
Table of Contents
Çevre üzerindeki farkındalığın artması ile birlikte sürdürülebilirlik artık şirketler için bir sorumluluk haline geldi. Kurumlar sadece fiziksel ve üretim operasyonlarında değil Bilgi Teknolojileri (BT) altyapılarında da sürdürülebilirlik uygulamalarına gidiyor. Şirketlerin bu sürdürülebilirlik sosumluluğunu yerine getirebilmesi ve rekabet avantajı kazanmak için de yöneldiği uygulamalardan biri bulut bilişim. Bulut, esnekliği ve enerji verimliliği sayesinde sürdürülebilirliği destekliyor. Bu yazımızda bulut bilişimin sürdürülebilirliği detklediğinin 7 işaretini ele alıyoruz.
- IBM, “Beyond checking the box” yazısına göre yöneticilerin %76’sı, sürdürülebilirliğin şirketlerinin stratejisinin merkezinde olduğunu belirtiyor ve %75’i ise, sürdürülebilirliğin daha iyi iş sonuçları sağladığını söylüyor.
1.Enerji Verimliliği Sağlar
Bulut bilişim, geleneksel veri merkezlerine göre çok daha verimli çalışır. Geleneksel veri merkezleri genellikle düşük kapasiteyle çalışır ve bu da veri merkezinin büyük bir kısmının boş kalarak enerji israfına yol açmasına sebebiyet verir. Bulut bilişim bu noktada ihtiyaca göre çalışarak enerji tüketimini optimize eder ve şirketinize sürdürülebilirlik yolunda destek olur.
- Lawrence Berkeley National Laboratory & Northwestern University – The Energy Efficiency Potential of Cloud-Based Software: A U.S. Case Study raporuna göre eğer ABD’deki tüm iş kullanıcıları e-posta, ofis verimliliği yazılımları ve CRM yazılımlarını buluta taşısaydı, bu yazılımların birincil enerji ayak izi %87 oranında azaltılabilirdi. Bu miktar, Los Angeles şehrinin bir yılda tükettiği elektriği üretmeye yetecek kadar birincil enerjiye eşdeğerdir.
- LEMON.IO – 57 Must-Know Cloud Computing Statistics for 2025 yazısında ise yerinde (on-site) sistemlerden buluta geçişin enerji tüketimini %65 oranında azalttığından bahsediliyor.
2. Yüksek Sunucu Konsolidasyonu = Daha Az Donanım
Şirketler kendi sunucularını kullandıklarında bu sunucuların büyük bir kısmı boşta kalarak enerji israfına yol açar. Bulut sistemlerde ise aynı sunucular birden fazla şirket tarafından kullanılarak (sunucu konsolidasyonu) daha az cihazla daha çok iş yapılır. Bu da daha az enerji tüketimine ve elektronik atığa sebep olur.
- Accenture The green behind the cloud yazısında şirketlerin kendi altyapılarından bulut sistemlerine geçişinin ortalama %65 enerji tasarrufu ve %84 oranında karbon salımı azalması sağlayabileceğini gösteriyor.
3. Yenilenebilir Enerji Kullanımı
Bulut bilişimin sürdürülebilirliğe olan en önemli katkılarından biri de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönerlik teşvikler ve yatırımlardır.
- Google Cloud, 2030 yılı itibariyle dünya genelinde her saat temiz enerji ile çalışmayı yani karbon içermeyen enerji kullanmayı hedefliyor.
- AWS, 2040 yılına kadar net sıfır karbon, 2030 yılına kadar su pozitif olma ve atıkları azaltmayı hedefliyor.
4. Dinamik Kaynak Kullanımıyla Atık Azalır
Bulut sistemin hem maliyet hem de sürdürülebilirlik açısından önemli olmasının bir diğer nedeni de ihtiyaç kadar kaynak kullanma ilkesi ile çalışmalıdır. Yani şirketinizde bulut system kullanırken yalnızca ihtiyaç duyduğunuz kadar kaynak ve alan tüketirsiniz. İş yükünüz azaldığında sistem küçülürken iş yükü arttığında ise orantılı bir şekilde büyür.
5. Veri Merkezlerinin Coğrafi Optimizasyonu
Geleneksel veri merkezleri şirketlerin bulunduğu konumlarda kurulur ve sıcak iklimler için bu soğutma maliyetlerinin, enerji tüketiminin artmasına sebep olur fakat bulut sağlayıcıları için bu her zaman doğru değildir. Bulut sağlayıcıları şirketlerin veri merkezlerini daha serin iklimlerde kurmasına olanak sağlar, lokasyonun yakınlığından çok şirkete sağladığı avantajlar göz önüne alınır.
- AWS Customer Carbon Footprint Tool: Kullanıcıların karbon emisyonlarını görmesine ve raporlamasına yardımcı oluyor.
- Google Cloud Carbon Footprint: Şirketlerin karbon emisyonlarını takip etmesine, raporlamasına ve görselleştirmesine yardımcı oluyor.
7. Yeniliklere Açık, Geleceğe Uyumlu Altyapı
Bulut bilişim sadece bugünün teknolojileri ile çalışarak sürdürülebilirliğe katkı sağlamaz, geleceğin sürdürülebilirlikle uyumlu yeni teknolojilerine de zemin hazırlar. Otomasyon, yapay zeka, veri analitiği gibi trend ve yeni teknolojiler ile çalışarak tüketilen enerjiyi ve kaynak kullanımını optimize eder.
- Gartner, 2028 yılına kadar işletmelerin %50’den fazlasının iş hedeflerini hızlandırmak amacıyla sektörel bulut platformlarını kullanacağını öngörüyor.
- IBM, Canadian business leaders see opportunity for Generative AI to drive progress in sustainability initiatives yazısına göre Kanadalı yöneticilerin %71’i, sürdürülebilirlik girişimlerini desteklemek amacıyla yapay zeka’ya (AI) yatırım yapmayı planlıyor.
Bulut bilişim çevreye gerçekten nasıl katkı sağlar?
Bulut bilişim, geleneksel sistemlere kıyasla çok daha verimli çalışır. Yüksek sunucu konsolidasyonu sayesinde daha az fiziksel donanım kullanılır, enerji tüketimi azalır ve elektronik atık miktarı düşer.
Sürdürülebilirlik açısından bulut bilişim mi, yerinde sistemler mi daha avantajlı?
Genellikle bulut bilişim sürdürülebilirlik açısından daha avantajlıdır. Yerinde sistemlerde kaynaklar çoğunlukla düşük verimle çalışır ve fazla enerji tüketir. Oysa bulut sistemleri, ihtiyaca göre kaynak kullandığı için enerji verimliliği sağlar ve daha az karbon salımına yol açar. Ayrıca coğrafi olarak optimize edilmiş veri merkezleri sayesinde soğutma gibi ek enerji maliyetleri de düşürülür.
Şirketler sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için bulut teknolojilerinden nasıl yararlanabilir?
Bulut teknolojileri, otomasyon, yapay zeka ve veri analitiği gibi yenilikçi çözümleri entegre ederek sürdürülebilirlik hedeflerini destekler. Bu sayede şirketler hem operasyonel verimlilik kazanır hem de çevresel etkilerini azaltır. Eclit gibi yönetilen hizmet sağlayıcıları, ihtiyaçlara özel altyapı çözümleriyle bu dönüşüm sürecine katkı sunar.