar. Kritik olan noktası; Uzak coğrafi konumlardaki ofis, veri merkezi ya da işletme ağlarını birbirlerine başarı ile bağlayabilmesidir.

SD WAN Bileşenleri Nelerdir?

Uygulama performansının artırılması ve iş sürekliliğini sağlayan SD WAN, dört temel merkezi bileşene dayanır.

Bunlar; 

  • VPN’leri desteklemesi,
  • Çoklu bağlantı türlerini desteklemesi,
  • Dinamik yol seçimini yapabilmesi,
  • WAN yönetimi için kolay bir arayüz sağlamasıdır.
sd-wan nedir

SD WAN Nasıl Çalışır?

SD WAN nedir, sorusu cevaplandıktan sonra SD WAN teknolojisinin nasıl çalıştığına da değinmek gerekir.

SD WAN, SDN teknolojisinin özel bir uygulaması olduğundan yeni nesil bir ağ performansı olduğu söylenebilir. SD WAN, birçok WAN bağlantısını aynı anda kullanabilir. En önemli işlevlerinden biri; İdeal perfomans kanallarını belirlemesi ve trafiği olması gereken bağlantı yoluna yönlendirmesidir. Böylece kullanıcıyı, veri merkezi üzerinden buluttaki bir uygulamaya bağlayabilir.

SD WAN kullanımındaki temel avantaj; uygulama performansını artırması, yüksek kaliteli kullanıcı deneyimi sunarak iş üretkenliğini ve çevikliğini artırmasıdır. Tüm bunlar BT süreçlerinin çevikliğine katkı sağlar.

SD WAN Ne İşe Yarar?

SD WAN, teknolojinin gelişmesiyle birlikte iş süreçlerinde esnekliği ve çevikliği ön plana alan, bu bağlamda bulut hizmetlerine geçiş yapan şirketler için özellikle değerli. Önceden çalışanlar, iş uygulamalarına erişmek için geleneksel veri merkezlerini kullanırken şimdi bulut tabanlı hizmetler üzerinden aynı uygulamalara erişebiliyorlar. SD WAN da tam olarak bu noktada, sağladığı esneklik ve çeviklik ile devreye giriyor.

Standard WAN artık belli başlı performans beklentilerini, en optimal şekilde karşılayamayabilir. Oysa SD WAN, birçok WAN bağlantısını aynı anda kullanabildiğinden ve en optimal trafik kanalını belirleyip trafiği oraya yönlendirebildiğinden sürekliliği destekliyor. Daha düşük maliyet ile daha iyi performans sağlayabilen SD WAN, bu avantajları nedeniyle tercih ediliyor.

SD-Wan Nedir? Ne İşe Yarar?

SD WAN Avantajları Nelerdir?

SD WAN nedir, ne işe yarar ve nasıl çalışır gibi soruların ardından SD WAN’ın tercih edilmesinin asıl sebeplerinden derinlemesine bahsetmek iyi olacaktır. SD WAN’ın birçok avantajı bulunur. SD WAN avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Maliyeti düşürür.  Kritik olmayan WAN trafiğini özel MPLS bağlantılarından geniş bant Internet’e taşımayı kolaylaştırır.
  • SD WAN, çoklu bağlantı esnekliği sağlar.
  • Kolay yönetilebilirdir.  Ağın merkezi bir kontrol cihazından kolayca yönetilebilir. Ağ uzmanlarının SD WAN dağıtımları için uzak konumlara gitmeleri gerekmez.
  • Ağ mühendisleri, SD WAN sayesinde taleplere hızl cevap verebilir ve mevcut servislerde gerekli değişiklikleri hızla yapabilir.
  • SD WAN, bağlantı sağlığını izler, trafiği dinamik şekilde yönetir.
  • SD WAN, gerçek zamanlı trafik yönetimi sunar. Ağlar sürekli izlenir, bir bağlantı başarısız olduğunda trafik hızla yeniden yönlendirilir.
  • Bulut tabanlı uygulamalar için coğrafi konum fark etmeksizin veri merkezlerini ve işletme ağlarını birbirine bağlar.
  • SD WAN, geleneksel WAN’daki darboğazları ve gecikmeleri azaltır.
  • Daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyan sitelere, hızlı çözümler sunar.

SD WAN Kimler İçin Gerekli?

SD WAN, birçok sebepten tercih edilebilir. Fazla kapasiteye ihtiyaç duyabilecek, ağ trafiğinin izlenmesini ve yönetilmesini isteyen, düşük maliyetle yüksek performans hizmeti almak isteyen tüm işletmeler, SD WAN teknolojisini tercih edebilir. Özellikle bulut hizmetlerinden faydalanan işletmeler için SD WAN oldukça avantajlıdır. Kısacası SD WAN; uygulama performansını artırması, yüksek kaliteli kullanıcı deneyimi sunarak iş üretkenliğini ve çevikliğini artırması nedeniyle tercih edilebilir.

SD WAN İçin Eclit

Periyodik güncellemeler ve etkin SD WAN yönetimi, ağın güncel kalmasını sağlar, performansı artırır ve iş sürekliliğini destekler. Siz de SD WAN hizmeti almak ve iş sürekliliğinizi desteklemek isterseniz bize ulaşarak size uygun hizmetler için teklif alabilirsiniz.

Risk Yönetimi Nedir? İşletmeler İçin Neden Önemli?

Risk yönetimi nedir
Risk yönetimi
İçeriği analiz eden Bing Image AI ile oluşturuldu.

Risk yönetimi blog yazımızda; risk yönetimi nedir, risk yönetimi türleri nelerdir, risk yönetimi önemi nedir gibi temel sorulara cevap veriyoruz. Bunun yanı sıra risk yönetimi yapmanın avantajları, aşamaları ve yapılış sürecine dair bilgi almak için blog yazımızı okumaya devam edin…

Risk Yönetimi Nedir?

Bir şirkete ya da işletmeye yönelik oluşan ya da oluşabilecek risklerin ne olduğunu değerlendirmek, derecesini sınıflandırmak ve bu riskleri yönetebilmek için bir plan oluşturmak, risk yönetimidir.

Risk yönetimi nedir sorusu cevaplanırken risk yönetiminin yalnızca hâlihazırda var olan riskleri değil, meydana gelebilecek riskleri içermesi gerektiği de unutulmamalıdır. Potansiyel sorunları tespit edip sorunlar henüz yıkıcı aşamada değilken onları çözüme kavuşturmak, risk yönetiminin temel amacıdır.

Risk Yönetimi Türleri Nelerdir?

Bir işletmenin birbirinden farklı birçok alanda risk yönetimi yapması gerekebilir. En yaygın risk yönetimi türleri şunlardır;

  • Operasyonel risk yönetimi
  • BT risk yönetimi
  • Finansal risk yönetimi
  • Uyum riski yönetimi
  • İtibar riski yönetimi
  • Proje risk yönetimi
  • Dış risk yönetimi

Risk Yönetimi Analizi Yapmanın Avantajı Nedir?

Risk analizi yapmanın temel avantajı; iş sürekliliğini sekteye uğratabilecek risk faktörlerinin farkında olmaktır. Riski ve riskin nasıl yönetilebileceğini tespit ederseniz yıkıcı sonuçlar meydana çıkmadan önce risk yönetim sürecini başlatabilirsiniz.

Risk Yönetimi Neden Önemli?

Bir risk yönetimi çizelgeniz ya da planınız olması, işletmenizin beklenmedik risklerle karşılaştığında zarar görmeden ve aksaklıklar yaşamadan mevcudiyetini koruyabilmesini, çalışır hâlde kalmasını sağlar.

Risk yönetiminin önemi, riskler henüz ortada yokken yeterince anlaşılmasa da işletmeniz günlük seyrinde işlere devam ederken ortaya çıkan bir risk durumu, yetişmesi gereken işleri ya da süreçleri aksatabilir. İş süreçlerinin aksamasının yanı sıra böyle bir risk durumunun oluşması, hassas verilerinizi riske atabilir. Risk yönetiminin önemi, bu gibi beklenmedik durumlar meydana geldiğinde ortaya çıkar. İlgili riskleri yönetebilmek için bir yönetim planınız olması bu sebeplerden önemlidir.

Bunun yanı sıra işletmenizin büyümesi ve gelişmesi için bazı risklerin alınabilir olduğunu düşünebilirsiniz. Riskin kabul edilebilir olup olmadığını analiz etmek için belli konuların üzerinden geçmeniz faydalı olabilir. Peki, bu konular nelerdir?

Riskin Kabul Edilebilir Olduğuna Nasıl Karar Verilir?

Risk yönetimi nedir ve neden önemlidir sorularının ardından işletmenizin büyümesine yardımcı olacak, kabul edilebilir bazı riskler olabileceğinden söz etmiştik. Herhangi bir riskin kabul edilebilir olup olmadığına bakarken şu soruları gözden geçirebilirsiniz:

  • İlgili risk beni ne kadar etkiliyor?
  • İlgili riski ortadan kaldırmak için ne kadar kaynak harcamam gerekir?
  • Bu riski almak, projeyi ya da işletmemi hangi açıdan ileri taşıyabilir?
  • İlgili riski ortadan kaldırmıyorsam etkilerini nasıl azaltabilirim?

Risk Yönetimi Aşamaları Nelerdir?

Risk yönetimi nedir sorusu cevaplandıktan sonra, risk yönetim aşamalarının neler olduğundan bahsetmek gerekir. Risk yönetimi sürecinin temel aşamaları şöyle sıralanabilir:

  • Potansiyel riski/var olan riski fark etmek
  • Riskin tanımlamasını yapmak
  • Riski değerlendirmek ve yıkıcılık ihtimaline göre önceliklendirmek
  • Riski azaltma/ortadan kaldırma çalışması yapmak
  • Tüm çalışmalardan sonra risk izleme çalışması yapmak
Risk yönetimi nedir
İçeriği analiz eden Bing Image AI ile oluşturuldu.

Risk Yönetimi Nasıl Yapılır?

Risk yönetimi nedir, işletmeler için önemi nedir, risk yönetimi aşamaları nelerdir gibi sorular cevaplandıktan sonra risk yönetiminin nasıl yapılır sorusu cevaplanmalı. İşletmeniz için risk tanımını yaptıktan ve risk yönetimi aşamalarını belirledikten sonra risk yönetimi yapma aşamasına geçebilirsiniz.

  1. Herhangi bir risk durumu ile karşılaştığınızda önceden belirlediğiniz risk yönetimi aşamalarına göz atın.
  2. Riskin tanımını yapın.
  3. Riski tanımladıktan sonra işletmeniz için potansiyel yıkıcılık derecesinin ne olduğunu tespit edin.
  4. Bu risk, ortadan kaldırılması gereken bir risk ise ortadan kaldırma ya da riski azaltma çalışmasına başlayın.
  5. Riski azaltma ya da ortadan kaldırma aşamasında önceden belirlediğiniz ortadan kaldırma prosedürlerini uygulayın ya da sizin için riski ortadan kaldırabilecek üçüncü taraf bir yerden hizmet alın.
  6. Riskin azaltıldığını ya da ortadan kaldırıldığını düşünüyorsanız tüm aşamaların ardından risk izleme çalışması yapmaya başlayarak potansiyel risk tekrarını kontrol altında tutun.
  7. İşletmenizin güvende olduğundan emin olun.

Böylece risk yönetim süreci tamamlanmış olur.

Kurumsal Risk Yönetimi Nedir?

Kurumsal risk yönetimi; bir işletmenin karşılaşabileceği potansiyel riskleri tanımlayan ve bu risklerin ortadan kaldırılması ya da kabul edilebilir seviyeye getirilmesi için yürütülen çözüm çalışmalarının bütünüdür.

Kurumsal risk yönetimi ile iş operasyonlarınızdaki, sistemlerinizdeki ve süreçlerinizdeki her türlü aksaklığın önüne geçebilirsiniz. Bir kurumsal risk yönetimi planına sahip olmanız, kurumunuzun bilgiye ve riske dayalı karar verme kültürünü de geliştirir.

Risk Yönetim Sürecini Tamamlamak İçin Yeterince Kaynağınız Yoksa

Risk yönetimi sürecini baştan sona tamamlamak ve hayata geçirmek için yeterli kaynağa sahip değilseniz ya da sürecin bütününe ayıracak bir vaktiniz yoksa Eclit, Yönetilen Hizmetler ile size yardımcı olabilir. Güçlü güvenlik kontrolleri ve sürekli izleme ile potansiyel riskleri tespit edebilir ve isteğiniz doğrultusunda yönetim sürecinize destek verebilir.

Eclit Yönetilen Hizmetler ile ilgili daha fazla bilgi almak için tıklayın!

Bulut Sunucu Nedir? Ne İşe Yarar?

bulut sunucu nedir
bulut sunucu nedir
Bulut sunucu nedir içeriğini analiz eden Bing İmage Creator ile üretildi.

Bulut sunucu hizmeti almayı düşünüyorsanız bulut sunucu nedir, ne işe yarar, çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevap arıyor olabilirsiniz. Bu soruları cevapladığımız ve cloud sunucunun ne olduğunun yanı sıra avantajlarını ve çalışma mantığını da anlattığımız yazımızı okuyarak detayları inceleyebilirsiniz.

Cloud Nedir?

Cloud temelde, internet üzerinden barındırma hizmeti sunulmasına yarayan bir altyapı kaynağıdır. Bulut, dosyalarınızın üçüncü taraf sağlayıcılar tarafından korunduğu ve internet üzerinde barındırıldığı yerdir. Bir bulut sayesinde verilerinizi, dosyalarınızı bir klasöre ya da taşınabilir belleklere kaydetmenize gerek kalmaz.

Bulutun ne işe yaradığı anlaşıldıktan sonra bulut sunucu nedir sorusuna cevap aranabilir.

Bulut Sunucu Nedir?

Bulut sunucu nedir sorusu şöyle yanıtlanabilir; cloud (bulut) sunucu, web sitelerinin birden fazla sunucudan oluşan bir sunucu kümesi içinde barındırıldığı yerdir. Bulut sunucular, fiziksel sunucular üzerinde kullanılan sanallaştırma araçları ile ortaya çıkar. Son zamanlarda sıkça tercih edilen cloud server, kesintisiz hizmet ile iş süreçlerinin verimliliğini artırmayı vadeder.

Bulut Sunucu Çeşitleri Nelerdir?

Tercih edilebilecek üç çeşit bulut sunucu bulunur. Bu bulut sunucu çeşitleri; public cloud server (genel bulut sunucusu), private cloud server (özel bulut sunucusu) ve hybrid cloud (hibrit bulut) sunucudur.

Genel bulut; kullanıcılara; depolama ve uygulama gibi kaynakları uzaktan sağlayan bir sunucu modelidir. Özellikle bütçe kısıtlaması olan geliştiriciler için oldukça faydalı olabilir.

Özel bulut sunucusu ise tüm kaynakların tek bir işletmeye ait olduğu sunucu türüdür. Bulutun yalnızca işletmenize ait olması güvenliği arttırır.

Hibrit bulut sunucu ise hem özel bulut sunucu özelliklerini hem de genel bulut sunucu özelliklerini taşıyan sunucu tipidir.

bulut sunucu nedir
Bulut sunucu nedir içeriğini analiz eden Bing İmage Creator ile üretildi.

Bulut Sunucu Nasıl Çalışır?

Bulut sunucu nedir ve çeşitleri nelerdir sorularının cevaplanmasının ardından bulut sunucunun nasıl çalıştığı noktasında bilgi edinmeniz gerekebilir.

Bulut sunucu, fiziksel bir sunucu üzerinde gerekli sanallaştırma araçlarıyla fiziksel sunucunun sanal bir benzerinin yaratılmasıyla oluşur. Yaratılan bu bulut sunucu sayesinde kendi dosyalarınızı ve verilerinizi bu bulutta saklayabilir, kontrol edebilirsiniz. Özelleştirilmiş bir bulut sunucunuz olduğunda kendi işlem ve hız ihtiyacınıza göre bulutu yapılandırabilirsiniz.

Bulut Sunucu (Cloud Server) Ne İşe Yarar?

Cloud server, yani bulut sunucu; işletmenizin sahip olduğu verilerin, sistemlerin ve uygulamaların güvenli şekilde çalıştırılmasını, saklanmasını, depolanmasını sağlar.

Fiziksel bir sunucuda yapılan her işlemin rahatça yapılabileceği bulut sunucu ile çok büyük veriler kolayca ve hızla işlenebilir. Bunun yanı sıra bulut sunucu, işletmeniz için en uygun hizmeti, en düşük maliyetli şekilde almanıza yardımcı olabilir. Cloud server, küçük-orta ölçekli işletmelere maliyet, hız ve güvenilirlik açısından fayda sağlarken büyük işletmelere de yüksek hacimli verilerin işlenmesi, güvenli şekilde saklanması ve depolanması gibi noktalarda yardımcı olur.  

Bulut Sunucu Avantajları Nelerdir?

Bulut sunucu, işletmeniz için maliyet, ölçeklenebilirlik, hız, kesintisiz hizmet, kontrol edilebilirlik gibi birçok açıdan çeşitli kolaylıklar sunar.

Bir bulut sunucunun avantajları şunlardır;

  • Donanım için herhangi bir ücret ödemenize gerek kalmaz. Kurulum bedeli ödemezsiniz.
  • Büyüdüğün kadar öde modeli ile tasarruf edebilirsiniz.
  • Normalde sunucu yönetimi için bir IT personeli istihdam etmeniz gerekirken bulut sunucuda yönetilen hizmetler kapsamında alanınızın yönetimi sizin için yapılır.
  • Sanallaştırma, yedekleme lisansları gibi yenilemeniz gereken lisanslara para ödemenize gerek kalmaz.
  • Bulut sunucu boyutu, işinizin hacmine göre kolayca genişletilebilir. Fiziksel bir sunucuda ek donanım maliyeti gerektirebilecek bu işlem, bulut sunucu ile bir saat gibi kısa bir sürede çözülebilir.
  • İş sürekliliği açısından da bulut sunucu oldukça faydalıdır. Eclit Cloud’da coğrafi yedeklilik sayesinde herhangi bir felaket durumunda sıfır gecikmeyle iş sürekliliği sağlanır oysa fiziksel bir sunucuda manuel şekilde geçiş yapılması süreçleri aksatabilir.
  • Bulut sunucu, güvenliği sağlam anlamında da büyük kolaylık sağlar. Eclit Cloud’un sunduğu üst düzey güvenlik ile verileriniz ve sistemleriniz hem siber hem fiziki tehditlere karşı her zaman güvendedir.
  • Bulut sunucunuza herhangi bir konumdan, herhangi bir zamanda erişebilir böylece ekip üyelerinizle daha verimli çalışabilirsiniz.
  • Fiziksel sunucu tercih ettiğinizde bakım ve güncelleme işlerini manuel olarak yapmanız gerekir. Oysa bulut sunucu kullandığınızda bakım ve güncelleme işlemleri sizin için otomatik olarak gerçekleştirilecektir.

Bulut Sunucu vs VPS

VPS, bir sanal sunucu türüdür. Fiziksel bir sunucunun, çeşitli sanallaştırmalar ile yazılımsal olarak belli kısımlara ayrılmasıyla oluşur. Böyle bakıldığında bulut sunucu ile oldukça yakın işlevlere sahip olduğu düşünülse de aralarında farklar bulunur. Bu farklar şöyle sıralanabilir:

  • VPS’deki web sitelerinin performasları birbirlerinden etkilenebilir fakat bulut sunucudaki kaynaklarda birbirinden etkilenme görülmez.
  • Sunucu kullanımı noktasında esneklik birçok şeyden daha önemlidir. Bu anlamda bulut sunucular, VPS’lere göre daha fazla esneklik sağlar.
  • VPS’yi daha çok küçük-orta hacimli işlere sahip olan işletmeler tercih eder, bulut sunucu ise her türden işletme için işlem hacmini kapsayıcı şekilde gerçekleştirebilir.

Bulut Sunucu vs VDS

VDS (Virtual Dedicated Server), sunucu kaynaklarının donanımsal olarak ayrıldığı türdür. Bulut sunucu ile arasındaki farklar ise şöyle sıralanabilir;

  • VDS kaynakları kişiseldir ve paylaşımsızdır. Bulut sunucular ise talebe göre bölünerek sitenin performans kaybı yaşamadan çalışmasını sağlar.
  • VDS’in tekil yapısı nedeniyle veri kaybı ihtimali söz konusu olabilir. Bulut sunucuda ise veri kaybı ihtimali söz konusu değildir.
  • VDS, yüksek uptime oranı gerektiren web siteleri için uygun değildir. Bulut sunucuda ise böyle bir sorun bulunmaz.
  • VDS’te donanımsal olarak sunucu kaynakları bölümlere ayrılır, bulut sunucuda ise böyle bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla da bulut sunucular, VDS’lerden daha fazla sunucu kaynağı sağlar.

Crowdstrike Kesintisi İle İlgili Bilmeniz Gereken 5 Önemli Gelişme 

crowdstrike güncellemesi
crowdstrike güncellemesi
Görsel: Milad Fakurian

CrowdStrike güncellemesi, 18 Temmuz Cuma günü dünya çapındaki Windows sistemleri için mavi ekran hatasına (BSOD: blue screen of death) yol açtı. Bankacılıktan sağlık hizmetlerine ve hava yolu hizmetlerine kadar günlük hayatın işleyişini etkileyecek şeylerin çoğunu sekteye uğrattı. Uzmanlar bunu tüm zamanların en büyük BT kesintisi olarak nitelendirdi. 

Türkiye saatiyle 19 Temmuz 08.00 civarında yeni bir güncelleme yayınlayarak eski güncelleme hatasının önüne geçmeye çalıştıklarını ve bazı kurumlar için hatadan kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılacağını düşündüklerini aktardılar.  

Peki, şu an Crowdstrike kesintisi ile ilgili bilmeniz gereken güncellemeler neler? 

Bazı işletmeler İçin Kesinti Hâlâ Sürüyor 

Hatalı güncellemenin yapıldığı tarihten sonraki hafta sonu yeni bir düzeltme güncellemesi yayınlanmıştı. Bu güncelleme ile birlikte sorunların ortadan kaldırılması hedeflendi. 

Bazı işletmeler için bu güncellemeyle sorunlar ortadan kalkarken bazıları için hâlâ normalleşmemiş durumlar olduğu göze çarpıyor. Tarihin en büyük BT kesintisi olarak nitelendirilen bu kesintinin ardından bazı fonksiyonların hâlâ düzelmediği aktarılıyor. 

Microsoft, CrowdStrike Kesintisini Çözmek İçin Kurtarma Araçları Yayınladı 

Microsoft’un sunduğu yeni araç, BT yöneticilerinin mavi ölüm ekranından (BSOD) daha otomatik bir şekilde kurtulmalarına olanak sağlamak için tasarlandı. 

Microsoft Download Center’da bulunabilecek yeni Microsoft kurtarma aracı, iki onarım seçeneğiyle sunuyor ve sanal olarak Hyper-V’de barındırılan Windows istemcilerini, sunucularını ve işletim sistemlerini kullanan kullanıcıların sorunlarını çözmeyi amaçlıyor. 

Windows PE İçin Kurtarma Aracı 

WinPE’den kurtarma aracı; sistemleri hızlı ve doğrudan kurtarmayı amaçlıyor ve yerel yönetici yetkileri gerektirmeyebiliyor. Araç, bilgisayar sürücüsüne erişmek ve bozuk dosyayı otomatik olarak silme işlemini bir USB aracılığıyla yapıyor. 

Microsoft, WinPE’den kurtarmanın bazı kullanıcılar için (örneğin BitLocker şifrelemesi kullanılıyorsa) tamamen otomatik olmadığını, kurtarma anahtarının manuel olarak girilmesi gerekebileceğini aktardı. 

Güvenli Moddan Kurtarma Aracı 

Microsoft, bu seçeneğin; etkilenen cihazların güvenli modda önyükleme yapabilmesi için önyükleme ortamı ürettiğini ve böylece kullanıcının daha sonra yerel yönetici hesabını kullanarak giriş yapabileceğini ve düzeltme adımlarını çalıştırabileceğini aktardı. 

Microsoft’a göre “Güvenli moddan kurtar” seçeneği, BitLocker kurtarma anahtarlarının girilmesine gerek kalmadan BitLocker özellikli cihazlarda kurtarmayı etkinleştirebilir. 

Microsoft, bu seçeneğin güvenli moddan kurtarmayı denediğini, yerel yönetici haklarına sahip bir hesap gerektirdiğini ve “yalnızca yalnızca TPM koruyucuları kullanan cihazlarda, şifrelenmemiş cihazlarda veya BitLocker kurtarma anahtarının bilinmediği durumlarda kullanılması gerektiğini” söyledi. 

Kesinti Boyunca Crowdstrike Hisseleri Düştü 

18 Temmuz Cuma CrowdStrike’ın neden olduğu Microsoft Windows kesintisinin ardından Wall Street analistlerinin notlarının düşmesi ve devam eden uçuş kesintileri, siber güvenlik sağlayıcısının hisse senedi fiyatını düşürdü. 

22 Temmuz Pazartesi sabahı itibarıyla CrowdStrike’ın hisse fiyatı yüzde 10,6 düşüşle hisse başına 272,46 dolara geriledi. Bu, dünya çapındaki büyük kesintinin ardından Cuma günü CrowdStrike hisselerinin gördüğü yüzde 11,1’lik düşüşün üstüne çıktı. 

CrowdStrike Güncellemesi 8,5 Milyon Windows Cihazında Kesintiye Neden Oldu 

Microsoft, BT alanında büyük kesintilere yol açan ve birçok farklı türden işletmenin, mavi ekran hatası alması ile sonuçlanan güncellemenin, yalnızca 8.5 milyon Windows cihazında kesintiye sebep olduğunu, bunun da tüm Windows cihazlarının %1’inden azına tekabül ettiğini açıkladı. 

Microsoft, “Yüzde küçük olsa da, geniş ekonomik ve toplumsal etkiler, birçok kritik hizmeti yürüten kuruluşların CrowdStrike kullanımını yansıtıyor” dedi. 

Kusurlu CrowdStrike Falcon Güncellemesinin Sebepleri  

Şirket, bu tip güncellemeler çok yaygın olduğundan büyük ölçüde yıkıcı hatanın tam olarak neden oluştuğunun belirsizliğini koruduğunu söylüyor. CrowdStrike, Microsoft kesintisinin suçlusu olarak bir “mantık hatası” tespit etti. Programlama hatası, sıklıkla yapılan bir güncelleme türü olan Falcon’a yapılan sensör konfigürasyonu güncellemesiyle tetiklendi. 

CrowdStrike, bu mantık hatasının nasıl oluştuğunu belirlemek için kapsamlı bir temel neden analizi yaptıklarını iletti. Bunun yanı sıra yayınladıkları blog gönderisinde, etkilenen dosyaların bazı raporların bahsettiği gibi “çekirdek sürücüleri” olmadığı aktardı. 

Şirket, sorunu tetikleyen sensör güncellemesinin “yeni gözlemlenen” ve “kötü amaçlı” iletişim altyapısını hedef alacak şekilde tasarlandığını aktardı. CrowdStrike, bu altyapının veya “kötü amaçlı adlandırılmış kanalların” siber saldırıların bir parçası olarak ortak komuta ve kontrol çerçeveleri tarafından kullanıldığının gözlemlendiğini söyledi.